Eğitim; ailede başlayan hayata uyum, görgü kuralları / okullarda daha profesyonel anlamda, okuma yazma, düşünmeye sevk eden bilgiler, bilgilerin sorgulanması ve analiz edilmesi, kişinin kendini tanıması ve mesleğe yönelmesi, doğru bilgiye erişme yollarının kazandırılması, hayatta karşılaşılabilecek bireysel veya toplumsal durumlara göre doğru karar verebilme becerisinin kazandırılabilmesi vizyonerliği ile okul öncesinden üniversiteye kadar eğitim kurumlarında sürdürülen ve yaşam boyu devam eden,disiplinlerarası örgün, yaygın, sargın modelleri kapsayan süreçtir.

Eğitim ortamı, genellikle lise dönemine kadar ailenin yanında veya yakın yerlerde devam eder. Üniversite boyutu ile genellikle aileden daha uzak yerlerde eğitim alınır. Özellikle kapalı aile yapısındayetişmiş gençlerde bu durum başlangıçta biraz zorluklu geçebilir.

Üniversite hayatı; aileden uzak bir yerde eğitim almanın, daha ötesidir. Özellikle büyük kentlerde barınma ile başlayan, iaşe temini ile devam eden, ulaşımı temizliği ısınmayı aydınlatmayı vb.maddi manevi somut ve soyut unsurları kapsayan, kendi kararlarını doğru alma ve doğru zamanda uygulama boyutlu,bireysel zaman yönetimini ve planlı ders çalışmayı gerektiren bir süreçtir. 

Şimdi bu sürece birde salgın durumu, daha doğrusu salgın döneminde bunların gündelik yaşama yansıtılması gözüyle bakalım. Salgın öncesi normal olan birçok uygulama nefes almak dahil,artık daha kontrollü yapılmakzorundadır.

Barınma ile başlayalım; Eğer gence yurt çıkmış ise bu iyi bir haberdir. Yurdakayıtları dijital ortamda belli olmasına rağmen, bazı yerlerde kayıtlarda görme ve yazma engelli masa başıbireyleri,öngörüsüzce gençleri kapalı koridorlara sıralayarak çok uzun saatler bekleterek kayıt işlemini ancak yapabilmektedir.Bazı yurt odalarında pandemi dönemi bireysel kullanım malzemeleri bile olabilmektedir.Yemekhaneler çok kalabalık olmaktadır.
Belki de en önemlisibazı yurtlarda işlemlerin parmak izi kullanımı ile yapılmasıdır. Pandemide sistem güncellenmeyerek, bireylerin kapı kollarına bile temas etmemek için çaba sarf ettiği bir süreçte konaklama giriş ve yemek işlemlerinin parmak izi ile yapılıyor olması, salgın kurallarına uygunluk göstermemektedir.

Şimdi üniversiteye geçelim; Bazı üniversiteler girişte hiçbir engel teşkil etmezken, pek çok üniversite deçift dozluk aşı kartının ve istenen pcr testi sonucunun olmaması durumunda;gençler üniversite girişinden döndürülmekte veya sorumluluk yüklü tutanağı imzalama karşılığında üniversiteye girebilmektedir.

Kalabalık mevcutlu üniversitelerde derslikler, koridorlar, yemekhaneler çok kalabalık olmaktadır. Üniversite ile konaklama arası ulaşımda toplu taşıma araçlarında tıklım tıklım yolculuk yapılmaktadır.

Bir gencin çalışarak hatta çok çalışarak kazanabildiği üniversite günleri salgın riskiyüzünden moral bozucu bir şekilde başlayabilmektedir. Bazı çok düşünceli pedagojik formasyonlu görevliler, gençleri arkadaşlarının içerisinde bir aşı iki aşı üç aşı pcrli pcrsiz diye kategorilere ayırabilmektedir.

Yukarıdaki yazılanları çözüm odaklı maddelersek; 

-Bir haftalık COVID-19 yansımaları beklenmeden; kalabalık ortamlardan uzaklaştıracak her türlü olumlu çözüm getirici uygulamalar devreye konulabilir.

-Gençler; teorik dersler gurubu ve uygulamalı dersler gurubu olarak ayrılabilir. Teorik dersler uzaktan, uygulamalı dersler yüz yüze verilebilir. Daha sonra bu iki gurup dönem ortasında yer değiştirebilir. Böylece yurtlarda, dersliklerde, yemekhanelerde seyreltilmiş durum oluşturulabilir.

-Üniversitelere yakın ve uygun olan binalar imkanlar dahilinde hizmet verebilir hale getirilebilir, mağdur olan geçlerin üniversite başlangıç hayallerindeki karamsarlık giderilebilir.

-Hiçbir hastalık belirtisi olmayan bireylere, haftada iki kez pcr testi uygulamasıdurdurulabilir.

-Yurt girişlerinde parmak izi kullanımı devre dışı bırakılarak, temassız tanıma sistemleri uygulamasına geçilmelidir.

-Aşılı olan bireyler COVID-19 olduğunda, karantinaya girmemek için, hastalığı rahat geçirme düşüncesi ile pcr testi yaptırmaması algısı ortadan kaldırılmalıdır.

-Yurt ile üniversite arası toplu taşıt sayısı gerektiği kadar artırılarak kalabalıklar azaltılmalıdır.

-Kalabalık ortamlarda,aşılı aşısız, pcrli pcrsiz, hastalığı geçirmiş yada geçirmemiş, tüm bireyler maske ve fiziki mesafenin korunması gerekliliği temin edilmelidir.

-Onay yazısında belirtildiği gibi “aşının henüz bilinmeyen olumsuz etkilerinin de olabileceği, ürünün salgın koşulları altında tamamen kişinin kendi istemesi halinde kişiye uygulanacağı bilinmelidir” ifadesi doğrultusunda, kişisel gerekçelerle aşı olmayanlar yada olamayanlar veyahut belirtilen dozda aşı yaptırmayanlar, hedef gösterircesine konu edilmemelidir.

-Üniversitelerde amaç tüm eğitim kurumlarında olduğu gibi, huzurlu verimli kaliteli bir eğitim olduğundan, gençler arasında karşıtlık oluşturacak söylem ve eylemlerden uzak durulmalıdır.

Gençlerimiz;MilletimizinÜlkemizingeleceğinimilli, manevi ve fıtri insani değerlerde şekillendirecek sizlersiniz. 2021-2022 eğitim-öğretim yılınız hayırlı uğurlu olsun. İnşallah.

“Toplumsal Farkındalık Gurubu” çalışmasından yararlanarak hazırlanmıştır.