İbrahim Paşa’nın Haziran 1726 tarihli fermanıyla 18-20 hanelik bir köy olan Muşkara’nın Nevşehir adıyla anılmasının ve kaza statüsüne kavuşmasının 290. yılı vesilesiyle Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi ve Nevşehir Valiliği  iş birliği ile 2-4 Mayıs 2016 tarihleri arasında düzenlenen ‘2. Uluslararası Nevşehir Tarih ve Kültür Sempozyumu’ bugün başladı.

Üniversitemiz Kongre ve Kültür Merkezinde başlayan sempozyumun açılışına; Nevşehir Valisi Mehmet Ceylan, Rektörümüz Prof. Dr. Filiz Kılıç, Rektör Yardımcılarımız Prof. Dr. İlyas Gökhan ve Prof. Dr. H. Abdullah Şengül, kurum ve kuruluş müdürleri, üniversitemiz akademik ve idari personeli ile öğrenciler, davetliler, yazarlar ve şairler katıldı.

‘Değerlerimiz ve Değerlilerimiz’ ve ‘Geçmiş Zaman Olur ki…’ Konulu Sergi Açılışları Yapıldı

Sempozyum, Nevşehir’in yetiştirdiği değerli şair ve yazarlarının eserlerinin yer aldığı ‘Değerlerimiz ve Değerlilerimiz’ konulu sergi ile fotoğraflarla Nevşehir’in tarihine ışık tutan ‘Geçmiş Zaman Olur ki…’ sergisinin açılışıyla başladı. Sergilerin açılışını katılımcılar ile birlikte gerçekleştiren Rektörümüz Prof. Dr. Filiz Kılıç ve Nevşehir Valisi Mehmet Ceylan, daha sonra sergi alanlarını gezerek incelemelerde bulundular. 

Sempozyum Rektörümüzün Açılış Konuşmalarıyla Başladı

‘Muşkara’dan Nevşehir’e 290. Yıl’ vesilesiyle 2’incisi düzenlenen ‘Uluslararası Nevşehir Tarih ve Kültür Sempozyumu’, üniversitemiz tanıtım filmi, ‘Biz Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversiteliler Hoşgörü ve Barış İçin Çaldık’ adlı klip gösterimi ve müzik dinletisinin ardından Rektörümüz Prof. Dr. Filiz Kılıç’ın açılış konuşmasıyla başladı.

Rektörümüz Prof. Dr. Filiz Kılıç konuşmasında, “Doğa ve insan elinin eşsiz iş birliğiyle ortaya koyduğu, tarih ve kültürün kesişim yerlerinden biri olan Kapadokya, Anadolu medeniyetlerinin temel merkezlerindendir. Böylesine kıymetli bir bölgede yer alan Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi, "yerelden evrensele" düsturuyla sahip olduğu mirası uluslararası düzeyde akademi dünyasının istifadesine açmış bulunmaktadır. Üniversitemiz, içinde bulunduğu zenginliğin paylaşıldıkça artacağı inancındadır.  Bu anlamda ortaya koyduğumuz “2. Uluslararası Nevşehir Tarih ve Kültür Sempozyumu” ile Nevşehir’in ve onun yetiştirdiği değerlerin tarihe, kültüre ve medeniyete katkılarını tespit etmeyi, elde edilen kazanımları bugüne ve geleceğe aktararak paylaşmayı amaçladık” dedi.

Konuşmasına Damat İbrahim Paşa’nın Haziran 1726 tarihli fermanıyla 18-20 hanelik bir köy olan Muşkara’nın Nevşehir adıyla anılmasının ve kaza statüsüne kavuşmasının üzerinden 290. yıl geçtiğini anımsatarak devam eden Rektörümüz, Damat İbrahim Paşa’nın “Vatan sevgisi imandandır” hadis-i şerifi mucibince doğduğu topraklara vefa borcunu ödemek isteğinin “Nevşehir-i Dilara”yı meydana getirdiğini söyledi. Prof. Dr. Kılıç, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Doğa, tarih ve kültürle iç içe olan Nevşehir, 290 yıllık süreçte büyüdü, serpildi. Nevşehir mamur oldukça sakinleri şenlendi. Hem kendi büyüdü hem de onu kendine yurt edinenleri büyüttü.

