Vatan Partisi İl Başkanı Prof. Dr. Meliha Atalay, son dönemlerde Atatürk üzerine yapılan eleştirilere ilişkin değerlendirmelerde bulunurken, açıklamalarında eğitimle ilgili sorunlara da değindi.  
Atalay, “Bilgileriniz olduğu gibi Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), İlk ve Orta Eğitim Kurumları için hazırladığı yeni Eğitim Programlarında (Müfredat), Atatürk ve Devrimleri ile ilgi konuları iyice azaltmış-budamış, kuru ve özet bir tarih anlatımı ile öğrencilerimizde kafa karışıklığı yaratma yoluna gitmiştir. Bu uygulamaya Vatan Partisi kesinlikle karşı çıkmakta ve Kasım Ayı boyunca Türkiye’nin bütün illerinde yasal eylem yapma, basın açıklaması ve bildiri dağıma kararı almış bulunmaktadır. Dikkatlerimizi öncelikle şu tarihi gerçekler ve güncel konulara çekmeliyiz. Türkiye Cumhuriyeti, Atatürk ve dava arkadaşlarının Anadolu’yu işgal eden emperyalist devletlere karşı verdikleri Kurtuluş Savaşı ile kuruldu. Türkiye Cumhuriyeti Atatürk Devrimleri ile karanlıktan çıktı, aydınlanmayı geliştirdi, hızla büyüdü, hızla kalkındı, bölgenin ve İslam dünyasının en ileri ve güçlü devleti oldu. Cumhuriyetimizin kuruluşunun üzerinden yaklaşık yüz yıl geçti ama başta ABD olmak üzere, emperyalist güçlerin vatanımızı bölme-parçalama hırsları-hevesleri asla değişmedi. Aksine ABD ile bugün Vatan Savaşı yaşıyoruz. 15 Temmuz FETÖ darbe girişimi ABD’ye karşı verdiğimiz Vatan Savaşının ilk girişimidir. “İkinci Kurtuluş Savaşımızı veriyoruz” demekteyiz. Ayrıca, Bilimin ve inançların insan yaşamındaki yerleri apayrıdır. Amaçları farklıdır, yöntemleri farklıdır. Bu anlamda da Laikliği, bilim ve inanç arasındaki farkın, yaşamımızda kabul edilmesi olarak anlamalıyız. Gerçekler böyle iken, iç cepheyi bölen uygulamalar Vatan Savaşının kazanılmasına hizmet etmez. Milletçe birlik ve bütünlük içinde ve bu Kurtuluş Savaşının bilincinde olmak zorundayız. Çocuklarımıza ve gençlerimize bu bilinci kazandırmanın yolu; Mustafa Kemal Atatürk’ün emperyalizme karşı mücadelesini, Kurtuluş Savaşımızı ve Cumhuriyetimizi var eden Atatürk Devrimlerini çok iyi öğretmek, özümsemelerini sağlamaktır. Ayrıca Atatürk’ü yok saymak bilinçli hiç bir insanın işi ve haddi olamaz. Çünkü: Atatürk’ün öngördüğü eğitim sistemi, eğitimi birleştirip-bütünleyicidir (Tevhid-i Tedrisat), akılcıdır (eğitime rehberlik eden unsur akıldır), bilimsel niteliklidir, gerçekleri araştırır, soru sorar, eleştirir, her söze hemen inanmaz ve evrenseldir, eşitlikçidir, eğitimin kız- erkek, yoksul- zengin, herhangi sınıf, inanç gözetmeksizin her insanın hakkı olduğunu savunur. Atatürk “Hayatta en gerçek yol gösterici ilimdir” der, öğretmenlerden, “fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür” nesiller yetiştirmelerini ister. Değerli Halkımız, Atatürk’ün eğitim ile ilgili savunduğu gerçekler böyle iken, AKP iktidarı, eğitimin yönünü, gerçekleri değiştirmek, Atatürk’süz (gayri milli), dinsel odaklı eğitimde ısrar etmek, okulları özelleştirip işletmelere dönüştürmek, İmam Hatip okullarını pıtrak gibi çoğaltmak suretiyle Türkiye’nin gerçeklerinden kopmuş ve Milli Eğitimi çökertmiştir. Ancak, yüz binlerle, milyonlarla Anıt Kabir’e, Ata’sına koşan Türk Milleti bir bütün olarak, (göreceğiz) eğitimdeki bu gerici gidişe izin vermeyecektir. İktidar geri adım atmak zorunda kalacaktır” dedi.