Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesinde (NEVÜ), vefatının 750. yılı dolayısıyla "Hünkar Hacı Bektaş Veli Sempozyumu ve Anma Etkinliği" gerçekleştirildi. 

NEVÜ Kongre ve Kültür Merkezi'ndeki program, İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı semah ekibi gösteri sundu. 

Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Ahmet Misbah Demircan, Cumhurbaşkanlığı ve UNESCO tarafından 2021'in "Ahi Evran", "Yunus Emre" ve "Hacı Bektaş Veli" yılı ilan edildiğini anımsattı. 

Hacı Bektaş Veli'yi, Hakk'a yürüyüşünün yıl dönümünde rahmetle andıklarını, onun evrensel mesajlarına insanlığın ihtiyacı olduğunu belirten Demircan, şunları kaydetti: 

"Aklımız bir denge, bu denge ruhumuzla bedenimiz arasındadır. Ruhumuzun derinliklerinden getirdiğimiz, iyilik, vicdan, ahlak dediğimiz kavramlar, bedenimizin kışkırtmaları karşısında bir denge tutturabiliyorsa akıl vazifesini yapıyordur, belki de marifetullah budur. Ruh, beden, akıl üçlemesinde dengeyi koruyan insanın varacağı menzil elbette hikmet. Hazreti Pir, dört kapı, kırk makam derken bunları anlatıyor. Hazreti Pir'in aslan ve ceylan metaforu üzerinden, dört kapı, kırk makam üzerinden insanlığın seyrüseferini anlattığı hakikatler buralarda gizli." 

Nevşehir Valisi İnci Sezer Becel de Hacı Bektaş Veli'nin 13. yüzyıla damgasını vuran, düşüncelerini kendisinden çağlar sonraki kuşaklara aktaran önemli bir şahsiyet olduğunu dile getirdi. 

Hacı Bektaş Veli'nin Anadolu ve Balkan coğrafyasında asırlardır saygıyla anıldığına dikkati çeken Becel, "Hünkar Hacı Bektaş Veli, düşünce dünyası ve inanç önderliği bakımından toplumumuza örnek teşkil eden bir yapıya sahiptir. Mirasına, kültürüne, oluşturduğu temel felsefeye sahip çıkmak asli görevlerimizdendir. Bütün insanlığı barış ve kardeşliğe davet eden Hacı Bektaş Veli'nin felsefesinin tohumlarının ilimiz topraklarında yeşermiş olması bizim için ayrı bir onur kaynağıdır." diye konuştu. 

Türk Tarih Kurumu Başkanı Prof. Dr. Birol Çetin ise Hacı Bektaş Veli'nin yansıttığı düşüncelerin yeni nesillere aktarılmasında kendilerine çeşitli vazifeler düştüğünü ifade ederek, tasavvufi yönünü anlatan çeşitli beyitler okudu. 

Nevşehir Belediye Başkanı Mehmet Savran ise,  çağlar öncesinden, düşünceleriyle insanlık için sevgi, birlik, beraberlik ve barıştan geçen bir yol haritası çizen Hacı Bektaş Veli'nin vefatının 750. yılı olan 2021 yılının UNESCO tarafından Hacı Bektaş Veli yılı olarak ilan edilmesi ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın bu yılın Türkiye’de Hacı Bektaş-ı Veli Yılı olarak kutlanmasına dair ilanının mutluluğunu tüm ülke olarak yaşadıklarını belirtti. 

Hacı Bektaş-ı Veli’nin felsefesinin tohumlarını serptiği, yeşerttiği, büyüttüğü topraklarda yaşayan insanlar olarak daha büyük bir mutluluk duyduklarını ifade eden Savran, şöyle konuştu; 

“Bugün onu, kendi adıyla adlandırılmış olan üniversitemizde anıyor olmaktan da ayrı bir mutluluk duyduğumu belirtmek istiyorum. Hacı Bektaş-ı Veli, büyük bir gönül insanı olarak savaş yerine barışı, düşmanlık yerine dostluğu, nefret yerine sevgiyi merkeze koyduğu tüm insanlığı kapsayan düşünceleriyle, öğretileriyle hem yaşadığı döneme sevgiyi, barışı getirmiş, o günleri aydınlatmış hem de bu günlerimize ışık olmuştur. Derin bir insan sevgisine, hoşgörüye, barışa, kardeşliğe, ilime dayalı bu düşünceler toplumsal kimliğin halkalarını oluşturarak bu düşünceler birlik ve beraberliğin sürdürülebilmesinde çok büyük rol oynamıştır. Hacı Bektaş Veli, "İncinsen de incitme", sözleri ile insanı kendi kalbine yönlendirmiştir. Üniversitemizin girişinde de yazılan "İlmin ışığında gidilmeyen yolun sonu karanlıktır.”, "Yolumuz ilim, irfan ve insanlık üzerine kurulmuştur", "Eline, diline, beline sahip ol" sözleriyle insan için bir yol haritası çizmiştir."Yetmiş iki milleti bir gör" sözüyle günümüzün de en can yakan konularından birine çözüm sunmuş, insanlığı kardeşliğe davet etmiştir. Bu davet insan hakları konusunu, 800 yıl öncesinden dile getirmiştir. Derin bir duygu ve düşünce insanı olmak işte tam olarak böyle bir şey değil mi? Yine, “Gelin canlar bir olalım”,  “Bir olalım, iri olalım, diri olalım.” diyerek birleştirici, yapıcı, insana güç veren bir duruş göstermiştir. Bizim bu duruşa, bu gönül dünyasına erişmeye insanlığın huzuru için ihtiyacımız var.”