Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) tarafından 2018 yılı boşanma ve evlenme oranları açıklandı. Veriler Nevşehir için ürkütücü boyutta... Nevşehir'de evlilikler hızla azalıyor, boşanmalar hızla artıyor. Nevşehir'de geçtiğimiz yıl yani 2018 yılında evlenen çiftlerin sayısı 2 bin 061, boşanmaların sayısı 544 olarak açıklandı.

İşte o ürkütücü tablo:

Nevşehir’de son beş yıl içerisinde boşananlar:

 2014 yılında 538 kişi , 

2015 yılı içerisinde 504 kişi ,

2016 yılında 477 kişi,

2017 yılında 535 kişi,

2018 yılı içerisinde ise 544 kişi boşanmıştı.

Nevşehir’de son beş yıl içerisinde evlenenler:

Nevşehir’de 2018 yılında evlenme oranlarını da açıklayan TÜİK Bölge Müdürlüğü il genelinde 2 bin 061 kişinin evlendiğini açıkladı

2014 yılında 2 bin 392 kişi, 

2015 yılı içerisinde 2 Bin 354 kişi,

2016 yılı içerisinde 2 bin 188 kişi,

2017 yılı içerisinde 2 bin 105 kişi,

2018 yılı içerisinde 2 bin 061 kişi evlenmişti.

Peki bu tabloda Evlenme-boşanma istatistikleri bize ne söylüyor?


BOŞANMA NEDENLERİ NELERDİR?

Zina
Şiddet
Saygısızlık
Aşırı Güven
Zenginleşme
İlgisizlik ve zor şeylerden kaçınma
Evlilik öncesi eşlerin birbirlerini yeterince tanımaması
Eşlerin birbirlerine aşırı müdahalesi; Erkeğin kadının, erkeğin işlerine karışması
Baba ve annenin eşlerin işlerine aşırı müdahalesi
Aşırı kıskançlık
Erkeğin çalışmaması, karısını çalışmaya zorlaması
Üvey çocuklara uygulanan şiddet
Evliliğe sadece cinsellik açısından bakılması
Eşlerin birbirlerine sürekli yalan söylemesi
İnançlardaki ciddi farklılık
Aşırı yoksulluk
Kadının aşırı lüks yaşam isteği
Alkol ve kötü huylar
Çocuk sahibi olamama
Değişiklik arzusu
Çok erken veya çok geç yaşta evlilik
Sevmediği bire kişi ile evlenmeye zorlanmak
Evlenmeden önce maske takıp gerçek yüzünü saklamak
Tahammülsüzlük
İnternet etkisi
Evlilik kişiyle değil de aile ile yapılıyor imajı
Eğitimdeki farklar
Dedikodu çıkarmak
ORANLARLA BOŞANMA NEDENLERİ

Aşk Bitti (%40)

Aldattı (%36)

Yalan Söyledi ( %30)

Sürekli Kavga Ediyoruz (%20)

Romantik Şeyler Yapmıyoruz (%20)

Bekar Olmayı Arkadaşlara Takılmayı ve Gece Çıkmayı Özledim (%20)

Kariyer Konusunda Hızlı Değil (%20)

Arkadaşlarıyla ve Ailemle Uyumlu Değil (%18)

İlişkimizde Sorun Var (%15)

EVLİLİK NEDEN GECİKTİRİLİYOR?

Evliliklerin geciktirilmesinin sebepleri fiziksel ya da psikolojik olmaktan çok toplumsal sebeplere dayanıyor. Özellikle yakın zamanlarda toplum gençlerin önüne en temel hedef olarak diploma ve iş sahibi olmayı koyuyor. Diploma ve iş sahibi olmadan evlenmeye ne kız tarafı ne erkek tarafı sıcak bakıyor. Evliliği ister istemez geciktiren bu durum esasında diploma ve işin evlilikten daha önemli olduğuna dair gizli bir anlayışı da içinde saklıyor. Bu mesajı ister istemez alan gençler de mesajın gereğini yapıp eşlerine kendi insani özelliklerinden ziyade diplomalarına göre değer biçiyorlar. Diğer taraftan ise iş ve evlilik herhangi bir sebeple karşı karşıya geldiğinde işi tercih ediyor, fedakarlığını, emeğini, sabrını evliliğinden çok işine yapıyor. Sonrasında evlilik yürümediğinde ise insanlar küçük sebeplerin peşine düşüyor ancak temelde birbirlerine iş kadar, diploma kadar değer vermediklerini, ilgi, sevgi ve tahammül göstermediklerini fark edemiyorlar. Halbuki evlilik değeri ne işle ne diplomayla kıyaslanmayacak kadar önemlidir. İşler başlar işler biter ancak evlilikler bitmesin için başlar. Diplomada ise maksat eğitimse evlilikle beraber de eğitim devam eder hem de evliliğin getirdiği zihin ve ruh rahatlığıyla çok daha verimli devam eder.

Evliliklerin geciktirilmesinin bir diğer sebebi evlenmenin, “ev”lenmek olarak kelime manasıyla anlaşılmasıdır. Yani tam bir evi donatmaya yetecek imkâna erişmeden, müstakil bir evi döndürecek işe ve maaşa sahip olmadan ve oldukça masraflı bir düğün/nikâh yapmadan evlilik yapmanın her iki taraf için de imkansız görünmesidir.

