<span style="font-size:18px">Her dönem popülerliğini koruyan, son dönemlerde moda olan veya nadir bulunan <a href="http://www.isimportal.com/kiz-isimleri" title="kız isimleri"><strong>kız bebek isimleri</strong></a> ve anlamları <a href="http://www.isimportal.com" title="www.isimportal.com"><strong>www.isimportal.com</strong></a>'da...<br /> Değerli anne ve babalar sizler için 18.900 adet isimleri derledik. En seçkin kız isimleri ve anlamlarını kolayca bulabilir geleceğin nesli olan çocuklarınıza en güzel ismi verebilirsiniz.<br /> <strong>A</strong><br /> AÇELYA: Fundagillerden çok renkli çiçekler açan bitki<br /> AHSEN: Çok güzel, olağanüstü güzel<br /> AHU: Ceylan, karaca 2.Çok güzel,ince,zarif kadın.<br /> AJDA: Filiz,sürgün. Çok genç.<br /> ALGIN: Birine gönül vermiş, vurgun, tutkun<br /> ANDAÇ: Anılar, hatıralar<br /> ANIL: Başkaları tarafından sözün edilsin<br /> ARMAĞAN: Hediye, ödül<br /> ARZU: Herhangi bir şey için duyulan aşırı istek<br /> ARZUM: İsteğim,dileğim,hevesim.<br /> ASENA: Dişi kurt, güzel kız<br /> ASLI: Temelli,köklü. Bir şeyin benzeri.<br /> ASU: Azgın, huysuz, isyan eden. Afacan.<br /> ASUMAN: Gökyüzü<br /> AYBEN: Ben ayım anlamında<br /> <br /> AJLAN: Hızlı, çabuk, telaşlı<br /> AKASYA: Güzel kokulu bir süs bitkisi<br /> AKGÜN: Parlak gün, uğurlu gün, ışıklı gün<br /> AKTAN: Ak renkli tan; Kutlu tan, uğurlu tan<br /> ALÇİN: Kızıl renkli küçük bir kuş<br /> ALEV: Yanan cisimlerin görüntüsünü tarif etmek için kullanılan bir kelime<br /> AYBİKE: Ay gibi güzel kız<br /> AYCAN:Ay gibi sevilen,aydınlık can.<br /> AYÇA: Yay biçimindeki ay,Hilal.<br /> AYDA: Dere kıyılarında yetişen bir bitki<br /> AYDAN: Güzelliğini aydan almış,ay gibi parlak ve güzel<br /> AYDENİZ: Hem ay, hem de deniz<br /> AYGÜN: Hem ay, hem gün<br /> AYLA: Bazı yıldızların ve ayın etrafındaki ışık çemberi<br /> AYLİN: AYLA ile aynı anlamdadır<br /> AYNUR:Ay ışığı<br /> AYSEL:Ay gibi olan güzelliğiyle nam salmış olan<br /> AYSU: Ay gibi parıltılı ve su gibi berrak.<br /> AYSUN:Ay gibi ışıltılı ve güzel.<br /> AYŞE: Rahat ve huzur içinde yaşayan<br /> AYŞEGÜL:Güller içinde mutlu yaşayan.<br /> AYŞEN:Neşeli,gülen,aydınlık.<br /> AYŞİM,AYŞİN:Parlak ışık saçan.<br /> AYTEN:Güzel bir tene sahip olan.<br /> AZRA: Üstünde hiç yürünmemiş kum; Yeni yetme kız<br /> <br /> <strong>B</strong><br /> BAHAR: Yazla kış arasında olan mevsim. Güzellik,gençlik çağı.<br /> BALIN: Yar, sevgili<br /> BANU: Prenses; Hanımefendi. Yeni evli gelin.<br /> BAŞAK: Ekinlerin tanelerini taşıyan baş kısmı<br /> BEGÜM: Hanım; Kadın hükümdar.<br /> BELDE: Memleket, şehir, kasaba<br /> BELGİN: Kesin ve eksiksiz belirlenen<br /> BELKIS:Efsaneye göre Hz. Süleyman zamanındaki Saba melikesinin adı.<br /> BELMA:Uysal,sakin.