TOPLUMDA ŞİDDET

TOPLUMDA ŞİDDET

Bir lisenin koridorlarında, müdür yardımcısı ile birlikte yürüyoruz.

Derslik kapılarında tekme izlerine baktığımı görünce , açıklama gereği duyuyor:

“ Öğrenci kapıyı, kolundan tutup çevirerek açmıyor. Tekme atıyor.”

Yürüyoruz. Sağlam kalmış tek bir kapı yok. Kırılmış, parçalanmış. Çirkin. Feci bir görünüm.

Bir başka lisede , Müdürle yürüyoruz.

“ Öğrenci, sevincini de üzüntüsünü de taşkınlıkla gösterir. Derslerin bittiği son gün, karneleri okulun bahçesinde dağıttık. Ya değilse, aynı işi dersliklerde yapsaydık, sağlam tek bir kapı kalmaz, tekmelerle kırılırdı. Okulu, binlerce liralık masraftan kurtardık.”

…………

Bayram günü, bir küme çocuk…Ellerinde uyduruk , plastik kaleşinkoflar…Belli ki, harçlıklarını biriktirmişler; bu silahları almışlar. Tetiğe basıyorlar, namluları birbirlerine doğrultunca, çirkin bir ses çıkıyor. Çocuklardan kendini yere atanlar oluyor.

“ Çocuklar!” diyorum. “ Bu çirkin şeylere verdiğiniz parayla kitap alsaydınız ya.”

Birbirlerinin kulaklarına bir şeyler söylüyorlar. Sonra sırıtıyorlar.

Anlıyorum ki, söyledikleri hoş şeyler değil…

Bugün oyuncak silah…Birkaç yıl sonra gerçeği…

……………..

Bir tarım mühendisi arkadaşım derin üzünçle konuşuyor :

“ Köylüye dağda, yaylada arıcılık yapması için fenni kovan dağıttık. Çiçek bol. Balın olsun, müşterisi Bağdat’tan gelir. Her biri günümüz parasıyla belki 2000 TL değerinde bu kovanların. Anında, bir dükkana , değerinin onda birine satıp, paraları ceplerine koydular. Sonra da duyduk ki; silah, mermi almışlar.”

…………….

“Adres sordu. Kavga çıktı. Canından oldu.”

“Kalabalık içinde omuz vurdu. Küfürleştiler. Sonuç: Bir ölü, iki yaralı.”

“Arkadaşına benzetti ; “Naaber lan! dedi. Döğüştüler. Biri öldü, biri yaralandı.”

“Köpek yüzünden komşular birbirine girdi. İki kişi öldü, beş yaralı var.”

“Komşumun kızına laf etti diye bıçağına sarıldı, öldürdü.”

“Asker uğurlama sırasında , kız arkadaşına sarktı diye saldırdı. Sonuç: iki ölü, beş yaralı.”

“Nevşehir sebze meyve halinde iki değersiz arabesk ses kasedi yüzünden çıkan kavgada iki genç öldürüldü.”

“Almanya’dan gelen gurbetçi, evli olduğu halde, konuk kaldığı evin kızıyla kaçtı; çıkan kavgada ev sahibi öldürüldü.”

“Polis kimlik sordu; tabanca kurşunlarıyla öldürüldü.”

“Köylünün ineğini çalan hırsızı, jandarma karakolundan kaçırma girişimi kanlı bitti.”

“Gezgin satıcının gösterdiği karpuzu almayınca kavga çıktı: Sonuç : bir ölü, iki yaralı.”

“Otobüsten inmek isteyen yolcu ile sürücü arasında kavga çıktı. Yolcu öldü, sürücü yaralı.”

‘’ Suriyeli mülteci aileye acıdı, evini kira bedeli istemeden, karşılıksız verdi. Bir koşulu vardı. Elektrik, su borcunu ödeyeceklerdi. Ödememişler. Gitti, görüştü. Sonuç: Suriyeli aile reisi tartışma sonrası , ev sahibini öldürdü. ‘’

Gazetelerin üçüncü sayfa haberlerinden rastlantıyla seçilmiş örneklerdir bunlar.

Hiç beklenmedik, umulmadık yerlerde kavgalar çıkıyor. İnsanlar birbirine giriyor.

Toplumda şiddet ivme kazanıyor; hızlanıyor. Devletler silahsızlanma anlaşmaları için görüşmeler yaparken, anlaşmalar imzalarken, Türkiye’de , yurdum insanı çıldırmış gibi…

Azerbaycan’da söylenen bir söz var : “Arslan görirem gorhmirem, kaplan görirem gorhmirem, ejderha görirem gorhmirem… İnsan görirem; gorhirem.”

****