SEN BENİM KİM OLDUĞUMU BİLİYORMUSUN!
‘‘Sen benim kim olduğumu biliyor musun’’ ben bu başlığı atarken konu olarak anlatacağım yazacağım olayın ne hafifliğini, nede ağırlığını. Bakış açım insan, ahlak, kanuna uyma.
Olaydan dan bahsedeyim aslında olay değil olaylar, 23 Nisan 2025 günü yer Ankara bir siyasi partinin içinde Milletvekillerinin olduğu otobüs, kapatılmış ve güvenlik önlemi alınmış yolda Trafik Polisinin dur ihtarına uymuyor öyle ki görevli Polis Memurun aracın altında kalmamak için kendini başka bir yöne atması sonucu yaşanacak yaramalı veya Allah korusun daha kötü şekilde sonuçlanacak olaydan kurtuluyor. İkinci olay ise yine aynı siyasi partinin (siyasi partinin ismini vermiyorum) Milletvekili yine trafiğe kapatılmış önlem alınmış yola Trafik Polisinin uyarılarına rağmen girmeye çalışıyor. Olay bununla kalmıyor aracın önünde duran Trafik Polisinin üzerine aracın şoför sürmeye başlıyor. Bunları nerden biliyorsun derseniz tüm cadde ve sokaklarımız kameralarla izleniyor. Bu görüntüler birçok ulusal haber kanallarında yayınlandı.
İki olayda ki görüntüleri izleyip yazı olarak sizlere aktarmaya çalıştım. Siz okurlarımdan bu görüntüleri izleyenlerde olmuştur. Görüntüleri ulusal tv ler den izlememe rağmen, görüntülerde eksiklik olabileceği ihtimalini göz ardı etmeyeceğim. Ayrıca olay hukuka intikal etmiştir.
Yine parti isim vermeden 3 Mayıs 2025 günü Konya da yapılacak mitingin, 1 Mayıs 2025 günü duyurusunu yapan parti aracına yine seyir halindeki bir araçtan Kuru Sıkı Tabanca ile havaya iki el ateş edilmiş, sanık yakalanmış, ilk ifadesinde ben bu partinin sempatizanıyım heyecana geldim bu eylemi yaptım demiştir.
Milletvekili ne demek bunun cevabını herkes biliyordur bizleri temsil etmek üzere seçimle TBMM gönderdiğimiz temsilcilerimiz. Kanunla verilmiş hakları vardır bu haklardan biride dokunulmazlık. Dokunulmazlık haklarını da Anayasa, Yasalarımıza aykırı kullanamazlar. Üstelik Yasaları yapan ve uyulması konusunda müeyyideleri koyan yine Milletvekillerimiz dir. Görüntüleri izlerken insanlığımdan utandım, halk tarafından seçilen Milletvekilleri yine kendilerinin koyduğu Yasaya uymamak için Trafik Polisi nin canını hiçe sayarak, hınçla aracı durdurmayı bırakın yavaşlama eğilimi bile göstermemesinin ne insani ne ahlaki ne kanuni yönü vardır. İkinci olayda adı geçen Milletvekilinin kendisinin medyaya gönderdiği görüntülerden, yine kendisinin olayla ilgili ulusal basında yaptığı açıklama ve yukarıda yazıya döktüğüm görüntülerden anlıyorum ki Milletin Vekili uyması gerekenleri yerine getirmek yerine, yanındakilerinin, emri uygulamakla görevli memuru tartaklaması, hatta şoförünün aracı kısa sürede olsa memurun üzerine sürmesini, ne oldu yaralan dımı! diye savunması ne kadar insani bir durumsa, eyvah insanlığımıza.
Konya da ki olay ise tam bir propagatif durum. Yukarıda yazdığım olaylar ile birlikte düşündüğümde ilgili siyasi partinin Milletvekillerinin eylemleri hiçte masumane değil.
İhsan BİÇKİN
01.05.2025