Modern dünyanın ve Çağdaş yaşamın getirdiği stresli yaşam insanları yürüyüş sporlarına yöneltmekte. Bunun için ise uygun yerleri yani insan eli ile değiştirilmemiş doğal yerleri bilmek gerekiyor.
Bu doğal yerlerden birisi de Nevşehir’e 16 km uzaklıkta yer alan Açıksaray-Çat Vadisi yürüyüş parkuru. Yürüyüş turları insanı doğada özgür kıldığından insanoğlu için vazgeçilmez olmuş.
Bu coğrafyada binlerce yıldır yaşayan insanlar ve doğal coğrafi olaylar burasını dünyada eşi benzeri olmayan yürüyüş parkurlarına çevirmiştir. Sabah gün doğumu ile başlayan bu yürüyüşler, bir peribacası üzerinden gün batımına kadar sürebilmektedir.  Bu yürüyüşlerde size eşlik eden kelebekler, güvercinler, bülbüller ve güneşle ahenk arz eden renk cümbüşlerini hissetmek ve görmek bu coğrafyayı eşsiz kılmaktadır. Bu coğrafyanın oluşumu 100 milyon yıllık bir süreç... Düşünsenize 100 milyon  yılda oluşmuş bir vadinin içerisinde dolaşıyorsunuz,  Mantarkaya’nın etrafında oturuyorsunuz. Erciyes ve Hasan Dağı'nın püskürttüğü lavların Güllüdağ ile de desteklenmesi ile  sert bazaltın arasında oluşan çatlaklardan yumuşak tüflere sızan sular, rüzgar ve yağmur 100 milyon yıllık bir geçmiş  bize bu muhteşem peribacalarını Mantarkaya’yı, Çat vadisini ve diğer vadileri oluşturdular.
İşte yaklaşık 100 milyon yıllık bir oluşumun içine bir vadiye davet ediyorum sizleri; Çat-Açıksaray Vadisi: Vadiye girişte bizi bekleyen bir harabe var; Açıksaray: İlkçağlardan itibaren köy ve yerleşim yeri olarak kullanılmış olan bu bölgenin isminin nerden geldiği bilinmemektedir. Sadece Türklerden aldığı tahmin edilmektedir. İlk Hıristiyanların bir ibadet yeri aynı zamanda eğitim alanı olarak kullandıkları bilinmektedir.  Hıristiyanlardan sonra bölgeye Müslümanların egemen olduklarını ve buradaki bir yapıyı camiye çevirdiklerini  bilmekteyiz. Bugün Açıksaray harabelerini gezerken zarar görmesine rağmen kiliseler, manastırlar, cami ve değişik mimari eserleri görmek mümkündür.
Ve doğanın bize hediyesi eşsiz güzellikte olan Nevşehir bölgesinde diğerlerinden farklı bir oluşum Mantarkaya, herkes Nevşehir’e gelirken bu yapıyı her yerde göreceğini düşünür ancak geldiklerinde aklında bir soru kalır, Mantarkaya’yı göremedim. Görememeleri doğal çünkü Mantarkaya sadece Gülşehir Açıksaray’da vardır, başka bir benzeri coğrafyada da yeryüzünde de yok. Bu bölgeye gezmeye gelen insanların hayal kırıklığına uğramaları bu açıdan normaldir. Ayrıca tanıtımı yapılmadığı ya da yetersiz yapıldığı için Mantarkaya’nın Açıksaray’da olduğunu bilenler azdır. Gülşehir’le özdeşleşmiş bu coğrafi eseri de gördükten sonra vadi yürüyüşümüze başlıyoruz. Fotoğraf makinamız mutlaka yanımızda çekime hazır halde olmalı, bu yürüyüşü ölümsüz kılmanın temel şartı bu. Mantarkaya'nın resmini mutlaka çekmeliyiz. Çat vadisinin uzunluğu 7-8 km civarında ve yürüyüş ortalama 4 saat sürmektedir. Vadi tabanında kış ve bahar aylarında bir çay akmaktadır.  Vadi tabanında  yer yer su vardır. Bu sular vadi yürüyüşümüzü daha zevkli ve doğal  kılmaktadır. Yollar patika ve tek kişinin yürüyebileceği şekildedir. Yollar üzerinde tahtadan yön gösterici oklar yer almaktadır. Bu yön gösterici levhaları takip ederek vadi yürüyüşümüzü gerçekleştirebiliriz. Vadi tabanında sık bir bitki örtüsü var. Bu bitki örtüsünü destekleyen kuş sesleri ve vadi tabanında serinlik oluşturan su yürüyüşümüzü zevkli hale getiren unsurlardır. Yaklaşık birbirine 1 saatlik mesafede çeşmeler yer almaktadır. Bu yürüyüşte bizi sevindiren en önemli unsur her şeyin doğal olması, el değmemiş ve keşfedilmemiş bir parkurda yürüyor olmamızdır. Hatta bazı yerlerde sudan geçmek için ağaçtan köprüler oluşturmamız bile gerekecektir. Yürüyüşte etrafımızda bizimle birlikte hareket eden heyacanla kanat çırpan güvercinler, ve peribacalarının doruk noktalarında  güvercinlikler yer almaktadır. Kayalara oyulmuş bu güvercinlikler eşsiz bir güzellik oluşturmuş. Güvercinler hem Hıristiyanlıkta hem de İslam inancında önemli yere sahipler.  İslam’da aileye bağlılık ve barışın, Hıristiyanlıkta tanrının ruhunun simgesi. Her halde güvercinliklerin bu kadar fazla olmasını en iyi şekilde açıklamaktadır. Ayrıca vadi yürüyüşünde bol miktarda doğal oluşum görmek mümkündür. Çat’a yaklaştığımızda yaklaşık 80 metre yüksekliğe çıkmak için oluşturulan merdivenlerden geriye baktığımızda vadinin güzelliğini tüm görkemi ile yaşamak mümkündür. Tahtadan yapılmış köprüden geçerek, yine bu bölgeye özgü koni biçimindeki peribacalarını da görebiliriz.
Önerilerimiz: Vadi yürüyüşüne Açıksaray’dan başlayarak önce Mantarkayı  görmek,  resim çekmek, vadinin 4.km’sinde yer alan çaşme başında dinlenmek. Daha sonra vadi yürüyüşünü tamamlayarak, tekrar aynı vadiden dönüş yaparak 4. Km’deki çeşme başında saçta kavurma yapmaktır. Ya da Gülşehir’e gelip çömlekte kuru fasülye yemektir.
Yürüyüşte olmazsa olmazlarımız nelerdir?
1-Uzun Bilekli yürüyüş botu
2-Sırt Çantası
3-1  lt. Su ya da Su matarası
4-Şapka
5-Şemsiye, Yağmurluk
6-Yedek Çamaşırlar
7-Güneş gözlüğü
8-Fotoğraf Makinası
9-Çok Amaçlı Çakı
10-Yemeklik Malzeme vb.
Hazırlayan: Tayfur Urgenç, Tarih Öğretmeni, Gülşehir Anadolu Lisesi. Bu parkuru gerçekleştirmek istiyorsanız, Bu yürüyüşü periyodik olarak gerçekleştiren Gülşehir Anadolu Lisesi Tarih öğretmeni Tayfur Urgenç veya Karacaşar Ortaokulu Teknoloji tasarım öğretmeni Ahmet Sezgin'den bilgi alabilir ya da yapılan periyodik yürüyüşlere katılabilirsiniz.