81 ilin tamamında modern sığınaklar inşa edilmesi için çalışmalar başlatıldı. Sığınakların TOKİ tarafından inşa edileceği öğrenildi.

Türkiye’nin 81 İlinde Modern Sığınaklar Kurulacak...

Gazeteci Zafer Şahin, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Türkiye’deki sığınak eksikliğine dikkat çekti. Şahin, Türkiye’nin etrafının adeta bir ateş çemberi içinde olduğunu belirterek, “81 ilde sadece tek bir sığınak var ve o da Ankara’da, 2. Dünya Savaşı sırasında Ankara Kalesi’nin altına inşa edilmiş. Günümüz şartlarına uygunluğu belli değil” dedi.

Şahin, olası savaş, afet veya nükleer tehdit durumunda vatandaşların güvenle sığınabilecekleri yerlerin bulunmadığını vurguladı. “Türkiye'nin her ilinde modern savaş sığınakları inşa edilmesi artık zaruridir, mecburidir” ifadelerini kullandı.

Edinilen kulis bilgilerine göre, 81 ilin tamamında modern sığınaklar inşa edilmesi için çalışmalar başlatıldı. Sığınakların TOKİ tarafından inşa edileceği öğrenildi. Şahin, bu adımı “Son derece doğru ve yerinde bir karar” olarak değerlendirdi.

Kapadokya Yeraltı Şehirleri Günümüzde Sığınak Olabilir mi?

Kapadokya’nın başkenti Nevşehir'de bulunan yeraltı şehirleri tarih boyunca sığınak oldu ama bugün modern tehditlere karşı güvenli değil; yeni sığınaklar şart!

Kapadokya, binlerce yıl boyunca eşsiz kaya oluşumları ve yeraltı şehirleriyle dikkat çekti. Bölgedeki yeraltı şehirleri, özellikle erken Hristiyanlık döneminde halkın zulüm ve saldırılardan korunmak amacıyla sığınak olarak kullanıldı. Özellikle Derinkuyu ve Kaymaklı gibi çok katlı yapılar, binlerce insanın uzun süre güvenle barınmasına olanak sağladı.

Peki, günümüzde bu yeraltı şehirleri sığınak olarak kullanılabilir mi? Uzmanlar, tarihî yapının günümüzde modern tehditler karşısında yeterli güvenlik sunmadığını belirtiyor. Modern sığınaklarda bulunması gereken havalandırma sistemleri, radyasyon koruması, elektrik ve acil su-gıda depoları gibi özellikler, tarihi yeraltı şehirlerinde mevcut değil. Bu nedenle uzun süreli barınma ve modern savaş veya nükleer tehdit durumları için güvenli değiller.

Yine de bazı bölümler, kısa süreli acil durum barınması için sınırlı bir potansiyel taşıyor. Turizme açılmış ve güvenlik önlemleri alınmış alanlar, sınırlı sayıda insanın geçici olarak sığınabileceği bir alan sunabiliyor. Ancak bu kullanım, yeraltı şehirlerinin asıl değerini ve yapısal bütünlüğünü riske atıyor.

Uzmanlar, tarihi ve kültürel değerleri korumanın önemine dikkat çekiyor. Yeraltı şehirlerinin turizme ve kültürel araştırmalara hizmet etmeye devam etmesi gerektiğini vurgularken, modern tehditlere karşı güvenli sığınak ihtiyacının yeni yapılarla karşılanmasının daha uygun olduğunu söylüyor.

Sonuç olarak, Kapadokya’nın yeraltı şehirleri tarih boyunca sığınak olarak büyük önem taşımış olsa da, günümüzde modern sığınak ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli değil. Tarih ve güvenliğin dengesi göz önünde bulundurularak, hem kültürel değerler korunmalı hem de yeni, modern sığınaklar inşa edilmeli.

Kapadokya’nın yeraltı şehirleri tarih boyunca insanların sığınak olarak kullandığı alanlar olmuştur. Özellikle Roma döneminde ve erken Hristiyanlık döneminde, zulüm ve saldırılardan korunmak için insanlar yeraltına inşa edilmiş şehirlerde yaşamışlardır. Peki günümüzde de bu yerler sığınak olarak kullanılabilir mi? Gelin bunu birkaç açıdan inceleyelim:

1. Yapısal ve Teknik Durum

  • Kapadokya’daki yeraltı şehirleri binlerce yıl önce kayalara oyularak yapılmıştır. Bazıları çok katlıdır ve labirent şeklindedir.

  • Ancak günümüzde bazı bölgeler turizme açıldığı için ziyaretçilere güvenli hâle getirilmiştir. Fakat çoğu eski yer altı yapısı modern savaş, nükleer veya kimyasal tehditlere dayanacak şekilde tasarlanmamıştır.

2. Günümüz Sığınak Standartları

  • Modern sığınaklar, havalandırma sistemleri, acil su ve gıda depoları, radyasyon kalkanları ve elektrik sistemleri gibi unsurlara sahiptir.

  • Kapadokya’daki yeraltı şehirleri bu tür sistemlere sahip değildir, dolayısıyla modern tehditlere karşı doğrudan güvenli sayılmazlar.

3. Kullanım Potansiyeli

  • Acil durumlarda kısa süreli barınma için bazı bölümler kullanılabilir, fakat uzun süreli güvenlik sağlayamaz.

  • Turizm amaçlı korunan alanlarda fazla insan kapasitesi yoktur ve tahribat riski yüksektir.

4. Sonuç

  • Tarihî ve kültürel değerleri göz önüne alındığında, yeraltı şehirleri korunmalı ve turizme açılmalıdır.

  • Modern sığınak ihtiyacı için yeni yapılar inşa etmek, hem güvenlik hem de koruma açısından daha uygun bir çözümdür.