Nevşehir

Nevşehir'de bulunan Pers Apadanası tarihe ışık tutacak

Nevşehir'in yer üstü zenginlikleri kadar altında da gizemli ve büyülü bir dünya bulunuyor. İşte onlardan bir tanesi de 'Nevşehir/Emek Apadanası'

Anadolu Pers apadanaları açısından son dönemler için yeni bir örnek olan ve Greko-Pers özellikler taşıyan Nevşehir Apadanası tarih araştırmacılarının dikkatlerini çekmeye devam ediyor.

Nevşehir'de yol çalışmasında bulunmuştu: 'Nevşehir/Emek Apadanası'

Nevşehir Belediyesi tarafından 2004 yılında Nevşehir şehir merkezinin Emek Mahallesi'nde yapılan yol çalışmaları sırasında temel kalıntıları bulundu ve kurtarma kazıları 2005 yılında Müze Müdürlüğü başkanlığında gerçekleştirildi. Yapının kurtarma kazıları sonucunda, yapı, temel tabanlarının yapımında harç kullanılmaması ve tabanlar arasındaki mesafenin dar olması nedeniyle Pers dönemi sütunlu yapısı olduğu tespit edilmiştir. Kazılarda M.Ö. 6. yüzyıla ait seramiklerin bulunması nedeniyle Pers dönemine ait bir apadana olduğu düşünülen yapının, temel kalıntıları ve özellikleri açısından Anadolu apadanaları açısından yeni bir örnek olma özelliği taşıdığı düşünülmektedir.

Kapadokya tarihine ışık tutacak

Söylence ve gizemlerle dolu olan bu şehrin yeraltında Roma, Bizans, Latin ve Osmanlı döneminden kalan yapılara rastlamak hâlâ mümkün.

Nevşehir Apadanası, 2004 yılında Nevşehir Belediyesi’nin bir yol çalışması (Emek Mahallesi) sırasında bazı işlenmiş düzgün taşlar ve kare şekilli kaidelerin sağlam bir şekilde bulunması ile araştırma ve çalışmalara alınmıştır. Kısa süren bir çalışmanın ardından, ortaya çıkan belgelerin kültürel bir değer taşıdığı tespit edilir ve yol çalışması durdurularak, Müze Müdürlüğü başkanlığında 2005 yılında sondaj ve kurtarma kazıları gerçekleştirilmiştir.

Yapının kurtarma kazıları sonucu temel kaidelerinin yapımında harcın kullanılmaması ve kaideler arası mesafenin dar olmasından dolayı, yapı Pers/Akhaimenid dönemi sütunlu yapılarıyla ilişkilendirilmiştir. Ayrıca kazı çalışmalarında MÖ 6. yy'a ait seramiklerin ele geçmesinden dolayı, Pers dönemine ait bir Apadana olduğu düşünülen yapı, temel kalıntıları ve özellikleri gereği Anadolu Apadanaları açısından yeni bir örnek olma özelliğine sahiptir. Bu özelliğinden dolayı apadana, İyonya-Akhaimenid (Greko-Pers) kültürünün temsil edildiği ve Pers dönemi özgün sütunlu salonlarla berzer bir yapı olarak tanımlanır...

Nevşehir'de yol çalışmaları sırasında tesadüfen bulunan 1. derece sit alanı bu yerde, Nevşehir Belediyesi tarafından Kapadokya Kültür rotasına eklenecek yeni bir çalışmanın yürütüldüğü öğrenildi.

Eski Pers dilinde “çok direkli/ çok sütunlu” anlamına gelen Apadana, İran coğrafyasında doğmuş anıtsal bir yapı türüdür.

Nevşehir/Emek Apadanası

Nevşehir Apadanası, 2004 yılında Nevşehir Belediyesi’nin bir yol çalışması (Emek Mahallesi) sırasında bazı işlenmiş düzgün taşlar ve kare şekilli kaidelerin sağlam bir şekilde bulunması ile araştırma ve çalışmalara alınmıştır. Kısa süren bir çalışmanın ardından, ortaya çıkan belgelerin kültürel bir değer taşıdığı tespit edilir ve yol çalışması durdurularak, sondaj ve kurtarma kazılarına başlanmıştır.

Arkeolojik kazı çalışmalarında 31.25x14.85 m.’lik bir alanı kaplayan bir apadana tipi yapı tespit edilmiştir. Apadananın temel kalıntılarının temizlenmesiyle 45 cm.’e ulaşan düzgün taş kaideler açığa çıkarılmıştır.

Kaideler, yapının girişi olduğu düşünülen güney cephesinden kuzeye doğru, orta kısmında 5.20 m.’lik bir hol bırakılarak iki kısma ayrılmıştır (Fig. 10). 157 Apadana’nın kaideleri, üçüncü sıradan itibaren beşerli gruplar halinde, birbirine simetrik olarak dağılmıştır. Bu simetride, eşit aralıklarla uzanan kaidelerden güneyden birinci ve ikinci sıradakiler, 2,5 m.’lik mesafelerle yerleştirilerek simetri bozulmuştur.

Ayrıca, ilk sırada birbirine paralel olarak yerleştirilen iki kaidenin kalıntılarından ön kısımlarında merdiven basamağı şeklinde bir basamak oluşturulmuştur. Taşlara bu şekilde basamak verilmesi bu kısmın binanın ana girişi olduğu ihtimalini güçlendirmektedir.