<br /> BENAN: Parmak uçları<br /> BENAY: Ben ayım, ay gibiyim<br /> BENGİ,BENGÜ: Ölümsüz, sonsuz<br /> BERGÜZAR: Anılmak için verilen şey, andaç<br /> BERİL: Zümrüt<br /> BERİN,BERRİN: En yüksek, en ulu anlamında<br /> BERNA: Bağlı, bağlanmış; Genç, körpe, delikanlı<br /> BERRAK: Duru<br /> BERRAN: Keskin, kesici<br /> BETÜL,BETİL: Erkeklerden çekinen namuslu kadın, Hz. Meryem ve Hz. Fatma`nın diğer isimleri<br /> BEYZA: Çok beyaz, lekesiz<br /> BİHTER: Daha iyi, en iyi<br /> BİLGE: Çok bilgili ve bilgisini yararlı kullanan kişi<br /> BİLLUR: Pek duru, pürüzsüz<br /> BİNGÜL: Gülü bol; Gül bahçesi<br /> BİNNAZ: Çok nazlı,cilveli,kaprisli.<br /> BİNNUR:Çok ışıklı, ışığı gür<br /> BİRİCİK: Bir tane, tek, emsalsiz<br /> BİRGÜL: Tek ve güzel bir gül.<br /> BİRSEN: Yalnız sen<br /> BUKET: Çiçek demeti<br /> BURCU: Güzel koku, ıtır<br /> BURÇAK: Bir bitki<br /> BURÇİN: Dişi geyik<br /> <br /> <strong>C</strong><br /> CANAN: Gönülden sevilmiş, yar.<br /> CANAY: Ay gibi temiz.<br /> CANDAN: İçten, gönülden<br /> CANDAŞ: Candan, değerli dost<br /> CANSEL:Hayat veren su.<br /> CANSIN:İçten,gönüldensin.<br /> CANSU: Can suyu. Hayat veren su.<br /> CEREN: Çok hızlı koşan, gözlerinin güzelliğiyle ünlü, ince bacaklı, zarif hayvan; ceylan<br /> CEYDA: İnce-uzun boyunlu ve güzel<br /> CEYLAN: Süzgün ve tatlı bakışlı. Yapısı ince ve uyumlu olan. Gözlerinin güzelliğiyle ünlü zarif,ince bacaklı memeli.<br /> <br /> <strong>Ç</strong><br /> ÇAĞLA Badem, kayısı,erik gibi yemişlerin olgunlaşmamış hali<br /> ÇAĞRI:Davet. Doğan kuşu. Mavi hareli göz.<br /> ÇİÇEK: Bir bitkinin değişik renklerle bezenmiş kokulu bölümü<br /> ÇİĞDEM: Akdeniz çevresinde yetişen çok renkli kır bitkisi<br /> ÇİLER: Şarkılar söyleyen, şakıyan<br /> <br /> <strong>D</strong><br /> DAMLA: Yağmur ya da bir sıvının çok küçük yuvarlak biçimli parçası<br /> DEFNE: Yaprakları güzel kokulu, yaz-kış yeşil olan bir bitki<br /> DEMET: Çiçek bağlamı, deste<br /> DENİZ: Yeryüzünün çoğunu örten engin su<br /> DERYA: Büyük deniz anlamında<br /> DEVRİM: Yerleşik toplumsal düzenini , köklü, hızlı ve geniş kapsamlı olarak değiştirme.<br /> DİCLE: Bir nehir adı. Ulu ırmak.<br /> DİDEM: Gözüm gibi sevdiğim, sevgilim<br /> DİLARA: Gönül alan, gönül okşayan.<br /> DİLEK: İstek, rica,arzu.<br /> DİLHAN: İçten ve yürekten konuşan<br /> DİLŞAH: Gönül şahı,sevgili,sultan.<br /> DOĞA: Yaradılış ve yapı özelliklerinin tümü; Tabiat<br /> DOĞAY: Ayın yeni doğuş hali<br /> DUYGU: Kişi, olay ve nesnelerin bireyin iç dünyasında uyandırdığı izlenim<br /> DUYGUN:Duygulu,hassas,hisli kişi.<br /> <br /> <strong>E</strong><br /> EBRU:1.Keman kaş. 2.Bulut rengi. 3.Bir sanat dalı<br /> ECE: Kraliçe. Güzel kız,kadın.<br /> ECESU:Su gibi berrak ve güzel.