NEVŞEHİR(MHA) Kamu-Sen İl Temsilcisi Turgay Çetin, toplu görüşmeler esnasında Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın açıklamalarının kamu çalışanlarına ve halka aba altından sopa göstermek olduğunu söyledi.

Bu açıklamayı ülkemiz ekonomisi adına bir talihsizlik olarak nitelendirdiklerine değinen Kamu-Sen İl Temsilcisi Çetin, “Memur Sen'i Bursa’da ziyaret ettiğimde bu toplu sözleşme nedeniyle tebrik etmiştim. Bursa'nın bazı siyasetçileri beni eleştirmişti, 'Memur Sen'in propagandasını yapıyor' diye. Memur Sen bunu hak ediyor da onun için yapıyorum. Bilindiği yapılan yasal bir suçtur bu kanunlarla belirlenmiştir. Yani ve başbakan yardımcısı Sn Bülent Arınç (TCK'nin 118. maddesi ve 257/1-2 maddelerinde de ifade bulan suç açıkça işlenmiştir.) suç işlemiştir.  Bu konuşmasını yapmasının dayanağı olarak ta Referandum da bir tek Memur Sen 'evet' dedi. O 'evet' sayesinde toplu görüşme yapılıyor, toplu görüşme yapılıyor demesi alenen bir suç teşkil eder. Başbakan Yardımcısı Sn Bülent Arınç beye sadece şunu sormak isteriz. Eğer  başbakan yardımcısı tarafından yapılan tespit doğru olsaydı Halk oylamasına katılım oranın  %77,4 olduğuna dikkat alınarak oranlara bakılırsa   EVET %57,9 HAYIR %42,1 bu rakamlar dikkate alınırsa bu halk oylaması sonucuna göre basın açıklamasındaki ifadesi çokta reel görünmüyor. Konfederasyon başkanının bu söylemi üyelerinin tamamının EVET oyu kullandığını taşımaz. Başka sendikalardan insanların EVET oyuna bu ihanet olur. Ya da bu halk oylamasına destek veren siyasi partilere ve seçmenine ihanet olmazımı?. Eğer bir sendika  % 1600 yani 16 kez büyüyorsa bun işin sırrını aramaya gerek yok zaten Sayın Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın açıklamasında mevcut.  Hani hükümet herkese eşit mesafede idi. Demokrasi vardı mecliste Kırmızıdan yeşile geçen maddeler arasında Sendikalar maddesindeki tanımlar ile uygulanan tamamen farklı; yazan ile uygulanan farklı olduğunu görüyoruz.Toplumun değil meclis aritmatiğin üstünlüğü dikkate alınmış olmuyor mu?. Bu durumda demokrasiden bahsetmek mümkün değildir. Bu şekli ile yeni anayasa çıkartılıp uygulanacaksa 1982 anayasasından farkı ne?. Bu hali ile 1982 Anayasasından farklı olduğunu söylemek çok zor. 1982 Anayasası sivil değil diyoruz, çıkartılmaya çalışılan anaysa daha da özgürlükleri kısıtlayıcı görünüyor. Toplumu kucaklamıyor. Bu nedenle Başbakan yardımcısı Sn Bülent  Arınç’ın Tüm Sendikalardan Özür Dilemesini Bekliyoruz. Biz TSS olarak bunu dile getirmeyi bir STK olarak borç adlediyoruz. Ayrıca toplumların vaaz geçilmez unsurları olan Sendikalara eşit duruş sergilemelerini bekliyoruz. Eğer bir ülkede STK’lar siyasallaşmışsa  o ülkede demokrasiden bahsedilemez. Evet iktidarların en iyi argümanları bu ülkede hep STK’lar olmuş nedeni ilk baskı kendilerine hükümet tarafından yapıldığı için devlet baskısından korktukları için kayıtsız Evet demek zorunda kalmışlardır.

Sayın başbakan yardımcısı Bülent Arınç’ın bu basın açıklamasında dikkat çeken bir açıklama şu şekilde idi  "Bazen aklıma geliyor, Allah muhafaza, bu hükümet gitse de, şöyle yalancıktan gider gibi yapsak, 3-5 ay gitsek vallahi bunlar bir ay maaş ödeyemez. Her şey perişan olur. 
Bu açıklamayı ülkemiz ekonomisi adına bir talihsizlik olarak nitelendiriyoruz.. Ülkede mevcut siyasi parti olmazsa her şey sarpamı saracak yani ülkede hiçbir şey rayında gitmeyecek mi yani koskoca ülkede ülkeyi yönetecek başka siyasi liderler ve partiler yok mu?. dur acaba?. Bu açıklama ile de çalışanlara ve halka aba altından sopa gösterilmiştir.
Bir an dördüncü murat dönemini hatırladım… Ne diyelim Söz Milletin” diye konuştu.