AK Parti Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz,Toptancılar Sitesi esnafı ile bir araya geldi. Açıkgöz, gelecek nesillere daha iyi bir Türkiye bırakmak için uğraştıklarını belirterek, “Bugün güçlü bir liderimiz, iktidarımız var ama biz yarını düşünmek zorundayız. Mesele iktidar değil, memleket meselesi. Mesele memleket, kararımız evet” dedi.

Hayırcı zihniyet hep karşımıza çıkıyor
Referandum sürecine ilişkin açıklamada bulunan Milletvekili açıkgöz, “Biz ne zaman iyi bir şeyler yapmaya kalksak hep karşımızda hayırcıları gördük. Bir kesim insanın hayatı hayır demekle geçmiş. Yani nikah masasında nasıl evet demişler ona da hayret ettiğimi söylüyorum. Dolayısıyla bu hep hayırcı zihniyet biz ne zaman iyi bir şey yapsak hep karşımıza çıkıyor.” ifadelerini kullandı.

PKK hayır diye bağırıyor
Memleketi bölmeye çalışanların da hayır dediğini söyleyen Açıkgöz, “Kandil’dekiler, teröristler ne diyor? Onlar da hayır diyor. Niye? Biliyorlar başlarına gelecekleri. Allah’ın izni ile Kandil’i başlarına geçireceğiz şimdi. Bunu niye bugüne kadar yapamadık. 40 senedir ordumuzun askerimizin içine sızan hainler bu mücadelenin güçlü bir şekilde verilmesini maalesef engellemiş. Allah razı olsun Cumhurbaşkanımızdan bunları şimdi temizlemek için gayret gösteriyoruz. Bir kısmını da temizledik hala da temizlemeye devam ediyoruz. İlk defa 4 metre karın üstünde askerimiz gitti bunların inlerine girdi, tertemiz etti. Daha da edeceğiz. Herkesin görüşüne saygılıyız. Hayır diyen vatandaş da bizim vatandaşımız evet diyen vatandaş da bizim vatandaşımız. Burada bir sorun yok. Ama hayır diyen vatandaşlarımız şunu bilsin, PKK oradan hayır diye bağırıyor. Her hayır diyen kesinlikle teröristtir diyemeyiz. Ama teröristler hayır diyor oradan bunu bilsinler, kimin safında durduklarını bilsinler. Hayır diyeceklerse bile ben de teröristlerle aynı kararı mı veriyorum diye sorsunlar. PKK benim milletimin faydası için ne yapmış bugüne kadar. 16 Nisan’da evetlerinizle bunların hepsinin hakkından geleceğiz” dedi.

Hollanda ve Almanya’nın devlet televizyonlarında hayır kampanyası yaptığına işaret eden Açıkgöz, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Size ne, siz kimsiniz? Milletim bilir kime ne oy vereceğini, evet mi hayır mı diyeceğini. Hollanda'daki gazete bakıyorsunuz Türkçe başlık, Türklere mesaj gönderiyor, ‘Hayır oyu verin’. Mesajın senin olsun, çekin elinizi benim milletimin üstünden. Senelerce bu milleti idare etmeye çalışmışsınız. Hala ona çalışıyorsanız bu millet inşallah 16 Nisan’da onlara güzel cevap verecek. Dertleri güçlü Türkiye olmasın, başka bir dertleri yok.” dedi.

