SUAT HAYRİ ÜRGÜPLÜ’DEN SİYASİLERE ÖRNEK OLACAK ASİL BİR DAVRANIŞ

SUAT HAYRİ ÜRGÜPLÜ’DEN SİYASİLERE ÖRNEK OLACAK ASİL BİR DAVRANIŞ

Doç. Dr. Faruk GÜÇLÜ

Suat Hayri Ürgüplü  13 Ağustos 1903 tarihinde Şam'da doğdu. I. Dünya Savaşı'na katılma fetvasını veren Şeyhülislam Ürgüplü Hayri Efendi'nin oğludur. Lâle Devri'nin sadrazamı Nevşehirli Damat İbrahim Paşa'nın soyundandır. Galatasaray Lisesi'nden sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi'ni 1926 yılında bitirdi. Çeşitli devlet hizmetlerinde bulundu. Türkiye-Yunanistan 1924 Nüfus Mübadelesi mahkemelerinde çalıştı. Galatasaray Spor Kulübü'nde atletizm yaptı.

Aslen Ürgüplü olan eski Başbakanlardan Suat Hayri Ürgüplü 1939 ve 1943 yıllarında Kayseri Milletvekili seçildi. 2. Şükrü Saraçoğlu kabinesinde 9 Mart 1943 ila 13 Şubat 1946 arasında Gümrük ve Tekel Bakanı oldu. Bakanlığı döneminde Ürgüp Tekel Fabrikası da kurulmuştur. 2.Saraçoğlu hükümetinde Gümrük ve Tekel Bakanlığı yapan Suat Hayri Ürgüplü, bakanlığı sırasında yolsuzluk yaptığı iddiaları ve dedikoduları yayılmıştı. Basında yolsuzluk söylentileriyle ilgili yazılar çıkması üzerine Ürgüplü olayın sağlıklı biçimde soruşturulabilmesi için bakanlıkta istifa etmiştir. Bu istifa o tarihe kadar siyasal yaşamda yaşanan bir ilktir. Suat Hayri Ürgüplü, kibrit üretiminde kullanılan tutkal ve Yunanistan'a satılacak kibrit işinde,1946'daki kahve alımlarında yolsuzluk yapmakla suçlanıyordu. Kendi isteği ile istifa eden ve yargılanmasını talep eden ilk siyasilerden birisidir. Yüce Divan yaptığı yargılama sonunda Ürgüplü ve diğer sanıklar hakkında beraat kararı vermiştir.

Ürgüplü Gümrük ve Tekel Bakanlığı sırasında kahve ithalatı konusunda yolsuzluklar olduğu yolunda dedikodular çıkınca örnek bir davranışta bulunmuş:

“ Adımın da karıştığı kahve yolsuzluğuyla ilgili, Bakanlığımda bir komisyon kurulmuştur. Bu teftiş heyetinin selametle çalışabilmesi için, benim, bu bakanlık koltuğundan ayrılmam gerekir; aksi halde, komisyonu etkilerim, sağlıklı bir karar oluşmaz. O nedenle, siyasi ahlak gereği, bakanlıktan istifa ediyorum. ”  diyerek, 13 Şubat 1946’da istifa etmiş, daha sonra Yüce Divan’da yargılanmış, aklanmış ve siyasi hayatında bir yürütme organında Başkan, çok daha sonra da, 1965’te kurulan hükumetin Başbakanı olarak devam etmişti.

Bu örnek davranış, halen bazı okullarda İdare Hukuku dersinde örnek gösterilmekte ve okutulmaktadır.(Yavuz Donat, 29.12.2014 Sabah Gazetesi)

Siyasi yaşamımızda dedikodu var diye istifa eden ve kendisi yargılanmak isteyen ilk siyasidir.

Umarız siyasi yaşamımız bu tür başka örneklere de sahne olur.