<br /> EDA: Naz, cilve. Davranış,tavır. Verme,ödeme. (Namaz için)kılma,yerine getirme. Üslup.<br /> ELANAZ:Ela gözlü,nazlı güzel.<br /> ELANUR:Ela gözleriyle nur saçan.<br /> ELÇİN: Deste, tutam<br /> ELİF: Kibar, narin yapılı, ince-uzun boylu kız.<br /> ELVAN: Renkler,çeşitler.<br /> EMEL:Arzu,özlem.<br /> EMİNE: İnanılır,güvenilir.<br /> ESEN: Sağlıklı, salim<br /> ESER: Emek sonucu ortaya çıkan ürün, yapıt; Yok olmuş bir nesneden kalan parça<br /> ESİN: Sabah rüzgarı<br /> ESMA: İsimler,adlar. Çok yüksek olan.<br /> ESNA: Yüksek, yüce. Bir işin yapıldığı an.<br /> ESRA: En çabuk, çok çabuk<br /> EVİN: Bir şeyin içindeki öz; Buğday tanesinin olgunlaşmış içi, özü<br /> EZGİ: Melodi, şarkı, türkü<br /> <br /> <strong>F</strong><br /> FATMA: Çocuğunu sütten kesen kadın.<br /> FERAH: Aydınlık, iç açıcı<br /> FERDA: Gelecek zaman, yarın; Kıyamet<br /> FERHAN: Sevinçli, gönlü hoş<br /> FERİDE: Eşi benzeri olmayan,tek. Çok değerli inci.<br /> FEYZA: Bolluk, çokluk, bereket. Taşkın.<br /> FİGEN: Yaralayan, kıran<br /> FİLİZ: Tohumdan çıkan sürgün. İnce ve güuuml;zel vücutlu.<br /> FİRDEVS: Cennetler. Cennet bahçeleri.<br /> FİRUZE: Açık mavi renkte, değerli bir süs taşı<br /> FULYA: Nergisgillerden güzel kokulu sarı bir çiçek<br /> FUNDA: Çalı ormanı, çalılık; Püskül, tepelik<br /> FÜSUN: Büyü<br /> <br /> <strong>G</strong><br /> GAMZE: Gülerken bazı kişilerde yanaklarda beliren çukur<br /> GAYE: Amaç, erek<br /> GELİNCİK: Yazın kırlarda yetişen parlak kırmızı renkli bir çiçek<br /> GİZEM: Sır; Aklın erişemediği çözülemeyen şey<br /> GONCA: Tam açılmamış çiçek<br /> GÖKBEN: Ben gökyüzü anlamında<br /> GÖKÇE: Gök mavisi, mavi gözlü güzel<br /> GÖNÜL: İstek, arzu, sevgi.<br /> GÖZDE: Çok sevilen, beğenilen nitelikte olan. Çok güzel.<br /> GÜHER: Cevher<br /> GÜL: Gülgillerin örneği olan bitki ve bunun çiçeğine verilen ad; Gülmek eyleminden gül<br /> GÜLAY: Gül gibi güzel, ay gibi aydınlık olan.<br /> GÜLBEN: Gül yüzlü,gül gibi beni olan.<br /> GÜLBİN: Gül fidanı, gül yetişen yer.<br /> GÜLCE: Gül gibi.<br /> GÜLÇİN: Gül toplayan, gül seven.<br /> GÜLEN: Güleç yüzlü, mutlu anlamında<br /> GÜLENAY: Güleç ay, gülümseyen ay; Ay gibi gülümseyen güzel<br /> GÜLFEM: Ağzı gül gibi olan<br /> GÜLGÜN: Gül renkli; Gülen, gülümseyen<br /> GÜLİN: Güzel,zarif.<br /> GÜLİZ: Gül yetiştiren<br /> GÜLİZAR: Al yanaklı, gül yanaklı; Alaturka müzikte bir bileşik bir makam<br /> GÜLNİHAL: Gül fidanı.<br /> GÜLRİZ: Gül saçan<br /> GÜLRU: Gül yüzlü, gül yanaklı<br /> GÜLSÜN: Yaşam boyu yüzü gülsün anlamında<br /> GÜLŞAH: Gül dalı; Güzelliğiyle ün salmış olan<br /> GÜLŞEN: Gül bahçesi<br /> GÜLÜM: Bana ait olan gül. Canım.<br /> GÜNAY: Hem gün, hem ay<br /> GÜNNAZ: Nazlı kişi.<br /> GÜNNUR: Güneş gibi ışık saçan.