Konya turizm açısından, keşfedilmemiş bir vaha gibi. Turizme sevdalı olan bir avuç insan, Konya’nın ne kadar tarihi güzelliği ve özelliği varsa gözler önüne serdiler. Konya’nın 7 harikası dediler, ispat ettiler, ancak kimseleri ikna edemediler!
O ikna olmayanlar, Konya Kapadokya olsaydı diye bir başladılar, ne bıktılar, ne usandılar!
Sille, Kapadokya gibi…
Kilistra, Kapadokya’ya benziyor!
Astra antik şehri, Kapadokya’da olsaydı neler olmazdı!
Çatalhöyük, tam da Kapadokya gibi bir yer, Konya’nın burnunun dibinde, gelen yok!
Laftan kaleler yapanların, lafı duman olup, uçup gitse de, lafın sermayesi yok, üstelik bedava!
Kapadokya denilen bölge’de Ürgüp var, Göreme var, Zelve var, Avanos var, Gülşehir var, Kaymaklı ve Derinkuyu var!
Yer altı şehirleri ve Kilise ağırlıklı bir bölge.
Turizme Konya’dan çok daha önce odaklanmış, Tur şirketlerinin listelerine girmiş, halkıyla esnafıyla, turistleri karşılamayı, ağırlamayı ve uğurlamayı olabilecek en tabi haliyle başarmış bir yer.
Nevşehir, peribacaları diyarı olarak, turizmi canlandırma adına, balonlarla bölgeyi havadan da görüntüleme imkanlarını sağlayarak, her geçen gün turizm gelirlerini ve ziyaretçi sayısını katlayan bir şehrimiz.
Hayranlık duyulması, kıskanılması değil, imrenilmesi lazım.
Öncelikle söyleyelim ki, Konya, kesinlikle Kapadokya değil!
Mevlana hariç neredeyse bütün tarihi mekanların Kapadokya’ya benzetilmeye çalışılması, hem yanlış, hem alakasız hem de tam anlamıyla bir talihsizlik!
Mesela Sille…
Sille bambaşka bir kültür. Sille mağaraları ile Kapadokya’nın peribacaları arasında bağlantı kuranlar daha dikkatli bir karşılaştırma yapsalar fena olmayacak!
Mesela Kilistra…
Kilistrayı gördükten sonra, burasını bilseler, Kapadokya’ya giden olmazdı diyebilirsiniz.
Mesela Çatalhöyük…
İnsanlık tarihine ışık tutan bu yerleşim yerini, on bin yıl öncesinin gerçek anlamdaki en büyük şehrini, Kapadokya ile nasıl karşılaştırırsınız?
Ancak Çatalhöyük etrafında ne bir dinlenme mekanınız, ne bir Oteliniz, nede bir resteurantınız var!
Selçuklu Başkenti Konya, Selçuklu eserlerini de, henüz anlatabilmiş değil!
Tarihi ile barışma yolunda kaybettiği zamanı kapatayım mı diye hala düşünüyor!
Silleye, ” Amanın Sille, sille, çektiğimiz çille!” diyerek, Sille’yi adeta çile gibi görme eğilimini henüz üzerinden atabilmiş değil!
Kilistra’nın gidişi var dönüşü yok, yolu eh işte denilen, kalınacak bir yeri olmayan, misafirlerinize bir yemek bile yedirme imkanınız bulunmayan bir yer. Bir çok tarihi filme mekan olabilecek, rüya gibi bir yer Kilistra.
Beş yıldızlı Otellerimiz, bu tarihi merkezlerin adlarını toplantı salonlarına koymuşlar!
Hiç yoktan iyi…
Amma velakin yetmez!
Kendi tarihi mekanlarının yerini, kimliğini ve geçmişini bilmeyenlerin, Kapadokya benzetmesi, Kapadokya’ya gidiyorlar da, niçin şehrimize gelmiyorlar, neden bir kaç gün burada misafir olmuyorlar sorularını sormadan önce, biz bugüne kadar ne yaptık, Konya için hangi gün, hangi zaman el ele verdik, hangi turistik yörenin tanıtımına katkıda bulunduk sorusunu, kendilerine sormalılar!
Turizm bölgeleriniz, ben Kapadokya değilim, ben Sille’yim, ben Kilistra’yım, ben Çatalhöyük’üm dedikçe tıkamayın şu kulaklarınızı! Kapadokya benzetmesinin artık kabak tadı verdiğine sizlerde katılmıyor musunuz?
Önümüzdeki yıllarda on milyon ziyaretçi beklendiğini dillendiren, dilbazlar, şahbazlar, lafazanlar, çok bilmişler, mangalda kül bırakmayanlar!
Bırakın şu Kapadokya edebiyatını da;
Sille’ye dönün!
Kilistra’ya bakın!
Çatalhöyükle ilgilenin!
Astra’ya, Yerköprü’ye, Kubadabad Sarayı’na, Eşrefoğlu Camisine sahip çıkın!


Kaynak : http://www.yenimeram.com.tr/kapadokya-benzetmesinden-bikmadiniz-mi-191314.htm


EROL SUNAT Kimdir?
1951 yılında Manisa-Soma’da doğdu. Babasının memuriyeti dolayısıyla İlkokulu Kayseri’de, Ortaokulu Kayseri-Bünyan’da, Liseyi İzmir-Ödemiş’te bitirdi. Bursa Eğitim Enstitüsünden mezun olduktan sonra, ilk görev yeri yeri olan Gümüşhane-Kelkit’e gitti. Buradan askere ayrıldı. Askerliğini yedeksubay olarak Ağrı’da yaptı. Askerlik dönüşünde Aydın-Afyon-Manisa- Nevşehir- Giresun ve Konya illerinde Öğretmenlik, Müdür Başyardımcılığı, Lise Müdürlüğü ve 14 yıla yakın İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü görevlerinde bulundu. 2000 yılında emekli oldu. 1999 yılından itibaren Konya Postası, İleri ve Yeni Meram Gazetelerinde köşe yazarlığı yaptı. Halen Konya Vizyon Dergisi Genel Yayın Yönetmenliği ve Yeni Meram Gazetesinde köşe yazarlığı yapmayı sürdürmektedir. Evli ve iki çocuk babasıdır.