<p class="ecxmsonormal" style="margin: 0cm 0cm 16.2pt; line-height: 12.8pt; background-image: initial; background-attachment: initial; background-size: initial; background-origin: initial; background-clip: initial; background-position: initial; background-repeat: initial;"><span style="font-size: 16px;"><strong><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-weight: normal;">NEVŞEHİR(MHA) Nevşehir Eczacılar Odası Başkanlığının da içerisinde yer aldığı Eczacılar Birliği Türkiye genelinde eczacıların tepkilerine neden olan bir konuyu yargıya taşıyor.</span></strong></span><span style="font-size: 10pt; font-family: Arial, sans-serif;"><o:p></o:p></span></p> <p class="ecxmsonormal" style="margin: 0cm 0cm 16.2pt; line-height: 12.8pt; background-image: initial; background-attachment: initial; background-size: initial; background-origin: initial; background-clip: initial; background-position: initial; background-repeat: initial;"><span style="font-size: 16px;"><strong><span style="font-family: Arial, sans-serif; font-weight: normal;">Konuya dair yapılan açıklamada; “Bir haber kanalında kendisini uzman diye tanıtan bir kişinin, eşdeğer ilaç veren ve ilaç farkı alan eczacıyı adeta hedef göstererek, tüm eczacılık camiasını karalamaya çalışmasını, hiçbir yasa ve yönetmelikten haberi olmayan böylesi kişileri uzman olarak ekrana çıkaranları kınıyoruz. 15 Nisan 2015 günü Samanyolu Haber kanalında kendini sosyal güvenlik uzmanı olarak tanıtan Erhan Nacar adında bir kişinin canlı yayına katılarak eczacıların eşdeğer ilaç vermeleriyle ilgili yaptığı açıklamaları büyük bir şaşkınlıkla izledik. Zira, halkı bilinçlendirme hedefiyle ekran önüne çıkıp adeta umut tacirliği yaparak rant elde etmeye çalışanlara alışmıştık ama; yalan yanlış bilgilerle, son derece seviyesiz bir üslupla bezenmiş açıklamalarıyla bir mesleği karalamaya ve dahası bilinçsizce halkı yanlış yönlendirenlere ilk kez rastlıyoruz; şaşkınlığımız bundan. Çünkü, bu kişiler sosyal güvenlik uzmanı olarak hizmet verdiğini iddia ettiği bir sektöre ait tüm bilgilere hakim olmakla yükümlüdür. Sağlık alanı siyaseti ya da kişisel hesaplaşmaları kaldırmayacak kadar hassas bir alandır. Dolayısıyla medya kuruluşlarına da tavsiyemiz odur ki, sağlık alanında sektörün tüm sorunlarını bilen donanımlı kişilere söz vermeleridir. Aksi halde, eşdeğer ilaç veren ve bundan doğan ilaç farkını alan eczacıyı suçlamadan ve karalamadan önce, yasal mevzuatları dikkatlice okumadan, eczacılık camiasının yaşadığı sorunları bilmeden açıklamalarda bulananları yayına alarak sizler de bu suça ortak olmuş oluyorsunuz. Değerli basın mensupları, kısaca bahsetmek gerekirse, eşdeğer ilaç, orijinal ilaç ile aynı etken maddeye sahip, bilimsel deneylerle kanıtlanmış aynı etkinlik, aynı kalite ve aynı güvenilirlikteki ilaca verilen isimdir. Eşdeğer ilaç, orijinal ilaca göre çok daha ucuz bir ilaçtır. Dolayısıyla hastanın ödediği ilaç fiyat farkı her durumda daha azdır. Dünkü yayında, eşdeğer ilaç farkı alan eczacıyı “kaporacı emlakçıya” benzeterek, seviyesini ortaya koyan bu suçlayıcı ifadenin sahibi, konu hakkındaki cahilliğini ortaya koymuştur. Çünkü, yıllardır Sağlık Bakanlığı ile Birliğimizin yürüttüğü sayısız proje ile hastalar eşdeğer ilaca yönlendirilmektedir. Zira, tedavi maliyeti açısından hem kamuya hem vatandaşa ciddi katkısı olmaktadır. Eşdeğer ilaç farkı ise, bu şahsın kastettiği gibi eczacının keyfi olarak aldığı bir ücret olmayıp tıpkı hastalarımızın ilaç temini sırasında ödemekle yükümlü oldukları diğer fiyat farklarından biridir. Yapılan bu mesnetsiz açıklamalar ve çirkin üslup ile belki kişisel rant elde edilmek isteniyor olunabilir ama, burada zarar gören kişiler halkımız olmaktadır. Öte yandan, biz sağlıkçılar 5 yıllık akademik eğitimimizin ardından, halk sağlığı için hizmet veren bir meslek grubuyuz. Hastalarımızın sağlığını, güvenliğini koruduğumuz gibi, aramızdaki ticari ilişkiyi de daima güven temeline oturtarak hareket etmişizdir. Çünkü biz eczacılar, halka en yakın olan sağlık danışmanlarıyız. Yapılan araştırmalar da göstermektedir ki; vatandaşların oylarıyla eczacı en güvenilir ikinci meslek olarak seçilmiştir. Bu gerçeği halkımızın gözünde kimse değiştiremez. Şunun da altını çizmek isteriz ki; bir televizyon kanalına çıkarak, oturduğu yerden ahkam keserek, vatandaşın hakkını koruduğunu söyleyip sonra da eczacılara seslenerek “elinizi halkın cebinden çekin” gibi son derece çirkin ve hakaret içeren açıklamayı yapan kişileri ekrana çıkaranları, bir televizyon kanalının böylesi şovmenlere pirim vermesini, yalan yanlış bilgilerle kişisel çıkarlar doğrultusunda açıklama yaptırılmasına zemin hazırlamasını doğru bulmuyoruz. Sağlık Bakanlığı İlaç ve Tıbbi Cihaz Kurumu’nun “Eşdeğer İlaç Kullanımı” ile ilgili olarak 18 Haziran 2009 yılında yayımladığı genelgeye göre, “ilaçların eczacı tarafından birbiri yerine ikamesi hem bilimsel hem hukuki olarak doğrudur” ifadesi doğrultusunda dünkü yayına çıkarak bunun tersi açıklama yapan şahsın yine aynı genelgede geçen “hekimlerin ya da herhangi birinin bunu engellemeye yönelik davranışları ise suç olarak kabul edilmektedir” ibaresi ışığında suç işlediğini söylememiz gerekir. Dolayısıyla, halkı hem eşdeğer ilaç farkı ödemeleri hem de eşdeğer ilaç almaları konusunda yanlış bilgilendirme konusundaki suça bu yayına izin veren kişilerin de ortak olduğunun bilinmesi gerekir. Meslek ve hukuk kurallarına uygun davranmadığı tespit edilen eczacılar hakkında tarafımızca hukuki işlemler uygulanmaktadır. Ancak tüm eczacıları zan altında bırakarak canlı yayında suçlayıcı ve gerçek dışı açıklama yapanlar ile bu yayınlara izin verenlerin, hukuk önünde ve halkın vicdanında hesap vereceğinin bilinmesini isteriz” denildi.</span></strong></span><span style="font-size: 10pt; font-family: Arial, sans-serif;"><o:p></o:p></span></p>