Sosyal Çalışmalarda Manevi Boyut
İnsanlık tarihinden günümüze kadar sosyal çalışmalar, toplumsal düzenin, adaletin ve dayanışmanın temel taşlarından biri olmuştur. Ancak bu çalışmalar yalnızca fiziki ve ekonomik düzlemde kalırsa, bireyin ruhsal dünyasına ve toplumsal vicdana tam anlamıyla dokunamaz.
Manevi boyutuyla sosyal hizmet, insanın kalbini, vicdanını ve ruhunu da iyileştiren bir yaklaşım sunar. Bu yaklaşım, insanın hem başkalarına hem de kendisine karşı sorumluluk bilincini güçlendirir.
Sosyal hizmetler çoğu zaman barınma, eğitim, sağlık ve gıda gibi temel ihtiyaçların karşılanması ile sınırlı sanılır. Oysa bir yardım sadece maddi destekten ibaret
olduğunda, kişinin ruhsal dünyasında tam bir iyileşme gerçekleşmez.
Manevi boyut ise şunları kapsar:
Empati ve şefkat geliştirme: Yardım eden kişi, başkalarının acısını derinden hissederek kalbini yumuşatır.
Vicdanın beslenmesi: İnsan, yaptığı yardımla kendi vicdanını güçlendirir; bu, manevi olgunluk sağlar.
Toplumsal bilinç: Yardım süreci, bireyi toplumun bütününe karşı sorumlu kılar.
Ruhsal tatmin ve huzur: Yardım eden kişi, manevî doyum ve kalpte huzur hisseder.
Kur’an ve Sünnet, insanlığa hizmeti sadece bir görev değil, aynı zamanda ibadet veAllah rızasına erişim yolu olarak tanımlar:
“İyiliği emredin, kötülükten sakındırın; ihtiyaç sahibine yardım edin. Allah için yaptığınız her iyilik, kalbinize nur olur.”
Unutmayalım ki; “Müminin mümin üzerindeki hakkı, onun için faydalı olan her şeydir.”
Bu ifadeler, sosyal çalışmaların manevi bir sorumluluk ve ibadet yönü olduğunu açıkça gösterir. Maddi yardım kadar, insanın kalbine dokunmak, ona huzur ve umut aşılamak da önemlidir.
İnsana Hizmet bize Manevi Katkılar sağlar.
Kalbimizi arındırır: Kibir, bencillik ve nefsani arzuların yerine, tevazu ve şefkat duyguları gelişir.
İnsana topluma hizmet Toplumsal bağları güçlendirir: İnsanlar arasında güven ve dayanışma artar.
Sosyal çalışmalar hizmet ehline Ruhsal huzur sağlar: Yardım eden, sadece karşı tarafa değil, kendi kalbine de iyilik yapar.
Her hayırlı hizmet Allah’a yakınlık vesilesi olur: Her yardım, samimiyetle yapılırsa manevi ödüllere ve kalpte nur artışına vesile olur.
Sosyal Hizmetin hizmet edene ve hizmet edilene Etkili Olması İçin Samimiyet ihlas olmalı, Yardımın amacı sadece görünürlük olmamalı, kalpten gelmelidir.
Süreklilige önem verilmeli: Sosyal hizmet, rastgele ve geçici değil, düzenli ve planlı olmalıdır.
Eğitim ve rehberlik asla unutulmamalı. Yardım sürecinde kişiye sadece maddi değil, manevi destek ve manevi rehberlik de sunulmalıdır. İhtiyaç sahibine saygılı davranarak İnsanonuru korunmalı, yardım verirken küçük düşürme veya öteleme olmamalıdır.
Sosyal çalışmaların gerçek amacı, insanın hem bedenini hem ruhunu güçlendirmektir.
Manevi boyut, yardımı salt fiziki bir eylemden çıkarır, onu ibadet, tefekkür ve toplumsal sorumluluk hâline getirir.
İnsana yapılan her samimi yardım, kalpte nur, toplumda düzen ve Allah katında sevap olarak geri döner.
Bu nedenle sosyal hizmet, sadece topluma değil, yardım edenin kendi ruhuna da hizmettir.
Allah’ım, işlerimizi nsanlara hizmet yolunda yalnızca Senin rızan için yapmayı nasip et, kalplerimizi rahmetinle aydınlat, bizi yeryüzündeki insanlara nur ve huzur vesilesi kıl. Amin