ŞEHRİN YÜRÜYÜŞ YOLLARI VE İNSANLARIMIZ.

İnsanlarımız eskiden bağlarda bahçelerde bedenen çalışırlarmış. Stressiz ve hırssız bir hayatın sağlıklı olduğunu günümüzde ancak idrak edebiliyoruz. Ayrıca hayat ta yavaşmış. İnsanlarımızın yediği ve içtiği organik gıdalar ve olabilecek en temiz suymuş. Günümüzde bu standartları tutturmak gerçekten de zordur. Allah her devre göre zorluk ve kolaylıklar yaratmış o günlerinde elbette ki zorlukları varmış.

Kafkasyalı İslamov’dan bahsederler. 160 yaşına kadar Kafkas dağlarının yolu sapa olan bir yerinde keçi yetiştirirmiş. Ayrıca birde gül bahçesi varmış. Çarşıdan alacaklarını ürettiği ürünleri satarak alırmış. Namazında niyazında, haset fesat bilmeden, strese hiç bulaşmadan temiz bir hayat yaşamış. İslamov hayattayken; Çarlık Rusya’sı yıkılmış, Komünizmi, 1. ve 2. Dünya savaşlarını görmüş. Başta hırslı liderler olmak üzere tek derdi şahsi menfaati olan nice tamahkarlar, tiranlar gelmiş ve geçmiş bu dünyadan… İslamov bunları hiç tanımamış bile….

Buna benzer hayatları, doğruyu ve yanlışı bu dünyaya tapanlarda okuyor ve biliyor. Ne hikmetse yine bildiğini okuyor… İmtihan dedik ya….

Yöremizde nüfus azken insan daha kalabalık bir ortamda yaşıyormuş. Nüfuslar çoğaldıkça insanlar yalnızlaşmaya başladılar. Önceden insanımız uzak akrabayı dahi bilir ve sayarmış, komşuluk ve dostluk, tanışlıkta girince inanın şehir bir aile gibiymiş. Böyle bir ortamda gerçekten yalnız kalınmaz. Hayatta yavaşmış. Zevkle tadına vara vara yaşanırmış. Günümüzde “Yavaş şehir” projeler kapsamında hayata geçirilmeye çalışılıyor.

Ataerkil aile sisteminden çekirdek aile sistemine geçilmesi, gizli işsizliğin açığa çıkması, hayatın hızlanması, maddiyatın değerinin artması günümüzde görülebilir bir hayat olmuştur. Akrabalık sadece dayılarla, halalarla sınırlanmıştır. Kuzenlerin bile artık birbirlerini tanımaz olmuştur.

Ne bağ kaldı ne tarla hatta Töre bile unutuldu. Bu sosyolojik olguya hayatın hızı da eklenince aileler çocuklarıyla beraber yalnız kalıverdiler.

Mahallelerin ve sokakların yapısı da temelden değişince insanlar çocuklarını sokağa nezaret siz çıkartamaz oldu. Hayat maddi ve hızlı bir ortama çekildi. Dikey mimari de insanları adı konmamış bir mahkumiyete itmiştir. Tüm bunlar yetmemiş Korona illeti de toplumu iyice kapatmıştır.

İnsanın yapısı gereği böyle durumlarda hayattan bir şeyler almak, kendini avuta bilmek adına çeşitli eylemlerde bulunmaya başlamıştır. Bağ, tarla kalmadığı için küçük arazilere bağ evi yaptırıp, buralarda ufak tefek uğraşıp hem doğada vakit geçirmeye hem de aileye bir şeyler kazandırmayı amaçlayan işlerde bulunuyorlar. Hızla akıp giden zamanda tatillerinde doğada vakit geçirmek insanlara moral veriyor.

Böyle imkânı olmayanlar için hobi bahçeleri emekliler ve insanların nefes alacağı yerlerdir. Eskişehir ve Kayseri belediyeleri bu gibi yapıları hazırlamış, kürek gibi, çapa gibi avadanlıkları emanet olarak hizmete sunmuş ve cüzi bir fiyatla dönüşümlü olarak halkın hizmetine sunmuş. Bu sayede boş alanları değerlendirmiş ve kendine göre bir istihdam dahi oluşturmuşlardır. Ne diyeyim darısı Memleketimize olsun.

Başka bir grup vatandaşımız sağlık ve etkinlik adına uzun yürüyüşler yapmaktadır. 2000 Evler yol güzergahı bu yapıya çok güzel bir örnek teşkil etmektedir. Zira vatandaşımın yürüyüş esnasında yorulunca oturacağı bir yerin olması gerçekten önemlidir. Yürüyüş yolu ile kara yolu arasında ağaçtan ve yeşillikten doğal perde olması ise bir avantajdır.

Nevşehir’in birçok yürüyüş güzergahında ve hatta çarşıda böyle bir dokunun olmayışı birçok yürüyecek insanımızı bu etkinlikten alı koymaktadır. İşin önemli kısmı ise, yürüyüş güzergahları araçların yoğun geçtiği mekanlarda da olmaması gerekmektedir. Zira egzoz gazları çeşitli zararlı kimyasallar ve ağır metaller yayarlar. Bunlar göz önüne alınarak kirlilikten azami oranda etkilenmeyen böyle yolların yapılması memlekete güzel ve kalıcı bir hizmettir. Yürüyüş güzergahlarına belli mesafelerde oturup nefeslenecek bankların olması spor yürüyüşlerinin yaygınlaşmasını sağlayacaktır. Yaşlı nüfus gün geçtikçe artmakta, şeker gibi tansiyon gibi birtakım hastalıklarında her geçen gün çoğaldığı görülmektedir. Sağlıklı yürüyüş ise en doğal tedavilerden biri olarak kabul edilmektedir. Evet efendim. Yerel yöneticiler sizlere de yürüyüşler lazım olacaktır. Bu teklife bu açıdan bakmanızı da tavsiye ederim.

Trafikten izole edilmiş bisiklet yollarının olması ilk bakışta insana “Bu bize çok lüks, ne gereği var ki.” Diyeceksiniz. Lâkin yöremiz turizm yöresidir. Böyle bir ağın yapılması inanın turizmi de geliştirecektir. Bununla kalmayarak bisiklet sporunun yaygınlaşmasını sağlayacaktır. Sağlık açısından yararlarından öte gideceği pek çok yere araçlarla gitmeyip, halkım tasarrufta bulunurken ülkemde hiç azımsanmayacak bir yakıt tasarrufunda bulunacaktır. Günümüzde toplu taşımaya verilen ücretler dahi aile ekonomisinde hatırı sayılır bir yük haline geldiği de unutulmamalıdır. Vatandaşa verilecek ufak bir fırsatın, memnuniyet ve teşekkür olarak yansıdığını da göreceksiniz.

Japonya’da Şehirler arasında bile bisiklet yolları mevcutmuş. Hani olmazda, oluverdiğini kafamızdan kuralım. İnsanlarımıza ne hayaller ihsan etmiş olurlar. Bu oluşumda istihdamlar oluşur. Bisikletli hayat her geçen gün yaygınlaşması artar. Bisikletli turistleri görmüyor musunuz? Adamlar nasıl alışmış, bizim yürümeye dahi korktuğumuz trafiğimizde bile gayet rahat bisikletlerini kullana biliyorlar. Kazasız belasız hayatlar tüm insanlığın olsun.