NEVŞEHİR PAZARI

“Nevşehir pazarı ata yadigarı ve kültürümüzdür. Bunun için Nevşehir pazarı, Pazar esnafının olduğu gibi Nevşehirlinin de sahip çıkması lazım gelen bir değerimizdir.”

PAZAR; Pazarlar ekonominin en önemli ögeleridir. Küçük üretici, esnaf, işçi memur yani halkın en büyük kitlesi alıcı ve satıcı olarak pazarlarda yer alırlar. Zira üreticiden tüketiciye en kolay ve çeşitli ulaşılacak yerlerdir. Tarihte pazarların büyüklüğü ulaşım kolaylıkları, emniyetleri, insanların ticaret ahlakına ve o devletin pazarına sahip çıkmasına göre önemi artar veya azalırmış.

Yöremiz pazarı bütün bu ögeleri taşıdığı için Anadolu’da bilinen bir pazarmış. İpek yolu temelli ve insanları celep, kervancı kısacası ticaret ehli olmaları, başka yörelerden gelip, taşındıkları yerlerle alakasını kesmediği için doğal pazarları olan, saygıya ve güvene endeksli ticaretler yapmışlar. Osmanlı padişahı bile Nevşehir pazarı için ferman çıkartmıştır.

Nevşehir’e mahsus esnaf yapı taşı vardı. Pazarcıya da bu nedenle pazarcı esnafı denmektedir. İnsanımız ta çocukluktan beri bu sanatın içinde yoğrulur, pişer eğitimini hayatın içinden alırdı. Nevşehir esnaflarının en güzel yönü bana göre toplum içindeki davranışları ve gerçekten emin insanlar olmalarıydı. Hayatın içinde piştikleri için çevreleri oldukça genişti. Sohbetleri hem eğlenceli olur hem de bilgi yüklü olurdu.

İnsanımız böyleydi. Pazar mekanları da yıllar içinde yer değiştirmişti. Önceleri Nevşehir’in kapalı çarşısı olduğunu pek çok Nevşehirli bilmez. Şık Efendi Camii yanından başlarmış. Duyduğum ilk Pazar yeri Belediye caddesinde kuruluymuş. Bir üst cadde yani Cami Kebir’de ise pırtı, kumaş v.s satılırmış. Oradan eski sanayi meydanına taşındı, şimdi ise herkesin bildiği yerdedir. İlimiz hacimsel olarak büyüdüğü için Nevşehir semt pazarlarıyla da tanışmıştır.

Yaşadığımız çağ paranın en önde durduğu hızlı hayatlar çağıdır diye bilir miyiz bilmem. Bilmem ama pazara her geçen gün bir rakip çıkmaktadır. Rakipler çoğalmakta ve pazarımız yerinde saymaktadır. Pazarların fonksiyonu halkımız için gerçekten çok önemlidir. Zira Pazar olmasa küçük bir üretici, ürettiği az miktarda ürünü marketlerde mi pazarlayacak, işin yokluğunda birçok istihdam oluşturmaktadır. Pazarlarımız olmasa işsizlerin potansiyeline bir de pazarcı gençleri eklemek zorunda kalınacak.

Özellikle genç aileler genellikle marketleri, manavları tercih etmektedirler. Sebzeyi meyveyi az alıp, sık almaktadır. Pazar yerlerinde ise daha çok yaşını başını almış insanlar, gelir düzeyi düşük insanlarımız, Suriyeliler, Afganlılar gibi sığınmacılar genellikle görülmektedir. Bu makaleyi yaza bilmek için gözlemlerimiz yetmedi birkaç esnafla ve Pazar alışverişi yapan vatandaşlarımızla konuştuk. Halkın şikayetçi, pazarcıların da birçok mazereti olduğu görülmektedir. Neticede vatandaş sebze siz meyvesiz kalmayacaktır. Her taraf alternatiflerle doludur. Pazarcıların müşteri potansiyelleri her geçen gün azalmakla birlikte Nevşehir’in nüfusu Pazar yerine göre çok fazla olması günümüzde işi götürmektedir.

Pazarcılar gelirlerini artırmak, daha iyi hizmet sunmak için araştırma ve geliştirme faaliyetleri yürütüyorlar mı? Bilmiyorum. Bundan da daha önemlisi oto kontroldür. Ha bunu yaptıklarını hiç sanmıyorum. Oto kontrole zabıtalar da katıla bilir, lakin iş pazarcıların. Rahmetli Ziya Gökalp’ın güzel bir sözü aklıma geldi;” Ellerin bizim hakkımızda söyledikleri gerçekten önemli değil, esas olan biz, bizim hakkımızda neler söylüyoruz.”

Efendim vatandaşın en çok şikâyet ettiği konu; Bazı pazarcıların el çabukluğu ile çürük veya bozuk ürünü araya katı vermeleridir. Aynı duruma birkaç sene önce düşmüştüm. Tekrarlarını görünce 2-3 yıl pazara hiç gitmedim. Market pahalı ama kazıklansan da, kimse seni ladeşlemiyor. İnanın insanın zoruna gidiyor. Birde eşimden duyduğum sözler…. Birkaç açıkgözün yaptığı bu hareketin tüm pazara mal edilmesi de üzücü bir olaydır. İşte bu yüzden oto kontrol şarttır. Naçizane birde benim bir fikrim var. Bu konuyu pazarcı esnaf arkadaşıma açtığımda birim maliyetin yükseleceğini söyledi. Al sana bir mazeret daha… Neydi o konu. Pazar esnafı kendi poşetini bastırsın. Kimin ne sattığı belli olsun. Pazarın yönetimi ve zabıta daha kolay denetleye bilir. Eli çabuk arkadaşlarda eminim bu huyundan vaz geçerler. Zaten dedim ya, pazarın varlığını koruması için uğraşıyoruz. Ya değilse alternatifler zaten var…

Sebzenin meyvenin eziği bozuğu için Pazar yönetimi bir proje hayata sokmuştu. Salça, turşu gibi ürünler imal edip onları da satmaları söz konusuydu. Devam ettiklerini umuyorum.

Ar-ge çalışmaları herkesin yoluna ışık olacağı gibi pazarcı esnaflarımızın da yoluna ışık olacağını sanıyorum. Pazarın yapısal değerleri var, İnsanı iten bir atmosferi var. Arge ye tabi birçok konunun olduğu da açıktır. Amaç pazarın albenisini nasıl daha da artıra bilir miyiz? Pazar Nevşehir’in olduğu için; Yerel yönetim, Üniversitelerimiz, Sivil Toplum örgütleri gibi kurumlar ve halk kitleleri katkı sağlayacağını da sanıyorum. Sağlıklı günler diliyorum.