Yeni uygulamaya koyulan bir yasayla nüfusu 2000 altında kalarak Nevşehir’de Köy Statüsüne Düşürülen Ürgüp ilçesine Bağlı Başdere kasabasından ilk resmi açıklama Başdere’nin son Belediye Başkanı Sayın Mustafa Karaman’dan geldi.

 

YARIM KALAN SEVDAMIZ

 

Yeni uygulamaya koyulan bir yasayla nüfusu 2000 altındaki Kasaba Belediyeleri artık köy oluyor, Köy statüsüne düşürülen Belediyelerden Nevşehir de 21 adet kasaba bulunmakta ve bu kasabalardan bir tanesi de benim 2009 yerel seçimlerinde seçilerek Belediye Başkanlığını yaptığım Ürgüp İlçesi Başdere Kasabası.

Başdere Kasabası Ürgüp e 19 km, Nevşehir’e ise 40 km uzaklıktadır, çıkarılan Kanunla köy statüsüne düşürülecek olan Belediyeler 10 km yakınındaki merkez il ve ilçeye Belediye meclisi kararı ile bağlanabilecek denilmektedir;

“Yarım Kalan Sevdamızın Adı:” Başdere

Başdere Kasabası konum olarak Kayseri sınırında bulunan İncesu merkez ilçeye 8 km Ürgüp’e 20 km, Nevşehir’e ise 40 km uzaklıktadır, Kasabamız Köy statüsüne büründüğünde, taşınmazı yerinde kalmak kaydı ile makine teçhizat ve personeli ile Nevşehir il özel idare sekterliğine devredilecek.

1972 yılında büyük zorluklar ile kurulan Belediyemiz bu durumda bütün değerleriyle birlikte köy statüsüne geçtiğinde, Nevşehir il özel idareden hizmet gelmesini beklemek zorunda kalacak, Şu anda Kasabamızda 6 yerde su patlağı olmasına rağmen, Kurban Bayramının araya girmesi nedeniyle kendimize ait ekipmanımız olduğu halde bile biz bu onarımı ne yazık ki gerçekleştirememiş durumdayız , bu su arızası eğer ana arterlerden birisinde ve hava koşullarının uygun olmadığı bir anda gece olmuş olsa biz köyümüze yardım edecek ekibin 40 km uzaktan gelmesini bekleyeceğiz ve ekipler gelmiş bile olsa bunlar ilk önce kasabamızın 6 km dışındaki ana pompaları durdurarak onarımı gerçekleştirmek zorunda kalacaklar.

Bu yasanın hazırlık sürecinde, Nüfusumuz 2011 yılında 1822 kişi olduğundan daha önce tüm sorunları ile ilgilendiğimiz, ulaşım sorunlarını kendi toplu taşıma araçlarımız ile çözdüğümüz, Kışları Yol açma Hizmetlerini üstlendiğimiz yaklaşık bir ila bir buçuk kilometre çapında, yanı başımızda olan Demirtaş, Akköy, İltaş köylerine bizimle birleşmeleri yönünde davet ve telkinlerde bulunduk Belediyelik olmanın getirilerini kendilerine izah ettik, Milletvekillerimiz yasanın ve uygulamasının içerikleri hakkında gerekli açıklamalarda bulundular ama birleşme yönünde bir ilerleme kaydetmeyi başaramadık, Halkın İradesine Saygı Göstermeyi kendisine şiar edinmiş bir Hemşeriniz olarak ve Kamuoyu yönlendirmeye hiç kalkışmamış biri olarak bu durumdan dolayı duyduğum üzüntüyü sizinle paylaşmak isterim.

Bazı vatandaşlarımız yasa hakkındaki düşüncelerimizi gerekli mercilere iletmediğimizi düşünebilirler, umarım böyle bir düşünceleri olmamıştır çünkü ben şahsım olarak Yasanın İçeriği Hakkında Ankara’da verilen bilgilendirme toplantısında, Nüfusu 2000 in altında olan Kasabaların Köye statüsüne düşürülmesinin doğru bir uygulama olduğunu kabul etmekle beraber, Ülkemiz genelinde düşürülmesi gündemde olan her kasabanın ekonomik kültürel biçimde iyi analiz edilmesi gerektiğini, yakın çevresinde irili ufaklı köy bulunan kasabaların köy statüsüne düşürülmektense o yanlarındaki köyleri kasabaya bağlayarak onlarında daha iyi hizmet alınmasının sağlanabileceğini ve bu uygulamanın doğu illerimizde de bu şekilde hayata geçirilmesi halinde terörün bitirilmesine ve toplumsal kalkınma yönünde çok büyük bir katkı sağlayabileceğini belirtmiştim.

