Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Hacı Bektaş Veli Araştırma ve Uygulama Enstitüsü tarafından vefatının 750. yıl dönümünde "Hünkâr Hacı Bektaş Veli”yi anma programları kapsamında Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin manevi mirası ve öğretilerini ele alan ve 2021 yılı içerisinde 4 defa düzenlenecek olan paneller serisinin ilki gerçekleştirildi.

Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin vefatının 750’nci yıldönümü olan 2021 yılının Birleşmiş Milletler Eğitim, Bilim ve Kültür Kurumu (UNESCO) tarafından anma ve kutlama yıl dönümleri arasına alınmasının yanı sıra Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı'nın 2021 yılının "Hacı Bektaş Veli Yılı" olarak çeşitli etkinliklerle kutlanması kararına istinaden, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ) Hacı Bektaş Veli Araştırma ve Uygulama Enstitüsü tarafından "Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin Vefatının 750. Yıl Dönümü" başlığı adı altında yıl boyunca düzenlenecek çevrim içi paneller serisinin ilki Prof. Dr. Mehmet Dönmez’in “Hünkâr Hacı Bektaş Veli Eserlerinde Fert ve Toplum Anlayışı” ve Prof. Dr. Ahmet Taşğın’ın “Hünkâr Hacı Bektaş Veli Vasiyetnamesi: Her Ölüm Bir Nasihattir” başlıklı konuşmalarıyla düzenlendi. 

Panelin açılış konuşmasını yapan NEVÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mustafa Hilmi Çolakoğlu, Hünkâr Hacı Bektaş Veli’yi 750. anma yıl dönümünde üniversite genelinde yapılan etkinliklerin Hünkar’ın öğretisini yaymak, kıymetini bilmek ve büyüklüğünü anlamak ve anlatmak amacına sahip olduğunu ifade etti. NEVÜ’nün ismini Hacı Bektaş Veli’den almasının bir gurur vesilesi olduğunu belirten Çolakoğlu, üniversite olarak bu gurura layık olmaya çalıştıklarını belirterek, panelin düzenlenmesinde emeği geçen herkese ve konuşmacılara teşekkür etti.

Panelin moderatörlüğünü de yapan Hacı Bektaş Veli Araştırma ve Uygulama Enstitüsü Müdürü Dr. Öğr. Üyesi İlgar Baharlu, “Evliya camiü’l-etraf ve camiü’l-ulumler. Evliya’nın hayatı ve eserleri mercek altına alındığında, onların insan hayatına tek boyutlu değil, çok yönlü baktıkları; insanların ihtiyaç duydukları her konuya işaret etmiş oldukları ve insanlığa yol gösterdikleri anlaşılacaktır. Bu sebeptendir ki toplumlar hayatlarının her aşamasında Hünkâr Hacı Bektaş Veli’ye olduğu gibi, velilerin eserlerine başvurur ve sorularının cevabını onlarda bulabilirler. Zira onların ilimi, ilahî okyanusa bağlıdır. Memba hak deryası olunca kelimeler de inci mercan olur” şeklinde konuştu.

Hacı Bayram Veli Üniversitesi Türk Kültürü Açısından Hacı Bektaş-ı Veli Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ahmet Taşğın, Velayetname’nin son bölümünün Hünkârın vasiyetnamesi olduğunu ve Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin bize bıraktıklarının sadaka-i cariye olduğunu ifade etti. “O’nun ahlakı, ilmi, irşadı ve irşat meclisi de terekesi içinde yer almaktadır” diyen Taşğın, kendisi olmasa da bıraktığı yol ve erkânın devam ettiğini, bıraktığı defterin hala açık olduğunu ve Hünkâr Hacı Bektaş’ın vasiyetinin bir nasihat şeklinde devam ettiğini söyledi. Taşğın, Veli’nin kelamının hakikat olduğunu ve hakikatin de hiçbir zaman yok olmayacağını, devamında Velayetnameden yola çıkarak Hünkâr’ın halifesi Sarı İsmail’e verdiği talimatlar, vefatı ve vefatından sonraki gerçekleşen ritüelleri ele aldı.

İnönü Üniversitesi Alevilik Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Mehmet Dönmez ise, Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin eserlerinde uygun insan profilini ortaya koyduğunu ve bütün insanlığa hediye ettiğini söyledi. Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin eserlerine bakıldığında Hünkâr’ın insana iki kaynaktan baktığını, bu iki kaynağın Kur’an-ı Kerim ile Hz. Peygamber’in hadisi şerifleri olduğunu belirten Dönmez, Hünkâr Hacı Bektaş Veli’nin Ehl-i Beyt sevgisini insanlara aşıladığını, insancıl davranışlarıyla mümin olmayanları İslamiyet’e ısındırmaya çalıştığını, bunu yaparken de Türk diline canlılık getirdiğini, duaları Türkçe yaptığını ve ilahî sohbetlerde ve nefeslerde bu geleneği devam ettirdiğini ifade etti.