SILADAN KOPUŞ VE PARASIZ YATILILIK

Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ

Kapitalist sistemde gariban olmak zordur vessalem..Para yoksa dost ve akraba bulabilmen de zor olur. 1971/1972 öğretim yılı parasız yatılı sınavlarını kazandım köyümden ilk kez çıkıp başka bir şehirdeki ortaokula kayıt olacağım. Babamla Ürgüp ilçesine gidip ortaokula kayıt yaptırdık.. Bir hafta sonra memur beni çağırdı elime bir kefalet senedi tutuşturdu, devlet iki kefil istiyordu.. Yani seni ben altı yıl parasız okutacağım, yemeni ,içmeni barınmanı sağlayacağım ama sen okulu bitirmez ayrılırsan sana yaptığım harcamaları geri alırım demek istiyordu.. Ben köyünden ilk kez ayrılmış on bir yaşında bir çocuk Ürgüp’ten Nevşehir’e gelmiş kefil arıyordum.. Bu kefalet işi yürekte onulmaz yaralar açtı. O nedenle detaylara girmek niyetinde değilim .O gün yaşadığım sıkıntılar yani “Hanya’yı Konya’yı anladığım ilk gün” aradan elli yıl geçmiş ama daha dün gibi belleklerde..

Parasız yatılılık unutulmaz anılar bırakır geride. Okul ve pansiyon arkadaşlarınla dost/kardeş olursun..Ancak ailelerden kopuk yaşamakta zordur. Topluma karıştığında kime “hala” kime “teyze” diyeceğini de unutursun. Benim parasız yatılı öğrencilik yıllarım öğrenci olaylarının doruk noktasına ulaştığı yıllardı. Çoğu kez istemeden en sevdiğin arkadaşlarla arayı bozmak zorunda kaldık.. Kavgalar olmasa insan yaşamının en mutlu yılları olarak anılarda hep kalacaktı..

Parasız yatılı olunca iradeni de kaybediyorsun devlet yani Milli Eğitim Bakanlığı yarıyıl tatile bir hafta kala seni okulundan alıp uzak bir ildeki parasız yatılı okula yollayabiliyor. Senet imzalamışsın, zorlanarak iki kefil bulmuşsun gitmek zorundasın.. Eski arkadaşlarınla sevdiğin öğretmenlerinle vedalaşmana bile izin verilmiyor.. Adeta sürülüyorsun. Ama daha hiçbir suç işlememiş çocuksun..

Ürgüp Parasız Yatılı Ortaokul ve Lisesinde Ali Baltacıoğlu, Tuncer Oral, Yahya Keser, Tayfun Sungur, Metin Göz, Uğur Nevruz, Zeki Arslan, Sami Dündar, Sezai, Aziz Güzelgöz, Abdullah Çekiç, Fuji Mehmet, Hüseyin Çelebi, Sıro, Süleyman Öztürk, Zahrettin İçli gibi adları hemen aklıma gelmeyen çok sayıda dostlar ediniyorsun.

İlk yıllar kaldığımız pansiyon bir apartman dairesinden oluşuyordu. Mutfakta Balkan göçmeni bir aşçı, Necati ve Hasan isimli aşçı yamakları vardı. “Anne” dediğimiz yaşlı bir teyze çamaşırlarımızı yıkar yataklarımızı düzeltirdi. Bina, Ürgüplü bir hayırseverin bağışı idi. Hafta da bir gün Ürgüp’ün ünlü tarihi hamamına gidip yıkanmak bile ayrı bir zevkti.

Naklen atanma sonucu, bir kış günü daha önce hiç görmediğin Kütahya Lisesine gidip kaydını yaptırıyorsun.. Soruyor “abi derdin ne niye geldin yarı yıl tatiline bir hafta var?” Yanıt yok. Çünkü yanıtı bende bilmiyorum.. Benimle birlikte 19 öğrenci değişik pansiyonlara dağıtılıyor. Pansiyonun dağıtılması kararını imzalayan Aydınlı N. M. isimli eski Milli Eğitim Bakanına hakkımı helal etmiyorum.

Kuşkusuz parasız yatılılık gariban aile çocukları için bir nimettir. Parasız yatılılık olmasa benim ortaokul, lise, üniversite bitirmem mümkün değildi. O nedenle devlete hep minnet duyarım.. Eleştiriler ise eksiklikleri görüp daha iyisini yapmak içindir.