SİZİN HİÇ AĞABEYİNİZ ÖLDÜ MÜ? 

Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ 

Edebiyat dünyamızın ünlü şair ve yazarları “sizin hiç babanız öldü mü?” ya da “sizin hiç anneniz öldü mü ?” diye çokça sordular, yazılar ve şiirler yazdılar. Ancak sizin hiç ağabeyiniz öldü mü? diye soran olmadı. Evet benim bir ağabeyim vardı. O da öldü. 

Ağabeyim Harun Güçlü, 1953 yılında Kozluca Köyü’nde dünyaya geldi. Kendisinden önce doğan iki ablam salgın hastalıklar sebebiyle henüz bebekken ölmüşler. Ben ablalarımı hiç tanımadım . Bugün mezarlarını da bulamıyoruz.    

Köyümüz öğretmenlerinden Zeki Arıtürk’ün yönlendirmesi ve teşviki ile parasız yatılı sınavını kazanarak Niğde Ortaokuluna kaydoldu. Yatılı olarak Niğde Lisesini bitirdi ve derece ile ODTÜ fizik bölümünü kazandı. Mezun olunca Kayseri ve Zonguldak TED kolejinde ve İstanbul Özel kolejlerinde fizik öğretmeni olarak çalıştı .Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Fizik Yüksek Lisansını tamamlama aşamasında bıraktı. 

 

Özellikle anne ve babasını kaybeden Darülşafakka Lisesi öğretmenliği döneminde çok sayıda kimsesiz çocuğa hem öğretmenlik hem babalık yaptığını biliyorum. Oradan yetişen kimisi Üniversite Rektörü kimisi Tıp Fakültesi Dekanı olan öğrencileri bile tüm çabalamalarına rağmen tekleyen ve zorlanan kalbini çalıştırmayı başaramadılar. 

İnsanın kendisinden ve yakınlarından bahsetmesinden çok hoşlanmam ama bu kez beni affedin .Bahsetmek zorunluluğu hissediyorum. Ağabeyim emekli olunca Burhaniye’ye yerleşti. Sağlık sorunları olan bir çocuğu olması sebebiyle daha çok içine kapanık yaşamayı tercih etti. Daha önce iki kez kalp krizi geçirmiş ve stent takılarak yaşama devam etmişti. 15 Şubat gece yarısı Burhaniye acil servisine kaldırıldığı haberini aldık, ancak yaklaşık altı saat kendisinden haber alamadık. Daha sonra anlaşıldı ki ambulans önce Edremit Devlet Hastanesine gitmiş, Edremit, Balıkesir, İzmir ve Manisa Devlet Hastaneleri yoğun bakım ünitelerinde yer olmadığından Soma da özel bir hastaneye sevk edilmişti. Bursa –Balıkesir yolu yoğun kar yağışı sebebiyle kapalı olduğunu TV ana haber bültenleri söylüyordu. Yanına gitme fırsatımız olmadı ve ertesi gün ölüm haberini doktoru verdi. Kozluca’da başlayan yaşamı daha önce hiç görmediği Soma’da yoğun kar yağışı altında ve salgın döneminde sona erdi.  

Ağabeyim Harun Güçlü, sanıyorum ve iyi biliyorum ki yaşamı boyunca hiç kimsenin kötülüğünü istememiştir. Siyasal gerekçelerle ya da kıskançlık sebebiyle  özellikle yakın çevreden O’nun kötülüğü için uğraşan çokça insan olduğunu da biliyorum. 

Dün O’nu köyümüzde son yolculuğuna uğurladık. Geride binlerce öğrencisinin hıçkırıklarını duyar gibi oldum. Bilimsel konularda yoğun kafa yorduğu için kimsenin hayal dahi edemediği alanlarda onlarca yarım kalan projesi vardı. Bu projelerini tamamlayamadan yaşamdan ayrıldı.  

İçine kapanık yaşamayı tercih etmesi sebebiyle sık sık tartışıyorduk. Ancak O’nu zamansız kaybedince ağabey boşluğunu algılamaya başladım. Daha önce hiç ağabeyim ölmemişti. Zaten tek ağabeyim vardı O’da öldü.. Sanki daha farklı bir dünyaya merhaba der gibiydim.