Tüm dünyada olduğu gibi bölge turizmi de COVID-19 salgınından olumsuz etkilenmiştir. Bölgede henüz olmayan farklı tesisler, turizme yeni dinamikler katacaktır. “Bölgesel dokuyla doğrudan ve dolaylı alakalı tüm tarafların bilgisine başvurularak, doğal ortama gölge bile düşürülmeden”, altyapısal donanımı en uygun yere, bu konuda kendini kanıtlamış bir firma tarafından, bölge dokusu görselliğinde bir cam teras yapılması, bölge turizmine yeni bir hareketlilik kazandıracaktır.
Doğal oluşumlu olağanüstü güzellikteki insanlık mirasının korunması adına bu coğrafyadaki arkeolojik ve etnografik birikimin geleceğe aktarılmasına, bölgede yapılacak bilimsel ve teknolojik altyapısal donanımlı yeni tesisler fayda sağlayacaktır. Çünkü 21. yy. ’da yaşanan insan hareketliliğinin ve dolaşımının doğal sonucu olarak, karayolu ve havayolu ile rahat bir ulaşım sayesinde, görülmesi gereken insanlık mirası bu bölgeye çok sayıda ziyaretçi gelmektedir. Bölgedeki tekli ya da çoklu pitoresk dokunun zarar görmemesi için ziyaretçilere alternatif, ama cezbedici yeni bakış alanları hizmete sunulmalıdır.
Bölge turizmi, hali hazırda değişik aktivitelere imkân sağlayabilmekte; yeni ama farklı etkinliklerin de kazandırılması potansiyeline sahiptir. Bu farklı etkinlik oluşumlarından biri de “yüksek yerlere yapılacak cam tabanlı platform” tesisleridir. Ülkemizin birçok görülesi yerinde, bu tip tesisler bulunmaktadır. Bu cam altlıklı seyir terasları en uygun yerden, en iyi manzarayı görme imkânı sağlamaktadır. Bu tesislere insanları cezbeden, “cam” faktörüdür. Cam bilinen genel yapısı ile kırılgan, kesici, mukavemeti düşük ve şeffaf bir malzemedir; buna bir de metrelerce yükseklik eklenince ve tüm bunlar bedeni taşıyan ayakların altında görünür vaziyette olunca, tereddüt ile cesaret karışımı paradoks harmanlamalı bir adrenalin yaşanmasına sebep olmaktadır. Oysaki günümüzde cam teknolojisinin mukavemet yönüyle sınırlarını çoktan aşmış ve hatta onlarca ton ağırlığa bile dayanıklı hale getirilmiş olduğu / normal cam formatından çok çok daha sağlam yapıda olduğu bilinmesine rağmen bu duygular yaşanmaktadır.
UNESCO tescilli marka oluşumların; güzellik ve ihtişamının korunabilmesine / ziyaretçilerin yakın mesafe ve doğrudan temas hattının sınırlarının belirlenmesine katkı sağlanabilmesi amacına hizmet edebilmek; uçmak kadar özgür ve geniş açıdan olmasa da, görsellere panoramik olarak bakabilmek; bilinçaltı cam kırılganlığına bağlı senaryo yorumlu karamsar hissiyatı, ziyaretçilerde coşku olarak yaşatabilmek adına; bölgesel dokuyla doğrudan ve dolaylı alakalı tüm tarafların bilgisine başvurularak, doğal ortama gölge bile düşürülmeden, altyapısal donanımı en uygun yere, bu konuda kendini kanıtlamış bir firma tarafından, “bölge dokusu görselliğinde bir cam teras” yapılması, bölge turizmine yeni bir dinamiklik kazandıracaktır.
Zira, insan farklılıkları görmek ve yaşamak ister / insan; bedeni, ruhi ve sosyal bir canlıdır; beden gezmek, ruh hissetmek, sosyallik paylaşmak ister / insanın gezdiği yerlerde gördükleri karşısında farklı duygular hissetmesi hayatın gerçekliğidir. Doğal oluşumlara, bir noktadan da olsa “cam teras” üzerinden bakabilmek, aynı karede yer alabilmek, ziyaretçilere ayrı bir heyecan katacaktır.
Ülkemizin başka bir yöresinde bu heyecanı yaşamış birisi olarak inanın ki; cam platform üzerinde ayakların tereddütle başladığı bu serüven, platformun uç noktasında “anı resimlemek” adına çekilen birkaç kare fotoğraf ile tereddüdün cesarete evirilmesinin yaşanmasını sağlamaktadır.
Bu satırlar; M. TUNCEL, Toplumsal Farkındalık, Nevşehir-2021; çalışmasından yararlanılarak hazırlanmıştır.
