Tarih, Tekerrürden İbarettir
Rabb’ime şükürler olsun ki Türk soyundan dünyaya gelen fani bir kulum. Irkçı ve ideolojik bir söylemden ibaret değildir hislerim. Türk tarihine ve Türkler’in İslamiyet ile rahmetlendirildikten sonraki Türk-İslam tarihine bakılırsa; dünyaya nizam, barış, huzur, adalet, kardeşlik ve Allah’ın emirleri düsturunda hizmet eden asil bir milletin evlatları olduğumuzu görmek zor değildir.
Orta Asya’dan Anadolu’ya, Anadolu’dan Avrupa’ya, Arap yarımadasından Afrika’ya velhasıl dünyaya yön vermiş bir milletin torunlarıyız. Yeniden tarih yazmanın vakti geliyor da geçiyor. Allah’ın izni ve yardımıyla önümüzdeki vakitler, yeni yüz yıl milletimiz, devletimiz için yeni zaferlerin ve yeni müjdelerin geleceği vakitlerdir. Küresel salgınla mücadele ettiğimiz günlerde her türlü saldırıya göğüs geren Türkiye; dünyada emsali olmayan başarılara imza atmaya devlet millet el ele devam ediyor. Uzak Doğu’da Çin gerçeğini gören dünya, Türkiye’nin bölgesel ve küresel vazgeçilmezliğini de bir kez daha kabul etmek zorunda kaldı. Yüz yıl önce ‘hasta adam’ olarak nitelendirilen Osmanlı Devleti, kültür ve medeniyet birikimiyle dünyanın tarih seyrini değiştirmişti. Anadolu’nun milli mücadelesi ile Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşuna vesile olan dedelerimiz; torunlarıyla övünmeye de devam edecekler inşallah.
Ümmetin umudu, mazlumların gür sesi, masumların sığınağı Türkiye; Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde atılım destanını yazdı ve yazmaya da devam ediyor. Küresel güç olma yolunda Türkiye, ‘tarih, tekerrürden ibarettir’ deyişini bizlere tekrardan yaşatacak inşallah. Karşımızdaki temel engel; özgüven eksikliğiydi. Bir başka ifadeyle öğrenilmiş çaresizlik duygusu diyebiliriz. Bizler; başarılarla, zaferlerle bugünlere ulaştık. Bizlere dayatılmaya çalışılan umutsuzluk duygusunun tarihimizde örneği; inancımızda ise yeri yoktur. Sevgili genç arkadaşlarım; özellikle sizler kabiliyetlerinizin, imkanlarınızın, özünüzün farkına varınız. Bilişsel zekamız ve yeteneklerimiz genlerimizde saklı duruyor. Çalışmak, azim ve kararlılık bizlerin en büyük gücü olacaktır. Merhum Mehmet Emiz Yurdakul’un ‘Cenge Giderken’ şiiri aklıma geldi; “Ben bir Türk'üm dinim, cinsim uludur/Sinem, özüm ateş ile doludur/İnsan olan vatanının kuludur/Türk evlâdı evde durmaz, giderim./Bu topraklar ecdâdımın ocağı/Evim köyüm hep bu yurdun bucağı/İşte vatan! İşte Tanrı kucağı!/Ata yurdun evlât bulmaz, giderim./Yaradanın kitabını kaldırtmam/Osmancığın bayrağını aldırtmam/Düşmanımı vatanıma saldırtmam/Tanrı evi viran olmaz giderim./Tanrım şâhid duracağım sözümde/Milletimin sevgileri özümde/Vatanımdan başka şey yok gözümde/Yâr yatağın düşman almaz, giderim./Ak gömlekle gözyaşımı silerim/Kara taşla bıçağımı bilerim/Vatanımçün yücelikler dilerim/Bu dünyada kimse kalmaz, giderim.//” Türk’ün cengi bitmedi, kıyamete kadar da bitmez. Cenk sadece er meydanında devam etmiyor; güçlü olmak zorunluluğumuz vatanımız kıldığımız coğrafyanın kaderidir.
Birbirimize düşmenin zamanı değil; bir ve birlik olma zamanıdır. Anadolu, kültür ve medeniyetlerin ahenkli ve barış içerisinde harmanlandığı vatanımızdır. Mevzu bahis vatansa, bayrakla, İslam’sa, devletse, milletse, ezansa görevimiz bu uğurda birlikte mücadeledir. Tarih, tekerrüre hazır da peki bizler de hazır mıyız? Kalınız sağlıcakla…
Metin SAKINÇ
Eğitimci-Yazar