Kasabamızın düşürülme sürecine baktığımda gerçekten içim sızlıyor, ben Ankara’dan kasabama gelip de Belediye başkan adayı olduğumda bir çok idealim vardı, Ankara’da daha iyi şartlarda çalışıyor olmama rağmen bu idealler uğruna buralara geldim, Türkiye’nin nasıl geliştiğini nasıl bir atılım içerisinde olduğunu yıllardır aynı pencereden bakmış olanlar göremezler, ben Sayın Genel Başkanımızın vizyonu doğrultusunda doğup büyüdüğüm toprakları gelişmişlik adına daha ileri seviyelere taşımak uğruna buralara geldim. Çünkü ben bu topraklara borçluyum, çünkü okulunda okuduğum bu Ülkeye Hizmet borcum var.

Çocukluğumun geçtiği sokakları çiçeklerini çiğdemlerini topladığım dağları nasıl Yeşile Boyarım dedim Koca bir Orman hayalettim ve ilk temelini hep beraber attık ormanın, Lastik soğuk kuyu ayakkabılarımızla fink attığımız, kışları yokluktan buz tutan ayaklarımızın yaşadıklarını çocuklarımız yaşamasın istedim, Çünkü bilirim sırılsıklam çoraplarla ders dinlemenin acziyetini, bunları ortadan kaldıralım dedik ve hep beraber Kurslar açtık beldemizde istihdama yönelik, Ulusal anlamda bile adının zor duyulduğu bu belde de Uluslar arası Gençlik Festivalleri düzenledik, Yakın Köyün Çocuklarını bile tanımayan bizim gençlerimzin Uluslararası arkadaşları var artık, Bu güne kadar Kendi İnsanımız ve üzerine binip gezdiğimiz merkebimizden başkasının geçmediği yollarda Üniversitelerimiz ile doğa yürüyüşleri yaptık, Bilim adamlarımızla birlikte söyleşiler düzenledik, Özel Günleri Devleti Erkan hep burada kutladı. Enteresandır Bölgemizin ilk yerel ev hanımlarından oluşan tiyatro gurubu da bize ait. Çocuklarımıza Sağladığımız Bursları, Eğitimsiz İnsanlarımıza sağladığımız Kursları, 50 yıldır asfaltlanmamış bizim iki kez üzerinden geçtiğimiz ve genişleterek asfaltladığımız yolları, sadece kasabamızı değil bölgemizi tanıtma adına TV lere yaptığımız Programları ve katıldığımız sempozyumları saymıyorum bile…

Ama Gelin görün ki Aşığı olduğum kendi halkım Bana ‘’ Bizi Ankara dan köye düşürmeye mi geldin’’ diyorlar.

Şunu alnım açık olarak belirtmek istiyorum ki bizler elimizden gelenin her zaman en iyisini halkımız adına yaptık ve yapmaya da devam etmekteyiz. Ama üzülerek görüyorum ki Belirli kesimden belirli kişiler bu durumu siyasi rant haline dönüştürme çabasındalar. Bizler Kanun Koyucu değil Yürürlükte olan Kanunları Uygulamakla yükümlü olan makamları temsil ediyoruz. O yüzden Şu an elimizden gelen şeyler bunlarla sınırlı ve maalesef bu konunun da sonucunu artık bu saatten sonra ne yazık ki bekleyip görmemiz gerekiyor.

Sözü Fazla Uzatmadan, Ben bu güne kadar ki görev sürem dahilinde Kendim ve birlikte çalıştığım insanlar adına, Ülkemizin menfaatleri gereği bilerek yada bilmeyerek üzülmelerine neden olduğumuz tüm vatandaşlarımızdan Haklarını Helal etmelerini talep ediyor, yüce Rabbim hakkımızda her şeyin hayırlısını versin diyor, Saygılar sunuyorum…

                                                                    Mustafa Karaman
                                                           Başdere Belediye Başkanı