CHP Nevşehir Milletvekili Av. Faruk Sarıaslan, Kültür ve Turizm Bakanlığı 2023 Bütçesi üzerine TBMM Genel Kurulunda konuştu.
 

CHP Nevşehir Milletvekili Av. Faruk Sarıaslan, TBMM Genel Kurulunda Kültür ve Turizm Bakanlığı 2023 Bütçesi üzerine yaptığı konuşmada şunları ifade etti;

Sayın Başkan, değerli milletvekilleri; sizleri saygıyla selamlıyorum.

    Bugün, Atatürk ve devrimler üzerine son dönemde yapılan kasıtlı ve yanlış değerlendirmeler üzerine konuşacağım.

    Tarih bilgisi ve bilinci olmadan geçmişini, Mustafa Kemal önderliğindeki aydınlanma devrimini suçlayanlara birkaç söz söylemek isterim: Atatürk devrimleri, soru sormayan, irdelemeyen, tartışmayan, bilmeye değil inanmaya odaklı bir düşünce yerine, bilmeye odaklı, irdeleyen, araştıran, deneyen, fiziksel ve matematiksel kanıt arayan düşüncenin adıdır. Bu devrimler insanlığın ortak evrensel değerinden ve Türk tarihinin imbiğinden süzülmüş, halkın içine sinmiş, düşünürlerince benimsenmiş, ozanlarınca seslendirilmiş kültürel birikimin geldiği son hâldir. Her kültür kendisini geliştiren toplumun uzun tarihsel birikimlerinin etkisiyle biçimlenir. Kurtuluş Savaşı'nı veren ve devrimleri gerçekleştiren Atatürk ve arkadaşları geçmişi geleceğe taşıyanlardır. Bu devrimler Orta Asya'da Ahmet Yesevi'yle başlayan, Yusuf Has Hacib, Hacı Bektaş Veli, Yunus, Karacaoğlan ve onlarcasının düşünsel ve yazımsal değerlerinin günümüze taşınmasıdır. Yusuf Has Hacib "Kutadgu Bilig" adlı öz Türkçe yazısında bakın ne diyor:

"Kişi, akılla yükselir, aydınlanmayla yolunu bulur."

    "Bilgi bil, adam ol, kendini yükselt’’

Ya da hayvan adını al, insanlardan uzaklaş." der, eğer bu cümleyi bu Mecliste gelip yumruk atan zavallı bilseydi, yumrukla kendini ispat etmek yerine bilimle kendini ispat ederdi.Yine, Yusuf Has Hacip bütün iyilikleri bilgiye bağlar. "Bilgiyle göğe bile yol bilinir." diyerek âdeta bugünün uzay çağını o tarihlerde söyler.

    Ahmet Yesevi ise;

    "Düşüm uzar, Burak tozar, gitse pazar;

     Dünya pazar, içine girip kullar azar,

     Başım bizar, yaşım sızar, kanım tozar;

Adım Ahmed, Türkistan'dır ilim benim." diyerek hem kendinin kim olduğunu hem de içinde bulunduğu coğrafyayı ve konumu anlatır. (CHP ve İYİ Parti sıralarından alkışlar) İşte, bu bağlamda Türklerin İslam öncesi kültürel birikimini oluşturan Orta Asya'daki ögeler çerçevesinde, İslam'ın göçebe ve köylü toplumları açısından anlaşılabilir ve kabul edilebilir duruma getirilmesinin görevini Türkçe'yi iletişim dili olarak kullanan Ahmet Yesevi ve erenler üstlenir. Türk kültür birikiminin çoğalmasına en büyük katkı Türk sufi geleneğini başlatmaları, Farsça ve Arapça'ya karşı Türkçe'yi yeğlemeleridir.

İşte, bu erenlerden Yunus Emre, o tarihlerde âdeta bugünün iktidarına seslenir:

    "Beyler azdı malından

     Bilmez yoksul halinden..." ve sonunda da ekler:

    "Onlar ki çoktu malları

     Gör nice oldu halleri..." der.

    İşte, AK PARTİ'nin, AK PARTİ gibilerinin geleceğini o tarihlerde söyler.

    Atatürk devrimlerini anlamayan diplomalı ya da sahte diplomalı cahilleri Yunus'un arı Türkçesi ne güzel de anlatır:

    "Anlamadan dinledik,

    Dinlemeden anladık.

    Gerçeklerin bu yolda yoktur sermayesi." der. (CHP sıralarından alkışlar)

    Sesini ve dilini kısmak isteyenlere Yunus şöyle seslenir:

    "Mühür vuralar dilime,

    Zincir vuralar koluma,

    Amel defterim elime,

    Alam ağlayıağlayı."

    Nesimi ise her tür baskıya isyan eder:

    "Arabiyi, Farisiyi bilmem, dile minnet eylemem.

    Cümlenin rızkını veren ol gani settar iken

    Yeryüzünün halifesi diktatöre minnet eylemem.

Sırat-i müstakim üzre gözetirim rahimi,

 İblisin talim ettiği yola minnet eylemem." der.

İblisler çoğaldı. Bunları bilen ve içselleştiren Atatürk de "Yaşamda tek gerçek yol gösterici bilimdir." demiştir. Gençliğe Hitabesinde de "Size yönetenler gaflet, delalet ve hatta hıyanet içinde olabilir." demiştir.

Bu ülke gafleti gördü, delaleti gördü, ihaneti de gördü. (CHP sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Yaptığı devrimleri bilimin ışığında Türk kültürüyle birleştirerek Mustafa Kemal Atatürk Türkçeyle anlatmıştır. Karacaoğlan der ki:

    "Yiğit olan yiğit kurt gibi bakar.

    Düşmanı görünce ayağa kalkar.

    Kapar mızrağını meydana çıkar,

Yiğidin ardında duran olmalı."

İşte o yiğit Mustafa Kemal Atatürk'tür. (CHP ve İYİ Parti sıralarından "Bravo" sesleri, alkışlar) Türk halkının desteğini arkasında görür, devrimini gerçekleştirir ve cumhuriyetini ilan eder. Cumhuriyete söz edenlere de birkaç söz söylemek isterim, cumhuriyetimizle hesaplaşmak isteyenlere de sözüm şudur: "Cumhuriyet; haklı, meşru, namuslu ve kararlı savaşımızın sonucudur."

"Tarihte benzeri görülmemiş kalkınma hamlesiyle, yıkılmış bir imparatorluğun enkazından bağımsız, çağdaş, güvenli bir ülke; harap ve bitap düşmüş bir halktan hayatı kadın-erkek birlikte omuzlayan, gururlu, başı dik bir ulus yaratmanın adıdır."

Son sözüm de şu olsun: Milyonların sessizliğini hiç kimse zafiyet olarak algılamasın.

Teşekkür ediyor, saygılar sunuyorum.

Av. Faruk SARIASLAN

CHP Nevşehir Milletvekili

İçişleri Komisyonu Üyesi