Yuvada Huzur Tüyoları

Yuvada Huzur Tüyoları

45 Yıllık Bir evlilik Ömründen Gençlere Samimi Nasihatler
Evladım…
Bir yuvayı kurmak kolaydır; ama onu huzurla, merhametle ve sadakatle ayakta tutmak işte orası irfandır, sabırdır, Allah’a dayanarak yürümektir. Ben sana bugün bir dedenin kırk beş yılda tırnaklarıyla kazıdığı birkaç hakikati söylemek isterim. Çünkü “huzur” bir yerde bulunmaz; huzur, iki insanın Allah için birbirine bakışında doğar.
1. Aidiyet: “Ben değil, biz” diyebilmektir
Bir yuvanın ilk tuğlası aidiyet duygusudur.
Bunu koruyan da birleştiren de Allah’tan korkan iki kalbin birbirine sadakatidir.
“Burası benim evim, senin evin” olmaz; “bizim yuvamız” olur.
“Benim ailem, senin ailen” diye ayrım olmaz; “iki aileye saygımız var” olur.
Aidiyet, birbirine sarıldıkça güçlenir; küs oldukça, sözler sertleştikçe, nefisler kışkırdıkça zayıflar.
Unutma evladım: Gücünüz birliktedir; şeytanın hedefi de birliktedir.
2.Aile Ekonomisi: Helâl, bereket ve feragat
Evlatlarım, aile bütçesi sadece para meselesi değildir; helâl-haram hassasiyetinin evdeki karşılığıdır.
Helâl kazanç huzur getirir.
İsraf huzuru kaçırır.
Birbirinin yükünü hafifletmek bereketi artırır.
Peygamber Efendimiz (sav), “İsraf edenlerin şeytan kardeşi olduğunu” buyurur.
Evliliğin bereketi, kanaatte ve paylaşmayı bilmekte saklıdır.
3. Aileler Arası Denge:
Ne sınır duvarı,
ne kapı boşluğu
Evlilikte iki tarafın ailesine de saygı gerekir. Çünkü onlar, eşinin geçmişidir; köküdür; duasıdır.
Ama şu çizgiyi unutma:
Saygı kapısı açık olacak,
Müdahale kapısı kapalı.
Büyük aile olmanın yolu, “herkesin yerini bilmesinden” geçer.
Çekirdek ailenin huzuru ise “kendi içinde özerk karar alabilmesinden”…
Ne tamamen kopukluk fitnesi, ne sınırsız karışma sıkıntısı…
Orta yol: Hikmettir, edep ölçüsüdür.
4. Manevî ve Millî Değerler: Yuvanın çatısını ayakta tutan direkler
Evladım, iki insan aynı evi paylaşır ama aynı kıbleyi paylaşmıyorsa zamanla yolları ayrılır.
O yüzden:
Evinizde Kur’an sesi olsun,
Evinizde dua olsun,
Sofranızda hamd olsun,
Çocuklarınızda adab-ı muaşeret ve kültürün izleri olsun.
Bizim kültürümüz “eskilerin garip alışkanlığı” değildir; binlerce yıllık bir medeniyetin ahlakıdır.
Maneviyatı olmayan yuvanın çatısı rüzgârda uçar.
5. Kişisel Alan: Evlilik iki kişinin kaybolması değil, iki güzelin birleşmesidir
Evlendiniz diye artık kişisel alanlarınız yok değil.
İnsan nefes almazsa boğulur; evlilik de öyledir.
Eşinin hobisine saygı,
Eşinin arkadaş çevresine ölçülü alan,
Eşinin dinlenme, düşünme, kendini toparlama saatlerine anlayış…
Bunlar evliliği koparmaz; bilakis kökünü derinleştirir.
Evlilik, “Ben seni seviyorum, o yüzden senin varlığını yok sayıyorum” değildir.
Evlilik,
“Ben seni seviyorum; varlığını da, kişiliğini de, sınırlarını da koruyorum.”
demektir.
Evladım…
İki insan evlenirken nikâh masasında sadece birbirine el uzatmaz;
Allah’ın huzurunda bir söz verir.
O söz şudur:
“Allah’ım, bu emaneti Senin rızan için koruyacağım.”
Huzur tüyosu mu istiyorsun?
Al sana en kıymetlisi:
Namazı koruyun, gönlü incitmeyin, küçüğü büyütmeyin, büyüğü küçültmeyin, hatayı affedin, sevgiyi diri tutun.
Allah, yuvanıza rahmet yağdırsın evladım. bütün içtenliğiyle söylüyorum:
Unutma ki:
Severseniz yürür, sabrederseniz sürer, Allah’a bağlanırsanız ömürlük olur.