Nevşehir’de, 290 yıl boyunca kendini ifade etmek için çok güzel şeyler söylendi; çok güzel eserler ortaya kondu. Nevşehir’in ruh ikliminden beslenenler söylediklerini damıtarak yazıya döktü; mekânlar inşa etti. Bu anlamda Nevşehir, birçok şair, edip ve sanatkâr yetiştirdi. Osman Aytekin, Oğuz Özdem, Ayşe Paslanmaz, Sadi Teltik, İbrahim Çerçi, Cemil Gören, İbrahim Yolalan, Mustafa Dinleyen, Hüseyin Seyfi, Ahmet Dirlikyapan, Necati Aslan, Mustafa Kaya, Burak Serdengeçti, Ömer Demir, Mustafa Soner Menekşe, H.İbrahim Tokmak, Ozan Sadık Gül, Yusuf Gültekin, Murat Ertuğrul Gülyaz, Ahmet İslamoğlu Fatma Tatlı, Fuat Çiftçi ve daha adını burada sayamayacağım birçok isim, Nevşehir’in sesi olup geleceğe kıymetli eserler aktarmıştır; aktarmaya devam etmektedir.

Bizler de Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi olarak ilkini 2011 yılında gerçekleştirdiğimiz ‘Uluslararası Nevşehir Tarih ve Kültür Sempozyumu’muzla Nevşehir’in Türk ve dünya kültür tarihindeki önemini ortaya koymayı amaçladık. Kültür, tarih, çevre, turizm, sağlık, ekonomi, inanç ve eğitim gibi disiplinler çerçevesinde Nevşehir’in konumunu tespit etmek istedik. Bununla birlikte bölgemizde yetişen tarihi ve edebi şahsiyetlere dair ufuk açıcı çalışmaları gerçekleştirmek için bu sempozyumu düzenledik.  Netice itibariyle Nevşehir’imizin birçok açıdan bulunduğu konumu ortaya koymaya çalıştık. Nitekim Nevşehir ve merkezinde bulunduğu Kapadokya bölgesi hemen her alanda üzerinde pek çok çalışma yapılması gereken bakir bir alan. Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi ailesi olarak diğer kurumlarımızla iş birliği içerisinde bu vazifeyi üstlenmiş olmanın haklı gururunu yaşıyoruz.”
Sempozyumun açılışında konuşan Nevşehir Valisi Mehmet Ceylan ise, Nevşehir’in M.Ö. 7000’li yıllardan itibaren birçok medeniyete ev sahipliği yaptığını söyleyerek sözlerine başladı. Vali Ceylan, “Nevşehir’in kültürel yaşamı, yüzyıllar boyunca farklıklı uygarlıkların değerleri ve manevi özellikleriyle şekil almıştır.  Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli, hoşgörü ve insan sevgisine dayanan felsefesini bu topraklar üzerinde yaymıştır.  Osmanlı Devletinin ünlü Sadrazamı Damat İbrahim Paşa da bu topraklar da doğmuş, yaptığı imar hareketleri ile bugünkü Nevşehir’in temelini atmıştır. Dolayısıyla tek cümle ile anlatmak gerekirse; doğanın, tarihin, sanatın, kültürün ve hoşgörünün buluştuğu bir yerdir Nevşehir” dedi.

Sempozyumun düzenlenmesinde emeği geçen başta Rektörümüz Prof. Dr. Filiz Kılıç olmak üzere, herkese teşekkür eden Vali Mehmet Ceylan, sempozyumun şehrimiz, ülkemiz ve bilim adına hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak sözlerini tamamladı.

Yapılan açılış konuşmalarının ardından Üniversitemiz Kongre ve Kültür Merkezine bulunan; Damat İbrahim Paşa, Gülşehri, Mustafa Hayri Efendi, Refik Başaran, Hakkı Atamulu, Avanoslu Selahattin ve Karavezir salonlarında Nevşehir’in pek çok yönden ele alındığı sempozyum oturumlarına geçildi.