Genel

Nevşehir Mimarlar Odası’ndan Kapadokya Uyarısı

Nevşehir Mimarlar Odası İl Temsilciliği, Kapadokya’nın doğasına ve jeolojik yapısına uymayan projelerin büyük risk taşıdığına dikkat çekti.

Nevşehir Mimarlar Odası İl Temsilciliği, Kapadokya’nın doğasına ve jeolojik yapısına uymayan projelerin büyük risk taşıdığına dikkat çekti. İl Temsilcisi Emre Becerir, “Bölgeyi tanımadan çizilen her plan, bu eşsiz mirasa zarar veriyor” dedi.

Kapadokya’nın eşsiz jeolojik yapısı ve tarihi mirası, son yıllarda artan kontrolsüz turizm yatırımlarıyla tehdit altında. Nevşehir Mimarlar Odası İl Temsilciliği, bölgeyi tanımadan yapılan tasarımlar ve doğaya yabancı projelerin geri dönüşü zor tahribatlara yol açabileceğini vurguladı.

“Kapadokya’yı Tanımadan Tasarım Olmaz”

Nevşehir Mimarlar Odası, “Kapadokya’nın Jeolojik Yapısı ve Kaya Oyma Mekânlar” başlıklı bilimsel bir seminer düzenledi. Seminere konuşmacı olarak katılan Jeoloji uzmanı Prof. Dr. Mutluhan Akın, doğayla uyumlu tasarımın ancak bilimsel jeolojik analizlerle mümkün olabileceğini belirtti.

Mimarlar Odası İl Temsilcisi Emre Becerir ise, Kapadokya’nın mimari ve doğal dokusunun ciddi risklerle karşı karşıya olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Kapadokya’ya gelip yalnızca görselliğe odaklanan projeler, bölgeyi tanımadan çizilen planlar bu eşsiz mirasa zarar veriyor. Bölgeyi detaylı analiz etmeyen her müdahale, bir sonraki kaya düşmesini hızlandırabilir.”

Plansız Turizm ve Yabancı Projeler Tehlike Yaratıyor

Becerir, bölge malzemesini, yapısal davranışı, geleneksel mekân kurgusunu ve insan-doğa ölçeğini bilmeden hazırlanan projelerin, Kapadokya için birer tehdit unsuru olduğunun altını çizdi. Ayrıca kontrolsüz turizm yoğunluğunun da bölgenin taşıma kapasitesini zorladığını, hem doğal yapının hem de yerel yaşamın baskı altında kaldığını belirtti.

Çözüm: Bilgi Temelli ve Yerel Odaklı Planlama

Mimarlar Odası’na göre Kapadokya için tek çıkış yolu, disiplinler arası iş birliğiyle geliştirilecek bilgi temelli, yerel odaklı planlama. Bu yaklaşımın yalnızca estetik değil, aynı zamanda jeoloji, mimarlık ve turizmin bilimsel verilerini harmanlayan bir anlayışla yürütülmesi gerektiği ifade edildi.

Seminer, hem mesleki sorumluluk hem de Kapadokya’nın kültürel ve doğal mirasına duyarlılık adına önemli bir adım olarak kayıtlara geçti.