<br /> GÜZİN: Seçilmiş, seçkin. Beğenilen.<br /> GÜZÜN: Güz mevsiminde olan<br /> <br /> <strong>H</strong><br /> HALE: Ayın çevresindeki ışık halkası.<br /> HANDAN: Güleç, sevinçli,şen şakrak.<br /> HANDE: Gülüş,gülme. Açılma. Eğlenme.<br /> HARİKA: Sıradanlığın üstündeki nitelikleriyle insanda hayranlık uyandıran<br /> HAZAR: Barış<br /> HEVES: Bir şeye duyulan istek<br /> HELİN: Yuva<br /> HÜLYA: İnsanın kurduğu tatlı düş; Sevda<br /> HÜMA: Efsanelerde geçen, yere konmayıp sürekli gökte kaldığına inanılan cennet kuşu<br /> HÜMEYRA: Kızıllık, pembelik<br /> <br /> <strong>I</strong><br /> ILGAZ: Atın dört nala koşması. Hücum,akın.<br /> ILIM: Uzlaşmacı yumuşaklık<br /> IRMAK: Akarsuların en büyüğü<br /> IŞIK: Cisimleri görmeyi, renkleri ayırt etmeyi sağlayan fiziksel enerji. Aydınlık,nur.<br /> IŞIL: Pırıltı, parlaklık, ışık, aydınlık<br /> IŞIN: Bir kaynaktan belli bir doğrultuya giden ışık çizgisi<br /> <br /> <strong>İ</strong><br /> İDİL: Kır yaşamı içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir; Volga ırmağına Türkler'in verdiği ad<br /> İLGİ: İki şey arasındaki ilişki; Bir şeye duyulan merak; Eğilim<br /> İLKAY: Ayın ilk hali.<br /> İLKE: Temel alınan düşünce, kural<br /> İLKİM: İlk çocuğum anlamında<br /> İLKNUR: İlk ışık<br /> İMGE: Düş, hayal, görüntü, tasarım<br /> İNCİ: Süslemede kullanılan, istiridyede yetişmiş değerli madde<br /> İPEK: İpekböceği kozasından elde edilen ince, parlak kumaş. Kibar,zarif.<br /> İREM: Bahçeleriyle ünlü masal kenti<br /> İZEL: El izi anlamında<br /> İZİM: Önceden bulunduğum yerde bıraktığım belirti anlamında<br /> <br /> <strong>J</strong><br /> JALE: Çiğ, kırağı. Sabahları otların üzerinde olan su damlaları<br /> JÜLİDE: Dağınık,karmakarışı<br /> <br /> <strong>L</strong><br /> LALE: Çan biçiminde bir çiçek<br /> LAMİA: Parlayan, parlak.<br /> LEYLA: Saçları gece gibi simsiyah olan kadın; Çok karanlık gecede görülen ışık.<br /> <br /> <strong>M</strong><br /> MAHPERİ: Güzeller güzeli.<br /> MANOLYA: Bir süs bitkisi<br /> MELDA: İnce ve taze bedenli<br /> MELEK: Tanrı katında bulunan ruhani varlıkların her biri<br /> MELİKE: Kadın hükümdar,padişah eşi.<br /> MELİS: Bal, bal arısı<br /> MELİSA: Oğul otu<br /> MELTEM: Yazın karadan denize doğru esen yel<br /> MERVE: Mekke'de Safa dağının karşısındaki kırmızı renkli tepenin adı<br /> MİNE: İnce ve parlak nakış; Madenler üzerine vurulan renkli cam tabakası<br /> MÜGE: İnci çiçeği<br /> MÜJDE: Sevindirici haber; İyi haber getirene verilen bağış<br /> <br /> <strong>N</strong><br /> NAZ: İsteksiz gibi görünen, çekingen davranış<br /> NAZAN: Cilve yapan,nazlanan,nazenin.<br /> NAZLI: Naz yapan; İşveli, edalı<br /> NECLA: Evlat,çocuk. Soylu.<br /> NERGİS: Bir süs bitkisi<br /> NERMİN: Yumuşak,narin,ince.