<span style="font-size:18px">Her ay mutat olarak yapılan gerek valilik veya kaymakamlıktan gerekse Diyanet işleri Başkanlığından gelen yazıların ve gündeme dair hususların görüşüldüğü toplantıya Avanos Kaymakamı da katıldı.<br /> Toplantıda birde konuşma yapan Kaymakam Erdinç, ‘’Bazı meslekler vardır ki özel öneme sahiptir. Din görevliliği ise meslekten öte bir yaşam biçimidir. Belirli tarihi bir misyon ve vizyona sahip en değerli en önemli bir görevdir. Ancak her meslekte olduğu gibi tarihi misyon ve vizyonumuzu kaybettiğimizi görüyoruz. Tarihi misyon ve vizyonumuz aydın, münevver kişi sıfatını takınmaktır. Eskiden din adamlarımız şiirler, romanlar yazmışlar, musikide söz sahibi olmuşlar, sanatla meşgul olmuşlar. Ancak bugün bu vizyon ve misyon neden devam etmiyor?. Mesleğimizi tam layıkıyla yerine getiremediğimizi görüyoruz. Eskiden köyde imamlar vatandaşın akıl danıştığı ilk müracaat ettiği kişilerdir. Sorunlarını imamlar çözerdi. Vatandaş diyor ‘’eskiden biz ne kaymakam ne hakim bilirdik. Hocalarımız her durumda bize yardımcı olurdu. Köyümüzde huzur istiyoruz ve bunu özlüyoruz ‘’ diyor. Biz bunu sağlayabiliriz. Aydın, münevver kişiler olarak halkımızı bilinçlendirmek görevimiz.<br /> Bir başka konu gelenek, örf ve ananelerimize sıkı sıkıya sahip çıkmamız lazım. Diyanet işleri başkanlığına gerek kasıtlı gerek örtülü bir şekilde tenkit ve eleştiriler var, bu tenkitlerden yara alıyoruz. Bu tenkitlere fırsat vermemek te bizim elimizde. Bu gün Diyanet olmasaydı Avanos’ta 16 köy var 16 tane din ortaya çıkardı. Camileri ne idüğü belirsiz meczup kişiler ele geçirirdi. Kimse kimsenin ardında namaz kılmazdı. Diyanet yıpratılmaması yüceltilmesi gereken bir kurumdur. Diyanet kurumuna laf, söz edilmesine müsaade ettirmeyiz, siz de ettirmeyin. Turistik bir bölgede yaşıyoruz. Görevlilerin camilerinin tarihlerini çok iyi bilmesini istiyoruz. Caminin kitabelerinin ne içerdiğine çok iyi vakıf olmasını istiyoruz. Camilerin temizliği, tertibi ve düzeninden siz sorumlusunuz. Özellikle vakıflar genel müdürlüğüne kayıtlı tescilli kültür varlığı camilerle ilgili izin almadan proje yapılmadan herhangi bir yerine çivi dahi çakılmasına müsaade etmeyin. Aynı zamanda buraların iyileştirilmesinde vatandaştan önce sizin öncülük yapmanız gerekmektedir. Osmanlıca yazmayı, okumayı geliştirin. Halk eğitim merkezi müdürlüğü ile koordineli çalışmalar yapalım. Camilerin halı ve kilimleri konusunda eski halıların tarihi olanlarını koruyun. Halı dışında el yazması kitaplar varsa değeri çok ciddi kültür varlığı eserimiz varsa bunları koruyun. Bu konularda dikkat etmeyen kişiler geçmişte soruşturma geçirmişlerdir” dedi ve toplantının sonunda din görevlilerinin ve Kuran Kursu öğreticilerinin soru ve sorunlarını dinledi.<br /> İlçe Müftüsü Mehmet Fidan’da toplantıya teşrifleri dolayısıyla ilçe Kaymakamı Murat Çağrı Erdinç’e teşekkür etti. Din görevlilerinin daha aydın ve münevver kişiler olması konusunda çalışmalar ortaya konulacağını personel mutat toplantılarının bundan sonra başta il müftüsü olmak üzere çevre il ve ilçelerden müftülerin, sahasında uzmanlaşmış öğretim üyelerinin bilgi ve tecrübelerinin paylaşıldığı bir ortama dönüştürmek istediklerini söyledi.<br /> Fidan, “Din görevliliğini bir meslek olarak tanımlamak zor. Bazı meslekler vardır gecesi, gündüzü belli bir mesaisi vardır. 7-24 görev nerede ise oraya koşmak, sizin göreviniz öyle. Din adamı bulunduğu yerde aydın, münevver olması gerekir. Sadece kendimizi belli bir zamanda belli bir görevi yapmak olarak görürsek, mesleğimizi tam olarak yerine getiremediğimizi söylemeliyim. Bir insanın ihtiyacı olduğu akıl danışmak gerektiğinde din adamına akıl danıştığını görürdük eskiden. Herkes eskiyi özlüyor, eskisi gibi olmak istiyor, huzur istiyor. Eskide kalmış huzuru istiyorsak huzuru kendimiz sağlayacağız” ifadelerinde bulundu.</span>