Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin, Yükseköğretim Kurulunun (YÖK) "Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm Projesi" kapsamında düzenlediği Faz III Lansmanı toplantısına katıldı. YÖK tarafından "Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm Projesi" kapsamında ‘Faz III Lansmanı’ toplantısı YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç başkanlığında 30 üniversiteden yaklaşık 90 üniversite Rektörü ve akademisyenin katımıyla gerçekleştirildi. Video konferans yöntemiyle gerçekleştirilen ve yükseköğretimde dijital dönüşümle ilgili yapılan son çalışmaların değerlendirildiği toplantıya NEVÜ Rektörü Prof. Dr. Semih Aktekin de katıldı. Yükseköğretimde “Dijital Dönüşüm Projesi" kapsamında düzenlenen toplantının açılışında konuşan YÖK Başkanı Prof. Dr. M. A. Yekta Saraç, yükseköğretimde dijital dönüşümün önemine dikkat çekti. Saraç, “ Bugün burada YÖKSİS veri tabanlı olarak gerçekleştirilen eğitim programının üçüncü fazının başlangıcını gerçekleştiriyoruz. 2018 yılının Aralık ayında yani pandemi öncesinde ‘Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm Projesi’ni başlatmıştık. Projenin ilk etabında 20 üniversitemizden 60 binin üzerindeki öğrencimize ve 10 binin üzerinde öğretim elemanımıza dijital beceri eğitimi verildi. Projenin temel amacı, öğretim elemanlarımızın ve öğrencilerimizin dijital yeterliliklerinin arttırılmasıydı. Bu aslında bir farklılık projesiydi ve biz üniversitelerimizdeki mevcut potansiyeli harekete geçirmeyi hedeflemiştik ve bunda da büyük ölçüde başarılı olduk. Nitekim geçtiğimiz Mart ayında başlayan ve halen devam eden pandemi sürecinde bu proje kapsamında verilen eğitimlerin önemli ölçüde faydasını bu 10 bin öğretim elemanının bulunduğu üniversitemiz ve 60 binin üzerinde öğrencilerimiz görmüş oldular. Dijital Dönüşüm Projemizin diğer etabında ise ilk etapta verdiğimiz temel dijital beceri eğitiminin biraz daha üstüne çıkarak, yine özellikle Anadolu’dan seçtiğimiz üniversitelerimize YÖK, CISCO ve ODTÜ’nün de katkılarıyla dijital eğitim verilmeye başlandı. İlk iki fazda CISCO ve ODTÜ tarafından seçilen üniversitelerimizden katılımcı akademisyenlerimize ‘Siber Güvenlik Eğitimi’ verildi. İlk faz pandeminin hemen başında yani 16 Mart tarihinde 8 üniversitemizin katılımıyla başladı. 7 Mayıs’ta başlayan ikinci fazda ise 16 üniversitemiz katıldı. Malumunuz dijital dönüşüm projemiz kapsamında bizim YÖK olarak yaptığımız yenilikçi girişimler arasında ‘Sanal Laboratuvar’ uygulamaları da vardı ve bunu hayata geçirdik. Genel kimya ve genel fizik laboratuvarları 15 bin öğrencimizin hizmetine sunuldu ve inşallah önümüzdeki yıl bu uygulamayı tüm üniversitelerimizde yaygınlaştıracağız. Yine aynı şekilde ‘YÖK Sanal Fuarı’ düzenledik. Biz bunu ulusal ölçekte düzenlediğimizde Yükseköğretimde sanal fuar düzenleyen Türkiye’den başka bir ülke yoktu. Türkiye’den sonrada başka ülkelerde sanal fuarlar görmeye başladık. Geçtiğimiz günlerde Birleşmiş Milletler UNESCO’nun tespitlerine göre yabancı öğrenci sayısında Türkiye’yi ilk 10’a çıkardık. Malumunuz başkan olduğumuzda yabancı öğrenci sayımız 48 bin idi şu an bu sayı 200 bini geçti. Bu şekilde bir artış oranı şu an bildiğimiz kadarıyla hiçbir Avrupa ülkesinde yok. Tabi ki biz bunda bütün imkânların ve bunun içerisinde dijital imkânların da kullanılmasının önemli rolü olduğunu düşünüyoruz. Dijital imkanlarla online eğitim hiçbir zaman örgün eğitimin ara kaynakçısı olamaz. Öğrenci ile hocanın doğrudan etkileşimini hiçbir dijital imkân sağlamaz. Ama diğer taraftan dijital imkânlar olamasaydı dünyada üniversitelerinin hepsi kapanacaktı. Üniversitelerin devamlılığı, yükseköğretimin devamlılığı, üniversite kampüsünün kapısına kilit vurulmaması ancak dijital imkânlarla oldu. Dolayısıyla bu imkânlardan en iyi şekilde ve nihai noktasına ulaşmış şekilde istifade etmemiz icabet ediyor” diye konuştu.