Hâlbuki ev donatmak için mecbur görünen o uzun listedeki çeyizinden mobilyasına, ev eşyasından kocaman vitrinlerine her şey bir insanın uzun yıllar birikim sonucu olarak sahip olabileceği imkanlardır. Herhangi bir şekilde babanın böyle bir imkanı veya birikimi yoksa evlilik o imkanlar olana kadar imkansız görünmektedir.

Öte yandan gencin ya da gençlerin müstakil bir evi döndürecek işe sahip olması bekleniyor. Kirasından, elektrik, doğalgaz, su, telefon ve internet faturalarına, mutfak masrafına kadar kariyerinin başında ya da henüz çalışmaya başlamamış bir gencin altından kalkamayacağı kadar ağır bir yük yükleniyor. Gençlerden birinin ailesiyle aynı evde oturmak, beraber yaşamak ve masrafları azaltmak ise uzayda daire tutmak gibi garip karşılanıyor. Bir şekilde bunu deneyenler ise küçük beklentilerin yarattığı büyük hayal kırıklıkları sebebiyle çok sıkıntılar yaşıyorlar. Kayınpeder ve kayınvalidenin hizmet ve hürmet beklentileri, gelin ve damadın takdir ve anlayış beklentileri bir türlü yeteri kadar karşılanmadığı için beraber yaşama acı tecrübelerin ardından sonlanmak zorunda kalıyor.

Bütün bunlardan önce ise düğün meselesi evliliği olduğundan zor yapan önemli faktörlerden bir tanesi. Gelinliğiydi, fotoğrafçısıydı, gelin arabasıydı, kuaförüydü derken ortaya çıkan rakam mütevazı bir evi döşemeyle aynı hesaba denk geliyor. Evlenmeden önce gençler sabırlarını ve tahammüllerini evlilik öncesi hazırlıklara harcadığından evliliğin ilk günlerinin olmazsa olmazı sabır ve tahammül olmadan evliliğe başlayıp, ilk günlerde sonrasında yıllarca hatırlanıp evliliği şekillendirecek yanlış sözler söyleyip, yanlış davranışlarda bulunuyorlar.

Evliliği geciktirmenin bir diğer önemli sebebi olan doğru insanı bulma meselesi ise bir başka imkansızı istemedir. Çünkü doğru insan bulunmaz doğru insan olunur. Evlilik insanı değiştiren, umulur ki geliştiren bir süreçtir. Dolayısıyla evlenen insan eşinin ve evliliğin etkisiyle doğru ya da yanlış insan olur. Evlilik ve eşlerle ilgili aşk filmlerinden devşirilmiş beklentilere sahip olmak yorucu, üzücü ve nafile bir süreci beraberinde getirir. Hem evlenilecek eşi bu tür kriterlere göre arayarak zaman kaybedilir hem de evlilik sürecinde bu tür kriterler aranırsa hayal kırıklıkları yaşanır. İdeal olan eşlerin temel bir uyumu paylaştıktan sonraki süreçte birbirlerinin ihtiyaç ve ilgilerine duyarlı olarak hem kendilerini hem de eşlerini kırmadan incitmeden şekillendirmeleridir.

EVLİLİK GECİKİNCE NE OLUYOR?

Evliliği geciktirmek insanın fiziksel ve ruhsal anlamda ciddi gerilimler yaşamasına sebep olur. Çünkü temel bir ihtiyaç göz ardı ediliyor hatta yok sayılıyordur. Evliliği geciktirenlerin söz konusu fiziksel ve ruhsal ihtiyaçlarını karşılamak için başvurdukları evlilik harici her yol bir hastalığı veya bir bağımlılığı ya da ahlak sınırlarının zorlandığı davranış problemlerini beraberinde getirebilmektedir. Evlilik öncesinde evliliğin geciktirilmesi sebebiyle başlayan bütün bu sorunlar genellikle evlilik gerçekleşse bile devam etme potansiyeline sahiptir.

Diğer yandan evlilik geciktirildikçe eşlerin birbirlerinden beklentileri artmakta, karşılanması çok zor hatta imkansız noktalara ulaşmaktadır. Bu noktaya geldiğinde ise yaşanan mutlak hayal kırıklıkları ve onu takip eden mutsuzluklardır.

Son olarak da evlilik geciktirildikçe çocuk sahibi olmak ve çocuk yetiştirmek zorlaşmaktadır. Evliliğini geciktirenler istedikleri kadar çocuk sahibi olamamakta ve çocuklarını doğru bir şekilde yetiştirmek için gerekli olan zamanı, sabrı ve enerjiyi bulamamaktadırlar.

Evlilik insan hayatında diploma, kariyer, toplumun beklentileri vs. gibi sebeplerle geciktirilmeyecek kadar önemli bir dönüm noktasıdır. Her ne sebeple olursa olsun geciktirilmiş bir evlilik hiçbir zaman vaktinde yapılmış bir evliliğin yerini tutmayacaktır. İnsan hayatında diplomanın, kariyerin, toplumun beklentilerinin ulaşamadığı, ancak ve ancak bir eşin ulaşabildiği yerler ve zamanlar vardır. O yerlere ve zamanlara ulaşarak kişiye şifa olan o yegâne insanı geciktirmek bir insana yapılabilecek herhalde en büyük kötülüklerden biridir. Bu kötülüğü de her ne sebeple olursa olsun insan kendisine de çocuklarına da yapmamalıdır.

Son Bölüm Kaynak: Psikolog Mehmet Dinç, Genç Dergisi, Sayı: 76