<br /> NESLİ: Soylu.<br /> NESLİHAN: Han soyundan. Sevgi ile hükmeden.<br /> NEVAL: Talih,kader,kısmet.<br /> NEVRA: Beyaz çiçek. Işıklı olma,parlaklık.<br /> NİHAL: İnce ve düzgün vücutlu sevgili. Fidan,taze sürgün.<br /> NİHAN: Saklanmış, gizli olan; Sır<br /> NİL: Çivit. Mısır'da bir nehir<br /> NİLAY: Işıklı mavi,ışıklı lacivert.<br /> NİLGÜN: Lacivert renkli, çivit renginde<br /> NİLÜFER: Durgun sularda yetişen, değişik renkli ve uzun ömürlü su bitkisi<br /> NUR: Aydınlık, parıltı, parlaklık<br /> NURAN: Nurlu,ışıklı.<br /> NURAY: Işık saçan.<br /> NURCAN: Aydınlık insan.<br /> NÜKHET: Güzel koku<br /> <br /> <strong>O</strong><br /> OYA: Bir nesneye oyularak yapılan süs; Genellikle ipek veya ibrişim ile iğne, mekik, tığ kullanılarak yapılan ince dantel<br /> OYLUM: Hacim, dirim; İçi oyulmuş, çukur duruma getirilmiş; Resimde derinlik, üç boyutluk etkisi, mimarlıkta mekan karşılığı<br /> <br /> <strong>Ö</strong><br /> ÖZBEN: Bireyin kendi varlığı; Gerçek ben anlamında<br /> ÖZDE: Kişinin kendi içinde, özünde, canda olan<br /> ÖZDEN: Özle, öz varlıkla, gerçekle ilgili<br /> ÖZGE: Yabancı. İyi,güzel. Cana yakın,şakacı. Yürekli,gözü pek<br /> ÖZLEM: Bir şeye karşı duyulan istek, bir kimseyi ya da bir şeyi görme, kavuşma isteği; Hasret<br /> ÖZNUR: Özü ışıklı,aydınlık.<br /> <br /> <strong>P</strong><br /> PAPATYA: Baharda çiçek açan bir kır bitkisi<br /> PELİN: Acı ve güzel kokulu bir bitki<br /> PETEK: Arıların bal topladıkları balmumu yuvacıkları<br /> PINAR: Büyük su kaynağıÖYKÜ: Hikaye, ayrıntılarıyla anlatılan olay<br /> <br /> <strong>R</strong><br /> RAHŞAN: Parlayan, parlak, aydınlık,ışıltı.<br /> RENGİN: Boyalı, renkli; Hoş, latif ve güzel<br /> REYHAN: Yaprakları güzel kokan bir süs bitkisi, fesleğen<br /> REZZAN: Ağırbaşlı, onurlu<br /> RUHŞEN: Neşeli,canlı.<br /> <br /> <strong>S</strong><br /> SANEM: Çok güzel kadın; Put<br /> SEBLA: Uzun kirpikli göz<br /> SEÇİL: Beğeni, sevgi, üstünlük gösterilen<br /> SEÇKİN: Benzerler arasında nitelikleriyle göze çarpan, elit<br /> SEDA: Ses; Doğa veya bir engele çarpıp geri dönen ses, yankı<br /> SEDEF: Midye ve istiridye gibi deniz hayvanlarının kabuğunda bulunan pırıltılı, beyaz madde SEDEN: Uyanık, tetikte; Gözü açık olmak<br /> SEHER: Tan ağartısı<br /> SELDA: Bir söğüt cinsi<br /> SELEN: Haber, müjde<br /> SELİN: Gür akan su<br /> SELMA: Barış içinde,huzur,erinç.<br /> SELMİN: Barış ve sevgi duygusuyla dolu olan<br /> SEMA: Gökyüzü; Göç<br /> SEMEN: Yasemin çiçeği. Semizlik.<br /> SEMRA: Esmer kadın.<br /> SENEM: Kars dolaylarında kadın ve erkeklerin karşılıklı olarak oynadıkları bir halk dansı; Arapça'da put; Arapça'da kendine tapılacak kadar güzel olan kadın, sevgili, güzel<br /> SERAP: Çorak yerlerde, çölde, sıcak ve ışığın etkisiyle, ileride, yakında ya da ufukta su veya yeşillik var gibi görünmesi olayı<br /> SERAY: Ay gibi güzel<br /> SERMA: Kış soğuğu<br /> SERPİL: Gelişmek,büyümek.