Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki, Batılı ülkeleri eleştirerek, “100 milyar dolar fonu sadece ve sadece otlar kurumasın balıklar ölmesin diye harcayan ve bu konuda da hümanizmi dersi vermeye çalışan Batı alemi size soruyorum. O denizlerde ölen çocukların otlar kadar hükmü yok mu?” dedi.

Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki Nevşehir ziyaretinde Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birlik Başkanlığı tarafından düzenlenen yemeğe katıldı.

Bakan Özhaseki Nevşehir’de Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birlik Başkanlığı tarafından düzenlenen yemekte yaptığı konuşmada, Batı’nın insan hakları konusunda ikiyüzlü davrandığını ifade etti. Özhaseki, “İklim zirvesine dünyanın 195 ülkesinin katıldığı toplantıda ülkemizi temsilen ben katıldım. Bizim ülkemize sıra geldiğinde çıktım dedim ki, ‘Protokolden protokole imza attık. Tüm dünya ülkeleri toplandık. Niye toplandık. Bio çeşitlik ölmesinde diye toplandık. Yani otlar kurumasın balıklar ölmesin diye toplandık. Bu toplantıda yeşiller ölmesin diye 100 milyar dolarda fon oluşturduk. Bu da güzel. Buna da destek veriyoruz. Ama ben bir şey söyleyeceğim dedim. Açık denizlerde çocuklar ölüyor. Kadınlar ölüyor. Garip insanlar ölüyor. Sadece ülkelerinde savaş var, çocuklarını kurtarabilmek için denizlere açılmışlar. Sakin bir yere gitmek istiyorlar. Ve o çocuklar denizlerde ölüyorlar, boğuluyorlar. Bundan haberiniz var mı’ dedim. Haberiniz var tabi çünkü sınırlar çekiyorsunuz ki bize gelmesinler diye. Peki 100 milyar dolar fonu sadece ve sadece otlar kurumasın balıklar ölmesin diye harcayan ve bu konuda da hümanizmi dersi vermeye çalışan Batı alemi size soruyorum. O denizlerde ölen çocukların otlar kadar hükmü yok mu? O çocuklar canlı değil mi? Can taşımıyorlar mı bu insanlar. Bu masum insanları neden ot kadar görmüyorsunuz. Emin olun çıt yok. Arap ülkeleri bile alkışlamaktan çekiniyorlar. Biz sınırları açtık. 3 milyon insan geldi. 25 milyar dolar para harcadık. Niye yaptık bunu herkes bunu merak ediyor değil mi? Çünkü biz insanız, vicdan taşıyoruz, merhametimiz var. Onun için yapıyoruz bu kadar basit. Ama arkadaşlar emin olun batı aleminde bu çevreler bizim ülkemize ve çevremizde ki ülkelere bakış açısı hastalıklı. Müslüman mısınız, Türk müsünüz, bu değerleri mi taşıyorsunuz işte size bakış farkının en güzel örneği” diye konuştu.

Özhaseki, “Batı ülkelerinin PKKlı teröristlere kapısı açık, FETÖ’culara kapıları açık. IŞİD’cilerde kendi işlerinden geliyor. Zannetmeyin ki o IŞİD’ciler İslam ülkelerinden geliyor. DAEŞ’cilerin çoğu onların içinden geliyor. Onlara da kapı açık. Ama siz gideceğiniz zaman envai çeşit engel çıkıyor” şeklinde konuştu.

Proğram bitiminde NEVESOB Başkanı İsmail Ördü, Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'ye Nevşehir ziyareti anısına hediye takdiminde bulundu.

İşte Bakan Özhaseki'nin proğramda yaptığı konuşmasından önemli başlıklar;


Bakan Özhaseki: “Bu Coğrafyada Yaşamanın Tek Bir Yolu Var Güçlü Olmak”

Bu seçimin geçen seçimlerin adeta "anası" olduğunu ifade eden Özhaseki, "Dün karar verip bugün yola çıkmış değiliz. Yıllardır tartışılıyor, yıllardır konuşuluyor. Bunun üzerine söylenen söz de kalmadı ama bana göre 18 maddenin gelmesinin tam üç ana nedeni var.”dedi.
 
