Programa Saadet Partisi Genel Başkan Yardımcısı Mahmut Arıkan, teşkilat mensupları ve gençler katıldı.

Mahmut ARIKAN iftar sonrasında katılımcılara şu şekilde seslendi; ''Kıymetli büyüklerim değerli kardeşlerim hepinize afiyet olsun, cenabı Allah tuttuğumuz oruçları kabul eylesin inşallah. Son 10 gününe girdiğimiz ramazanınızı tebrik ediyorum.

Kadir Gecesi'nin olma ihtimali olduğu günlere girdik. Rabbim bu son 10 günün her gecesini Kadir Gecesi gibi yaşamayı nasip etsin. Yaptığımız ibadetleri, tuttuğumuz oruçları Rabbim kabul eylesin inşallah. Gençlik teşkilatlarımızın Türkiye'nin dört bir tarafında gerçekleştirdiği iftar organizasyonlarının Nevşehir ayağındayız. Sizlerle bizi bir araya getiren cenabı Allah'a hamdederek sözlerime başlamak istiyorum.

Sözü uzatmadan birkaç kelam etmek istiyorum. Hepimizin malumu seçim sathına girmiş bulunmaktayız. En geç bir yıl sonra Türkiye'de bir seçim gerçekleşecek. Bu seçimlerin ülkemizin selameti için ülkemizin daha iyi yerlere gelebilmesi için hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah'tan temenni ediyorum.

Anadolu'nun bilge kadınlarından biri şöyle demiş; ''Bir günde başıma yastığa dünün kaygısıyla koyamadım'' demiş. Maalesef ülke olarak böyle bir ortamda yaşıyoruz. Her gün başka bir dertle karşılaşıyoruz. Tabi dünyada yaşanan birçok sıkıntı var. Coğrafyamızda yaşanan birçok sıkıntı var. Birde ülkemizde yönetim şeklinden dolayı, yöneticilerinden dolayı kaynaklanan sıkıntılarla mücadele veriyoruz.

Rabbim bu Ramazan'da da yapacağımız çalışmalarla edeceğimiz dualarla, bu sıkıntılardan kurtulmayı hepimize nasip etsin inşallah. Ibn-i Haldun, İslam düşünürlerinden bir büyüğümüz, bir bilim, ilim adamı, yaklaşık 600 sene önce yaşamış ve 600 sene önce kaleme aldığı Mukaddime adlı eserinde bir ülkenin çöküşü ile alakalı bazı gerekçeler ortaya koymuş.

Bunları kısaca sizler aktardıktan sonra sözlerimi sonlandıracağım. Ülkenin çöküşe gitmesine sebep olacak gerekçelerden ilki olarak ‘’Bir ülkede üretim azalıyor, tüketim artıyorsa o ülke sıkıntıya girecektir’’ demiş.

Maalesef bizde ülke olarak son 20 yıl boyunca takip edilen politikalar neticesinde üretimin her geçen gün kan kaybettiği, tüketiminde hızlı bir şekilde arttığı bir süreçle karşı karşıyayız.

İbn-i Haldun’un ikinci dikkat çektiği husus ‘’Bir ülkede vergiler orantısız bir şekilde artıyorsa o ülke sıkıntıya girecektir’’ demiş 600 sene önce.

Bugün de maalesef vergiden vergi alınan ve sayamayacağımız birçok vergi ödeyen bir toplum haline gelmiş vaziyetteyiz. Üçüncü husus olarak İbn-i Haldun Liyakat ve Adaletin ortadan kalkması ile ülkenin yine sıkıntıya gireceğinden bahsetmiş. Bugün yine ülkemizde maalesef bir yere atanmamız için Adaletli bir şekilde davranmak yerine, liyakate bakılmak yerine sadakate bakılıyor özellikle iktidar partisine yakın bir kaynak bulamazsak, bir irtibat bulamazsak atamamızın yapılmadığı bir süreçle karşı karşıyayız.

İbn-i Haldun’un dördüncü hususu ise ‘’Umutların Kırılması’’ belki de bizim bugün ülkemizde en çok sıkıntı yaşadığımız husus;  gelecekle alakalı bir tedirginlik söz konusu, geleceğimizle alakalı bir karamsarlık söz konusu, Gençlerimiz geleceğinden ümitsiz bir durumda. İbn-i Haldun’un dikkat çektiği hususlardan sonuncusu da ‘’ Bir ülkede gurur, kibir, gösteriş, riya arttıysa o ülke sıkıntıya girecektir’’ beyanında bulunmuş.

Bugün ülkemizde maalesef ki itibardan tasarruf olmaz düsturu ile had safhada hatalar yapılmaktadır. Netice itibariyle son olarak şunu ifade etmek istiyorum: Dünyayı yöneten derin güçler bundan yüz sene evvel Türkiye'yi bitirebilmek için 6 maddelik bir plan yürürlüğe koydular; Neydi bunlar? Ülkeyi aç bırakacaksın, işsiz bırakacaksın, borca esir edeceksin, maneviyatını elinden alacaksın, yumuşak lokma haline getireceksin.

Nihai hedef olarak da bölüp parçalayıp yutacaksın maddeleriydi. Bugün Türkiye'de gelinen nokta itibariyle ilk 5 madde yürürlüğe girmiş vaziyette. En son madde böl-parçala-yut maddesi, bunu biz Allah'ın izniyle Saadet Partililer olarak, milli görüşçüler olarak müsaade etmeyeceğiz, engel olacağız. Yapılacak ilk seçimlerde Saadet Partisi'nin iktidara getirerek yaşanabilir bir Türkiye'yi yaşanabilir bir Nevşehir'i hep beraber inşa edeceğiz. İnşallah bizim hedefimiz belli. Biz sadece Türkiye'deki 85 milyon insanın mutluluğu için değil, dünyadaki bir buçuk milyar Müslüman'ın mutluluğu için değil. Biz dünyada yaşayan 8 milyar insanın mutluluğunu hedef alıyoruz, O doğrultuda gayret gösteriyoruz. Nihai hedefimiz de adil yeni bir dünyayı kurmak olacak. İnşallah bu mübarek günde mübarek saatlerde, en doğrunun, en liyakat sahibinin ülke yönetiminde söz sahibi olmasını Cenabı Allah'tan niyaz ediyor, hepinize saygılarımı sunuyorum. Cenabı Allah’tan hayırla, sağlık sıhhat içerisinde bayrama ulaşmayı niyaz ediyorum. Allah’a emanet olun.''
 

Gençlik Kolları başkanı Hamza Ülger program ile alakalı olarak; ''Amacımız bereket sofrası adı altında yapmış olduğumuz bu çalışmada kardeşlerimiz ile beraber samimiyet oluşturacak yer sofrası konseptinde geçmiş günlerdeki gibi birlik beraberlik mesajı vermek istedik. Bu bağlamda genç kardeşlerimizle ve büyüklerimizle bir iftar programı gerçekleştirmiş olduk. Programımızı Gülbahçe'de düzenledik, düşüncemiz imkanlarımızın elverdiği ölçüde çarşıda iftarını açmak isteyen insanlarımızı da dahil etmekti.'' dedi.