<br /> SERPİN: Yağmur<br /> SERRA: Rahatlık,kolaylık<br /> SERTAP (SERTAB): İnatçı anlamında<br /> SEVAL: Severek al anlamında<br /> SEVDA: Vurgunluk, tutkunluk, aşk; Heves, arzu, kuvvetli istek<br /> SEVGİ: İnsanı bir şeye ya da bir kişiye karşı yakın ilgi ve bağlılık göstermeye yönelten duygu<br /> SEVİL: Her zaman sevilen biri ol<br /> SEVİM: Sevmek eylemi; Bir kişi ya da bir şeyde bulunan o kişi ya da şeyi başkalarına sevdiren özellik<br /> SEVİNÇ: İstenilen şeyin olmasıyla duyulan coşku<br /> SEVTAP: Tapılacak kadar çok sevilen.<br /> SEYLAN: Sel, akma, akış<br /> SEZEN: Hisseden, sezgili<br /> SEZER: Açık bir kanıt olmaksızın, olmuş ya da olacak bir şeyi duyumsar<br /> SEZGİ: Sezmek eyleminden sezgi; Sezme yeteneği<br /> SEZİN: Sezinleme işi, sezme. Duygulu,anlayışlı.<br /> yer; Bahşiş, hediye; Bağ<br /> SİBEL: Henüz yere düşmemiş yağmur damlası<br /> SİMGE: Anlamı olan harf, bitki gibi işaretler<br /> SİNEM: Yüreğim, çok sevdiğim<br /> SUMRU: Bir şeyin yüksek yeri, tepesi<br /> SUNA: Boylu, poslu, yakışıklı. Yaban ördeği.<br /> SUZAN: Yakan,yakıcı.<br /> <br /> <strong>Ş</strong><br /> ŞAFAK: Gündoğumundan önceki aydınlık<br /> ŞEBNEM: Çiğ, gece nemi, jale<br /> ŞENAY: Mutlu geçen ay<br /> ŞEYDA: Çılgın, deli divane<br /> ŞİRİN: Cana yakın, sevimli<br /> ŞULE: Alev, ateş alevi<br /> ŞÜKRAN: İyilik bilme, minnettarlık<br /> <br /> <strong>T</strong><br /> TANSU : Göğüsle ilgili<br /> TAYYİBE : 1.İyi davranış. 2.Yatıştırıcı, hoşa giden söz<br /> TİJEN : Taç, taçlar<br /> TİLBE : Put - Güzel kadın<br /> TUBA : 1.Cennette bulunduğun inanılan büyük ağaç. 2.Güzellik, iyilik. 3.Rahat<br /> TUĞÇE : Küçük tuğ<br /> TÜLAY : Ayın ince ışığı<br /> TÜLİN : Ayın çevresinde görülen ışık halkası<br /> TÜRKAN : 1.Kraliçe. 2.Güzel kız<br /> <br /> <strong>Ü</strong><br /> ÜLKÜ : Amaç, ideal<br /> <br /> <strong>V</strong><br /> VİLDAN : Yeni doğmuş çocuklar<br /> <br /> <strong>Y</strong><br /> YASEMİN : Çeşitli renklerde kokulu çiçekleri olan bir bitki<br /> YELİZ : Ferah yer, aydınlık, havadar<br /> YEŞİM : Açık yeşil ve pembe renkli kolay işlenen değerli bir taş<br /> YILDIZ : Gökyüzündeki ışıklı cisimlerin her biri.<br /> YONCA: Çiçekleri kırmızı veya mor renkli çayır bitkilerinin genel adı<br /> <br /> <strong>Z</strong><br /> ZEHRA : Çok beyaz, parlak yüzlü<br /> ZELİHA : Züleyha, su perisi<br /> ZERRİN : Altından yapılmış.<br /> ZEYNEP : Süs, bezek.<br /> ZUHAL : Satürn gezegeninin adı.<br /> ZULAL : Hafif, güzel, soğuk su.<br /> ZÜMRÜT : Cam parlaklığında, yeşil renkte, saydam bir süs taşı.</span><br />