YABANCI HAYRANLIĞI, VERDİĞİ ZARARLAR…

1972 Temmuz...

Kayseri'den bindiğimiz tren, uzun süren bir yolculukla ulaştırdı beni, eşimi , Doğu'daki denizin sahiline.

Van Gölü'nün batı kıyısında güzel Tatvan beldesindeyiz. Doruğunda bir kaldera ( büyük, geniş krater ) gölünün olduğu Nemrut Dağı'nı seyretmeğe doyum olmuyor.

Kendimizi Ege Denizi sahilinde bir kasabadaymış gibi duyumsuyoruz.

Denizcilik Bankası Tuğ İskelesi Oteli tertemiz. Öğretmenlere de indirim uygulanıyor. Tuğ İskelesi'nden Van'a feribot çalışıyor. Gezi izlencesine göre Göl'ü bu feribotla aşıp Van'a geçeceğiz. Fakat önce Tatvan'ı tanıyalım dedik. Eşimle birlikte geze geze Yatılı Bölge İlkokulu'na bir ziyaret gerçekleştirdik. Müdür yardımcısı Alim Ergül bize nefis çay ikram etti. Meslekdaşlarının ziyaretinden pek mutlu olduğunu dillendirdi. Okulu gezerken, açıklamalar yaptı. Yepyeni yapılar topluluğu...Fakat, Alim Bey , bizim pek imrendiğimiz bu yapıları eleştiriyordu.

'' Plan İsrail'den gelmiş, Ankara da aynen kabul etmiş. Tek katlı yapılar 7-12 yaş grubu çocuklar için uygun. Fakat, burada öyle kar yağar ki, bu yapılar tümüyle kaplanır. İsrail'de Kudüs Yaylası dışında kar yağmaz. Neden bir plan aynen alınır ve uygulanır ki!...Neden bize özgü, iklim koşullarına uygun yapılar planlanmaz ki ! Bu savurganlık ülkeye ne denli zarar veriyor, planlamacılar bunları düşünmez mi ?''

................................

1978 Haziran başında, Ürgüp Lisesi’ne veda edip, Fırat Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde Coğrafya asistanı-araştırman- olunca,ilk iş olarak yapı birimlerini tanımak istedik. Benim Fakültem ile Fen Fakültesi aynı yapıdaydı. Üniversite'nin kurucusu Veteriner Fakültesi idi. Orada hemşehrim Doç Dr Mustafa Sarı'yı ziyaret ettim. Adını, Ürgüp'teki tanışlarından biliyordum. Tanıştık, çay içerken yarenlik ettik. Sonra koridorlar boyunca yürüdük. Rastladığımız öğretim elemanlarına Mustafa Ağabey beni tanıttı. Gezdiğimiz yapılara hayran kalmıştım. Fakat hemşehrim aynı düşüncede değildi.

'' Burası Ankara'dan sonra ikinci Veteriner Fakültesi. Planlar İsrail'den gelmiş ve aynen uygulanmış. Büro, oda bol, öyle ki, asistanlar bile tek kişilik odalarda çalışıyorlar. Laboratuvarlar da yeterince bulunuyor, bütün diger ekler de var. Fakat eksiklik nerde? Ders vermek için ,5 yıllık süreye uygun dersane yok. Çakışmalar ortaya çıkıyor yeterli olmadığından. Çünkü İsrail Veteriner Fakültesi 4 yıl olduğundan uyumsuzluk bizi zor durumda bırakıyor. Peki, bizde veterinerlik eğitiminin 5 yıl olduğu bilindiği halde neden bu plan seçilmiş ve uygulanmış? Bu gösterişli yapılar işte bu nedenle kullanışsız. Kendi koşullarımıza uygun plan yapmak o denli zor mudur? Neden İsrail planını uyguluyoruz; anlamak mümkün değil. Ülkemizin bu hatalar yüzünden uğradığı zararı bilmek de zor.''

...........................