Bakan Özhaseki, konuşmasına şöyle devam etti:
 
“Birincisi, bu ikili yapı sürdürülemiyor. Dün de sürdürülemiyordu bugün de sürdürülemiyor. Türkiye bunu taşıyamıyor. Cumhurbaşkanı başbakan kavgalarından bu Türkiye bıktı artık. Son 15 yıldır siz bize bakmayın. Bir kardeşlik hukuku vardı. Bir dava arkadaşlığı, hukuku vardı. Biz de bir dava ahlakı vardı. Biz içimizde birbirimizi kıracak şeyler söylesek de yutkunuruz, hakkımızı birbirimize helal ederiz. Çünkü iyi niyetle gayret ediyoruz, nefislerimize uymayız ama iş başına gelen özellikle seçilerek belli mevkilere gelmiş insanların egolarının büyük olduğunu düşünürseniz, herkesten bu fedakarlığı bekleyemezsiniz. Rahmetli Atatürk, İnönü'ye küs öldü. Özellikle Maliye Nazırı olarak Celal Bayar'ı atadı ki 'Bu çok devletleştirmeci bir politika izliyor, Rusya yanlısı bir politika izliyor' diye. Kavgalar o zaman da vardı. Hele hele çok partili sisteme geçtikten sonra bu kavgalar iyice büyüdü. Bu kavgaları sona erdirmenin bir yolu yok mu? Var. Niye o zaman bazı sistemleri kutsuyoruz. İşte şimdi bunları konuşup, bu tür sıkıntıları gidermenin bir yolunu bulduk ve yola çıkıyoruz."
 
"Bu vesayetçi yapı hepimize çok çektirdi"
 
Anayasa değişiklik teklifinin ikinci nedeninin istikrar olduğuna işaret eden Bakan Özhaseki, "İstikrarsız ortamlarda yatırım olmuyor. Yaşadığımız coğrafya zor bir coğrafya. Bu coğrafyada ayakta kalmanın tek yolu var, güçlü olmak. Anadolu coğrafyasında eğer siz 'hür bir vaziyette ezanlarımız beş vakit okunsun, bayrağımız devamlı dalgalansın, bizler de dimdik duralım, düşmana karşı asla taviz vermeden yaşayalım, bağımsızlığımızı sonuna kadar sürdürelim' diyorsanız güçlü olmak zorundasınız. Güçlü olmazsanız bu coğrafyada yaşatmazlar. Avrupa'nın ortasında bir Hollanda, Brüksel değiliz biz. Etrafımızın halini görüyorsunuz, içerideki düşmanların çeşitlerini görüyorsunuz. Böyle bir coğrafyada yaşamanın tek bir yolu var güçlü olmak. O neye bağlı? İstikrara bağlı. Üç aylık, beş aylık, sekiz aylık hükümetlerle istikrar sürdürülebilir mi? Emin olun sürdürülemez." ifadelerini kullandı.
 
Üçüncü nedenin ise vesayet rejimi olduğuna dikkati çeken Özhaseki, "Bu vesayetçi yapı hepimize çok çektirdi. Baktılar iş olmuyor ihtilal ortamı hazırlamış, faili meçhuller işlenmiş. Bütün ihtilallerin arka tarafına bakın karanlıklarla doludur. İşte bu vesayetçi yapının son bulacağı inşallah bir yapıya doğru gidiyoruz. Vatanını seven, yükselmesini isteyen, Allah için güçlü olmasını isteyen herkesin oyunu kullanmaya gitmesini ve bu konuda adeta bir seferlik ilan etmesini istirham ediyoruz" dedi.