Nevşehir ne yazık ki ülke siyasetinde yokları oynuyor. Nevşehir’den ülke siyasetinde rol alabilecek siyasetçi yetişmiyor. Hal böyle olunca Partilerin genel merkezlerinde, meclis gruplarında ya da oluşturulan komisyonlarda üst düzeylerde Nevşehirli bir ismin olmaması da Türkiye siyasetinde Nevşehir’in geride kalışının bir örneği olarak gösteriliyor.  

Siyasi partiler Nevşehirli siyasetçilere görev vermeli...

Nevşehir siyasetine çok değil 30 yıl geriden baktığınızda Nevşehir’den Enerji ve Tabi kaynaklar bakanlığı görevini yürüten Esat Kıratlıoğlu,  Merhum Ali Babaoğlu, Mehmet Elkatmış, Eski Belediye Başkanı Yalçın Demir, ANAP döneminin yıldızı parlayan isimlerinden Abdülkadir Baş ise 1 dönemlik vekillik görevinin ardından şimdilerde esamesi bile okunmaz oldu...

Toplumsal bir özeleştiri yapmamızın zamanı geldi. Maalesef ilimizde toplum olarak "VEFA" da sınıfta kaldık... Memleketimiz için bir çivi çakandan "Allah razı olsun" demeyide beceremiyoruz. Geçmiş dönem siyasetçileri arayıp bir hal hatır sormadığımız gibi istişare edip önerilerinden tecrübelerinden de istifade etmiyoruz.

"Hepsi kötü, hepsi başarısız, hepsi çalışmıyor" demek işin kolay tarafı. Bu yüzdende iyi bir siyasetçi yetiştirmeyi beceremiyoruz. Bu devirde siyasi partide görev istemek yada görev almak açıkcası ateşten gömlek gibi birşey. Görev isteyenlerin 7 seceresini okuyor, yok oğlumu işe alsın, eşime, kızıma iş bulsun, atamasını yapsın, evime gelsin, işime gelsin vs. gibi kişisel taleplere göre siyasetçiyi "iyi yada kötü" olarak değerlendiriyoruz. Hal böyle olunca küçük hesaplarla onlardan büyük işler bekleme yanılgısına düşmüş oluyoruz.  

 "Siyasetçinin parası pul, karısı dul, kendisi kul" sözü aslında ne kadarda haklı, ne kadar doğru söylenmiş bir söz... 

Biz doğruları söyleyelim, gerisi dokuz köyün sorunu...

Pandemi salgını içerisinde bulunduğumuz şu zor dönemde normalleşme hayalleri kurarken önce toplumsal bir normalleşmeye aslında ne kadarda çok ihtiyacımız var. Hiçbir araştırma yapmadan kulaktan duyma dedikodularla ağzı olanın kendi işine geldiği gibi kafasına göre konuştuğu, eli kalem klavye tutanın yorum yazdığı bir şehirde ve bu devirde "SİYASETÇİ" olmakta, yaranmakta zor arkadaş. Allah bu görevi memlekete hizmet için samimi olarak kullanan tüm siyasi partilerin Milletvekillerine, Belediye Başkanlarına ve teşkilatlarında görev yapanların yardımcısı olsun.

Böyle giderse bırakın Nevşehir'den bir Bakan çıkarmayı, bu şehre hizmet edecek "Siyasetçi" bulmakta bile zorlanacağımız dönemlerin çokta uzakta olmadığı görülüyor.

Eski siyasetçiler yenilerini, yeniler eskilerini beğenmiyor. Vatandaş hiçbirini beğenmiyor, tabiri caizse kendisine dişini geçireceği eş dost tanıdık olsun yeterki kendi işimi götüreyim istiyor. Ama kimse yeter ki memleketine hayırlı işler yapsında yüzünü seçimden seçime göreyim diye düşünmüyor.

Atalarımız ne güzel söylemişler "ne ekersen onu biçersin" ... 

Kültürümüzü, Ahlaki ve Dini değerlerimizi, saygıyı maalesef yitirince o naif o samimi insanlarımızıda mumla arar olduk.

Siyasetçin eğitimli ve donanımlı olacak, ticareti bilecek. Siyasetcin iyi ahlaklı ve namuslu olacak. Canını malını namusunu teslim edeceğin güvenilir olacak. Ve herkes işini yapacak. Vatandaşlık gereği demokratik hakkını sandık zamanı gelince gidip gereğini yapıcaksın. 

Küçük bir şehirde ama Türkiye'nin cennet bir köşesindeyiz yaşıyoruz... Hepimiz birbirimizi tanıyor biliyor yada bir selamımız var. Birbirimizi inciterek hiçbiryere varamayız. Ve unutmayın bu şehre ancak yine Nevşehir'in gerçek sahipleri çıkar.

Kırarak dökerek değil, yapıcı bir dil ve uslupla kişisel ikbal, istikbali uğruna, kendi kişisel çıkarları, hırsları uğruna şehrimizin huzurunu kaçıranlara izin vermeyiniz. Zira vicdanın şehri Nevşehir'in herşeyden önce huzura ihtiyacı var...

Herkesin çoluğu çocuğu ailesi seveni var. İnsanları ötekileştirmeden, incitmeden, incinmeden eleştiriniz. Umudun bittiği yerde eğer birde Davulun tokmağını kaptırırsanız gelen çalar giden çalar. Ne davuldan mutlu kalırsınız, ne çalandan memnun kalırsınız ne de çıkan sesten... 

Allah şehrimiz için hayırlısını versin... 

Saygıyla kalın efendim.