Siyaset Enaniyet Ve Kibir

Kendisini 30 yıl öncesinden, üniversite yıllarından tanıdığım ve sevdiğim bir arkadaş, şimdi Ak Parti İstanbul 1. Bölgeden milletvekili adayı. Zeki, çalışkan ve kabına sığmaz girişken yapısıyla adaylığının Ak Parti için olumlu bir kazanım olacağını düşünüyor ve bu düşüncemi her fırsatta çevremde dile getiriyordum. 

Bu arkadaş, dün facebook sayfasında kendi seçim çalışmalarına ilişkin bir internet sitesinin reklam formatında haberini paylaşmıştı. Haberin başlığı arkadaşın adı ve soyadından hareketle bir slogan şeklinde yazılmıştı. Ben de haberin veriliş tarzından hareketle altına biraz latife, biraz eleştiri tadında bir yorum yazdım. 
 
Söz konusu yorumum şöyle idi “Üstadım, isimden slogan üretmek artık demode oldu. Bunun en kötü örneğini de ‘Ekmek İçin Ekmeleddin’ sloganı ile yaşadık. Sizden, size yaraşır, orijinal ve zekâ ürünü çalışmalar bekliyoruz”

Bu yorumumdan rahatsız olan arkadaş, beni "dostane" görünüm altında kötü niyetli olmakla itham etti. Ben de kendisine cevaben, hayatta kimseye yapmacık "dostane" görünümlü davranmadığımı, eleştirimin gerçek bir dost eleştirisi olduğunu ve ayrıca bundan böyle eleştiriye tahammülünün de sınanacağı yönünde bir şeyler yazdım. 

Sayfasındaki bu yorumlarımı silen arkadaş, daha sonra özelden bana bir mesaj gönderdi. Mesaj aynen şöyle: "enaniyet ve kibrinizi başka sayfalara bulaştırın. silindiniz" Önce şaka zannettim; baktım, gerçekten beni facebook’ta engellemiş. Bu kadar çocukça bir alınganlık ve tepki beklemiyordum doğrusu.

Arkadaşın bu tavrından dolayı, kendi adıma değil ama ülkemin geleceği açısından üzüntüm ve endişem bir kat daha arttı. 

Beni bir arkadaş ve dost olarak kabul etmemesini, hatta “unutmuş” ve “hatırlamıyor” oluşunu anlayabilirim. Ama iktidar partisinin bir milletvekili adayı olan arkadaşın, kendisini dostça ve latife babından eleştiren bir kişiyi "enaniyet ve kibir" ile suçlayıp, ardından da cevap vermesine bile fırsat vermeden silmesi ve engellemesi de ne oluyor? 

Beni kibir ve enaniyetle suçlayan, milletin vekili olmaya aday bir insan için bundan daha büyük bir kibir ve enaniyet olur mu? 

Siz "sildim" deyince biz silinmiyoruz arkadaşım.
 
Siz duymak istemiyorsunuz diye biz susmayacağız arkadaşım.
 
Siz görmek istemiyorsunuz diye biz yok olmayacağız arkadaşım.
 
Muhalefete ve eleştiriye bu kadar tahammülsüzsen git sahilde balık tut; çünkü iğneli bir fıçıya benzeyen siyaset hiç sana göre değil.
 
Eğer siyasi mücadele tarzın seni eleştirenleri ve muhaliflerini "silmek"ten ibaretse, şimdiden "eleştirinin yasaklanmasına, muhalefetin yok sayılmasına, susturulmasına, sindirilmesine ve silinmesine" dair kanun teklifleri hazırlamaya başlasan iyi edersin. Çünkü 7 Haziran’da milletvekili seçildiğinde TBMM'de, millet, medya ve kamuoyu önünde işin çok zor olacak.  

İddia ettiğin bendeki "enaniyet ve kibir", belki sana da sirayet eden ve yıllardır aşinası olduğumuz, zirve yapmış, meşhur bir enaniyet ve kibrin panzehiridir.
 
Ola ki bir gün yüklendiğin enaniyet ve kibirden kurtulmak için panzehire ihtiyaç duyarsan ya da bir “dost sesi” ve “dost eleştirisi” duymak istersen, ben yine burada, "sildiğin" yerde olacağım... Selam.
 
08.05.2015
Mehmet BİÇER