Savruluyoruz
Rüzgârın önündeki bir kuru yaprak gibi savruluyoruz
Nereye savrulduğumuz belli değil
Bilgi ve teknolojinin o müthiş gücü rüzgâr olmuş, adeta toplumu bir kuru yaprak gibi savuruyor.
Bilinen değer ölçülerimiz sarsılıyor
Geleneksel yapımız çatırdıyor
İnsan ilişkilerimiz farklılaşıyor, değişiyor
Şikâyet eden de çok
Halinden memnun olduğunu söyleyen de…
Dünyadaki tüm milletler bu şekilde mi?
Kanımca hayır!
Türk Milleti geçmişi, merhamet duygusu, özgürlük anlayışı ve devletine bağlılığı ile diğer milletlerden farklı oluşu bu savrulmayı daha dramatik boyutlara taşıyor.
Tarihe yön veren, tarihi şekillendiren bu millet bu savrulmadan fazlaca nasibini almış durumda.
40 yıla yakın bir zamandır verdiği terörle mücadele onun sabır ve metanetinin de ne kadar sağlam olduğunun bir kanıtı gibi ortada duruyor.
3,5 milyon Suriyeliye ev sahipliği yapmak, üstelik azımsanmayacak bir süre boyunca hiç de kolay bir iş değil. Ayrıca bir milyona yakın da İran, Irak, Afganistan vb. birçok milletten sığınmacıyı barındırmak da toplumun tahammül sınırını test etmektedir sanki…
Birkaç yüz mülteciyi ülkesinde görmekten panikleyen kimi Avrupa devletlerine bakarak bu büyük milletin yaptığının ne kadar zor ve sabır gerektiren bir iş olduğu anlaşılacaktır.
Şu kesin ki
Artık dünya da rahata yer yok
Çoktandır rahatlığın ne olduğunu hepimiz unuttuk.
Terör, göç, mülteciler, etrafımızdaki ateş çemberi, dünyadaki ekonomik krizin devam etmesi vb. bu fikrimizi destekleyen etmenlerin başında gelmektedir.
Tüm bu olaylar toplumumuzu sarsmakta, değerlerimizi aşındırmakta, bizleri farklılaştırmaktadır.
Rüzgâr güçlü esmektedir
Tutunacak yer arayan bu büyük millet bu savruluşun faturasını fazlası ile ödemektedir.
İnsan değişmekte, toplum farklılaşmaktadır
Kimi değer ölçüleri, eski değer ölçülerinin yerini almakta, insanımız neye ve hangi değere bağlı kalacağını bilememekte, adeta pusulası bozulan bir yolcunun yaşadıklarının bin kat fazlasını yaşamaktadır.
Tüm bu savruluş ‘kadına, çocuğa, yaşlıya, erkeğe şiddeti’ doğuran amillerin başında gelmekte, toplumu sarsan nice olaylar birbiri arkasına yaşanmaktadır.
Çare nedir?
Çare çalışmak, çok çalışmak, okumak, öğrenmek ve bilinçlenmeden geçmektedir.
Bahane üretmek yerine çözüm üretmek
Gecemizi gündüzümüze katarak çalışmak tek çıkış yolu gibi gözükmektedir…