Hangi diktatör iki seçimle kendini kısıtlar...?
Tek adamlık, diktatörlük söylemlerine de cevap veren Milletvekili Açıkgöz, “Dünyanın hangi ülkesinde halk diktatör seçiyor? Halkın seçtiği bir sistem diktatörlük olur mu Allah aşkına. Hangi diktatör iki defa seçilmesine izin veriyor. Hangi diktatör beni iki defa seçin diye kendisini kısıtlar. Hangi diktatör kendisinin yargılanmasını, soruşturmasını kolaylaştırır. Mevcut sistemde cumhurbaşkanları yargılanamaz, mümkün değil uygulaması yok. Anayasada dörtte üç meclisin çoğunluğuyla Cumhurbaşkanı yüce divanda yargılanır yazıyor. Bugünkü sistemde bu yazıyor. Dörtte üç çoğunlukla. Ama arkasından şunu da yazıyor diyor ki, vatan hainliği suçundan yargılanır. İyi güzel de hiçbir kanunda kitapta ceza kanununda hiçbir yerde vatan hainliği diye bir suç tanımlanmamış bizde. Olmayan bir suçtan yargılanacak. O yüzden bir tane Cumhurbaşkanı yargılanmamış bugüne kadar. Şimdi her suçtan yargılanabiliyor. Eğer Cumhurbaşkanı kırmızı ışıkta geçti diye meclis beşte üç yargılansın dedi mi yargılanacak. Bugünkü sistem bunu getiriyor. Hangi diktatör kendisinin yargılanmasını kolaylaştırması için bir gayret gösterir, milletini evet demeye davet eder. Bunların hepsi safsata, hepsi hikaye, hepsi yalan” şeklinde konuştu.
Çift başlılıktan çok çektik...
Türkiye’nin çift başlılıktan çok çektiğini dile getiren AK Parti Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz, “12 Eylül Anayasasıyla yetkilerin bir kısmını Cumhurbaşkanlığı almış bir kısmı hükümette kalmış. Cumhurbaşkanının yetkisi çok ama sorumluluğu yok, yargılanamıyor. Yetkiler de yarı yarıya paylaşıldığı için devletin zirvesinde hep kavga etmişler. Rahmetli Özal, Cumhurbaşkanı oldu rahmetli Demirel Başbakandı. Bir günden bir güne Demirel Özal’a Sayın Cumhurbaşkanı demedi. Çankaya’daki zat diye hitap etti. Yanına da gitmedi, sürekli kavga ettiler. Bunlar memleketin kalkınmasını engeller. Devletin zirvesinde kavga ne demek? Hizmet birlik beraberlikle olur. Kavga hep kalkınmayı azaltır. Sonra Demirel, Çankaya’ya çıktı partisini kızım dediği Tansu Çiller’e emanet etti. 3 ay sonra Demirel çıktı dedi ki Çankaya’nın balkonundan kızımı az daha atacaktım. Yaşadık bunları hatırlayın. Ondan sonra Ecevit geldi Ahmet Necdet Sezer’i Cumhurbaşkanı seçtirdi. Bir sene sonra Ahmet Necdet Sezer bir kitap fırlattı Sayın Ecevit’e Milli Güvenlik Kurulu’nda Türkiye tarihinin en büyük ekonomik krizini yaşadı. Millet fakirleşti. O zaman faiz yüzde yüzün üzerindeydi sabah bir kalktık yüzde 7 bin 500 faiz olmuş. Şimdi artık bu kavga bitiyor bu çift başlılık bitiyor. Milletimiz 2007 referandumunda sandık başına gitti dedi ki Cumhurbaşkanını biz seçeceğiz. Cumhurbaşkanın ben seçeceğim demişse halk, bu yetkilerin Cumhurbaşkanlığı sistemi içerisinde toplanması lazım” dedi.

Mesele memleket kararımız ‘Evet’ !
Ülkenin geleceğini düşündüklerini ifade eden AK Parti Nevşehir Milletvekili Mustafa Açıkgöz, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Mesele memleket meselesi. Bugün güçlü bir liderimiz, iktidarımız var; ama biz yarını düşünmek zorundayız. Mesele iktidar değil. Esas bu sistem yarın Cumhurbaşkanımız gibi güçlü bir lideri bulamazsak o zaman işe yarar. O zaman sistem yüklerden arındığı için hızlı bir çalışma ortamı olacak. Biz bunları çocuklarımız torunlarımız için yapıyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımızın kendisi için bir beklentisi yok. Hayatını bu millete adamış. Ömrünü bu devlete adamış. Nasıl bu ülkeyi kalkındırırım nasıl bu milleti zenginleştiririm, refaha ulaştırırım derdinden başka derdi yok. 2023’te dünyanın 10. büyük devleti olma Avrupa’nın 3. büyük devleti olma hedefimiz var. Gelecek nesillere daha iyi bir Türkiye bırakalım diye uğraşıyoruz. Çok net söylüyorum 16 Nisan’daki mesele memleket meselesidir. O yüzden mesele memleket kararımız evet.”