Sütun kaidelerin büyük bir bölümünün yapımında kavak kepezi olarak adlandırılan siyah renkli tüf taşı kullanılmıştır.158 Batı yöndeki birkaç kaidede ise, belli boyutlarda kesilerek güzel bir el işçiliği ile yüzeylerinin düzleştirildiği beyaz renkli tüf taşı kullanılmıştır. Birbirine eşit mesafelerde ve simetrik olarak yerleştirilmiş olan kaidelerin, 158x158 cm. ebatlarında olup, kenarlardaki taşlarda düzgün işçilik görüldüğü halde, orta kısma gelen bölümdeki taşta düzgün bir işçilik söz konusu değildir ve kaideler arası mesafeler 105 cm.’dir.

Apadananın ayrıca yapı kaidelerin alt zemini moloz bazalt taşlarla blokaj yapılarak düzeltilmiş ve bu zemin üzerine oturtulmuş oldukları gözlemlenmiştir.159 Çalışmalar sonucu, genel planı ortaya çıkarılan apadana çatısının 55 sütun tarafından desteklendiği kabul edilmiştir.160 Nitekim harfiyat sırasında, kaideyi oluşturan taşların bir kısmının tüm ya da birkaç taşının sökülmüş olması sebebiyle, yapıyı oluşturan kaidelerin tam sayısı hakkında kesin bir bilgi mevcut değildir.

A. Türker, Nevşehir Apadanası üzerindeki çalışmalarıyla yapının plan ve detaylı ölçümlerini gerçekleştirmiştir. Buna göre, her bir kolonun ölçüsü tam kare olup, ebadı 1.57x1.57 m. iken; yapının toplam alanı minimum 28.36x28.36 = 804.2896 m2’dir. Apadanada kullanılan taşların ölçüleri ise değişken olup;

57x63x34 cm. ile, 585x94x34 cm., 465x54x34 cm., 465x63x34 cm., 44x55x34 cm., 54x46x34 cm., 62x48x34 cm., 405x42x34 cm. arası farklılıklar göstermektedir. Apadananın kuzeye bakan ve korunagelmiş ilk sırasının 4 + 5 diliminde 9 sıradan oluştuğu ve kolonlar arası mesafenin 1.05/1.06 m. olup; salon ortasında bulunan iki tekli kaidenin ölçülerinin 1.375x1.60x0.20 m. olduğu belirlenmiştir.

Ayrıca A. Türker, kuzey cephe iki kaide aralığında düşmüş kemer biçimli cephe süslemesi veya alınlık ölçüsünü 1.05x33x0.32 m. ve korunan toplam kolon sayısının 37 adet olduğunu, ancak 25 + 25 düzeninde toplam 50 adet olmasının muhtemel olabileceğini belirtmiştir.

Yapının kurtarma kazıları sonucu temel kaidelerinin, bitirilmemiş ya da yarım bırakılmış bir yapıya ait oldukları anlaşılmıştır. Apadana kaidelerin yapımında harcın kullanılmaması ve kaideler arası mesafenin dar olmasından dolayı, yapı Pers/Akhaimenid dönemi sütunlu yapılarıyla ilişkilendirilmiştir.

Ayrıca kazı çalışmalarında MÖ 6. yy’a ait seramiklerin ele geçmesinden dolayı, Pers dönemine ait bir apadana olduğu düşünülen yapı, temel kalıntıları ve özellikleri gereği Anadolu apadanaları açısından yeni bir örnek olma özelliğine sahiptir. Bu özelliğinden dolayı apadana, İyonya-Akhaimenid (Greko-Pers) kültürünün temsil edildiği ve Pers dönemi özgün sütunlu salonlarla berzer bir yapı olarak tanımlanır.

Apadana Nedir?

Apadana, antik Pers mimarisinde öne çıkan bir yapı tipini ifade eder. Bu terim özellikle Ahameni İmparatorluğu'nun başkenti Persepolis'te inşa edilen büyük saray kompleksi içindeki belirli bir yapıyı tanımlar. Apadana, Pers İmparatoru Darius I tarafından M.Ö. 6. yüzyılın sonlarına doğru inşa edilmiş olup, daha sonra diğer Pers hükümdarları tarafından genişletilmiştir.

Apadana'nın temel özellikleri arasında geniş avlular, büyük dikdörtgen sütunlar, taş işçiliği ve etkileyici mimari detaylar bulunur. Bu yapı, Pers İmparatorluğu'nun politik ve kültürel gücünü temsil etmek amacıyla kullanılmıştır. Apadana, hükümdarların taç giyme törenleri, resmi ziyaretçi kabulü ve diğer önemli etkinlikler için bir taht salonu olarak kullanılmıştır.

Apadana'nın Pers mimarisindeki önemi, geniş bir taş platform üzerine inşa edilmiş olması, zarif detayları ve Pers İmparatorluğu'nun zenginliğini yansıtmasıdır. Bu büyük saray kompleksi, antik Pers uygarlığının ihtişamını ve mimari yeteneklerini sergileyen önemli bir anıt olarak kabul edilir.

Kaynak: Davut YİĞİTPAŞA - DergiPark