Tam üzerine basacakken parayı gördü

Kendine engel olamadı, olmadı

İçindeki hiç bilmediği bir içgüdüye uyarak paranın üstüne bastı, bekledi, uygun bir zamanda eğildi, aldı.

Bu yüzlük bir banknottu

Parayı tuttuğu parmakları sanki ateşe değmiş gibi yandı, para elinde öylece kaldı.

Ne yapacağını bilmiyordu

Sanki elinde bir kor tutuyor da eli yanıyor, canı acıyor, buna rağmen tutmaya devam ediyordu.

Etrafına bakındı, paranın sahibi var mıydı? Hayır öyle para arayan bir kimse de görünmüyordu.

Parayı vereceği yoksul, ihtiyaç sahibi birini aradı, böyle bir yerde fakir, ihtiyaç sahibi kim olacaktı ki?

Hipodromdaydı

Nasıl olmuş, neye uymuş, birden kendini hipodromda bulmuştu…

Ne yarışlarla, ne bahisle, ne de para kazanma ile ilgisi vardı, sevmezdi bile, galiba bindiği taksi onu hipodromun yakınına kadar getirmiş, o da bu insan kalabalığına uyarak hipodroma gelmişti, başka bir izahı yok gibi görünüyordu.

Elindeki para ne olacaktı?

Parayı acemi bir şekilde tutuyor, ne yapacağını bilmiyor, kendisinin olmayan bu parayı cebine atmak gibi aşağılık bir şeyi bırakın yapmayı aklına dahi getirmiyordu…

Ne yapmalıydı?

İsteksizce yürüdü

Amaçsız, ne yapacağını bilmeden, sağa-sola bakınarak yürüyor, bir çözüm bulmaya çalışıyordu, gişelere yaklaştığını gördü, o tarafa doğru yürüdü, sıraya girdi, bu arada sıradaki insanların konuşmalarını dinliyordu.

‘Favori 10 numara, 5 numaranın hiç şansı yok’ sözlerini işitti

Sıra ona gelmişti

Hiç düşünmeden 5 numara deyiverdi

Parayı vermiş fişini almıştı. Böylece kendine ait olmayan paradan, yarışta hiç şansı olmayan ata oynayarak kurtulmuştu.

Rahatlamıştı, biraz daha dolaştı

Tribünlerden sesler geliyor, ‘koş evladım, haydi gayret, biraz daha hızlı’ çığlıkları kulağını tırmalıyordu.

Zaten hiç ilgisi olmadığı bu yerde daha fazla duramazdı, yavaş yavaş kapıya doğru yöneldi.

Nereden ve nasıl geldiğini bilmediği ‘5 numara kazandı’ sesini duydu, irkildi, bu üzerine bahis oynadığı at idi.

Hiç düşünmeden, hangi gücün kendisini hareket ettirdiğini bilmeden, öylesine gişelere doğru yöneldi.

Sanki hipnozlu gibi, yüzünde en ufak bir sevinç izi olmadan elindeki fişi gişeye uzattı.

Bir anda önü onlarca banknotla doluverdi

Mekanik bir hareketle para destesini aldı, cebine koydu, çıkışa doğru yöneldi.

Bu kadar parayı ne yapacağını düşünüyor, aklına bir şey gelmiyor, sıkıntı içinde terliyor, başına açtığı bu derdin büyüdüğünü düşündükçe sinirleniyor, öfke nöbetleri geçiriyordu adeta.

Yüzü karmakarışık bir halde kapıya doğru yöneldi…