<span style="font-size:18px">Çetin, “Sağlık çalışanlarının Döner sermayeleri yok edilmek istenmektedir. Çalışanların memnuniyetlerinin arttırılacağı bizzat Sayın Sağlık Bakanımız tarafından ilan edilmişken düşük döner sermaye ödemelerinin niçin yapıldığı doğrusu anlamakta zorlanıyoruz. Sağlık çalışanları, neredeyse sabite mahkum edilen döner sermaye ek ödemeleri nedeniyle sürekli gelir kaybı yaşamaktadırlar. Bu artık katlanılmaz bir hal almasına rağmen ısrarla döner sermayelerin düzenlemelerle ve çeşitli uygulamalarla düşüre, düşüre yok edilme çabasına girildiğini de görmekteyiz. Özellikle afiliye olan devlet hastaneleri başta olmak üzere tüm hastanelerde görülen odur ki durum ise içler acısıdır buna bir dur denmesi gerekmekte ve döner sermaye katsayıları acilen yeniden düzenlenmelidir. İş yoğunluğu ve yükünün sürekli arttığı ve dolayısıyla hem gelirin ve hem çalışanın sunduğu katkının yükseldiği bir durumda iş çalışanın alacağı döner sermayeye gelince istikrarlı bir düşüşün olması kabul edilemez.<br /> Sağlık çalışanlarının ekonomik hayatlarında önemli bir yer tutan ve bazı harcamaların döner sermaye ek ödemeleri düşünülerek yapıldığı da hesaba katıldığında çalışanlar çok büyük sıkıntı içerisindedirler. Dip görülmüş, çalışanın alın teri yok olmuş, cüzdanı kaybolmuş, huzuru kaçmıştır. Bir çalışanın evine borcunu ödemediğinden dolayı haciz gelirse, geçim sıkıntısı nedeniyle ailesindeki huzur bozulursa bunun vebali çalışanın emeğini yok eden ve bunlara kayıtsız kalan yetkililerdedir. Bu yetkililer sadece kurum yöneticileri değillerdir. <br /> Çalışandan her nasıl olursa olsun çalışanı temsil hakkını alan yetkili sendikadadır. Onlar zorunluluk ve sorumluluklarını unutup başka dallarda gezdikleri için çalışanlar bugün böyle süreçleri yaşamaktadırlar. İdarecinin ayağına taş değse havalara zıplayıp, mesele çalışan hakkı olunca deliklerin en dibine kadar girip, ağızlarını bantlamaktadırlar. Gerçek sendikalar idareciyi çalışanlar için ziyaret edip, onların mağduriyet ve taleplerini dile getirirken, bunlar idareciyi makam odasında çay içip şirinlik yapmak ve bir al gülüm ver gülüm piyasası oluşturmak için ziyaret etmektedirler. Çalışan huzursuz ama bunlar memnun, çalışan alın terim, hakkım, hukukum diyor ama bunlar sadece üye sayısı ile ilgileniyorlar. Çalışanı sadece sendikalarındaki bir rakamdan ibaret görüyorlar. Sarı sendikacılığı, aşan, yandaşlıkta sınırları zorlayan, yancılıkta aya ulaşanların ne aklında ne de gönlünde çalışan olmayınca ortaya böyle bir tablo çıkmıştır. Onlar memnundurlar. Mutludurlar. Çünkü çalışan diye bir meseleleri yoktur. Zira her şey tarihin tanıklığı ile ortadadır. Biz neyin ne olduğunu gayet iyi biliyoruz.<br /> Sağlık çalışanlarının arkasından ne oyunlar ne dolaplar çevrildiğinin farkındayız. <br /> Onun için Türk sağlık-sen hafife alınamaz, Türk Sağlık-Sen görmezden gelinemez.<br /> Biz Türk Sağlık-Sen’iz. Hak ve adalet üzere çıktığımız yolda başımız dik yürüyeceğiz. Bizim döner sermayelerde yaşananları kabullenmemiz mümkün değildir. Bu çalışanın emeğidir, bizim için önceliklidir. Emek kutsaldır ve üstünde keyfe keder işlem yapılamaz. Bu bağlamda Hastanede oluşturulan döner sermaye komisyonu ve etik kurulu gibi döner sermayenin dağıtılmasına yön veren birimlerin yapmış oldukları çalışmalarında takipçisi olacağımızı çalışanların hak kayıplarına Türk Sağlık Sen olarak Müsaade etmeyeceğiz. Sağlık Bakanlığı, döner sermayelerin eşit ve adil bir şekilde dağıtılmasını sağlamak için çok acil döner sermaye yönetmeliğini yeniden düzenlemelidir. Çalışanlar arasında dağıtılan döner sermaye eşitsizliğine son vermelidir. Sağlık çalışanları da kimin nerede olduklarını görerek gereğini yapmalıdır. Aksi takdirde zalime tahammül ettikçe kendisine yapılan zulümde artacaktır” ifadelerinde bulundu.</span>