Emekli eğitimci, araştırmacı, gazeteci ve yazar Oğuz Özdem, kaleme aldığı yazısında Osmanlı Şer’iyye Sicilleri ışığında Nevşehir’in sosyal, adli ve tarihi yapısına dair son derece önemli bilgiler paylaştı. Özellikle 20 numaralı Nevşehir Şer’iyye Sicili üzerinden yapılan incelemeler, kentin geçmişine dair dikkat çekici detayları gün yüzüne çıkardı.
Milli Mücadele Döneminde Nevşehir
Osmanlı Salnameleri ve şer’iyye sicillerinde yer alan bilgilere göre Nevşehir, Mondros Mütarekesi günlerinde 12. Kolordu’ya bağlı 11. Tümen’in denetim alanı içerisinde bulunuyordu. Karargâhı Niğde’de olan bu tümenin önemli silah ve cephane depolarından biri Nevşehir’deydi.
Orta Anadolu’nun, Mütareke sonrası belirlenen işgal bölgeleri dışında kalması nedeniyle Nevşehir, Milli Mücadele yıllarında doğrudan bir işgale sahne olmadı. Ancak bu durum, kentin Milli Mücadele’den uzak kaldığı anlamına gelmedi.
Sivas Kongresi ve Nevşehir Temsiliyeti
4 Eylül 1919’da gerçekleştirilen Sivas Kongresi’ne, Nevşehir adına Dellalzâde Hacı Osman Efendi katıldı. Kongrede alınan, “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin vilayet ve kazalarda teşkilatlanması” kararının Nevşehir’de uygulanmasına öncülük eden isim yine Hacı Osman Efendi oldu.
Nevşehir’de kurulan cemiyetin önde gelen isimleri arasında Eyüp Bey, Müftü Süleyman Hakkı Efendi ve Belediye Başkanı Ahmet Efendi yer aldı. Bugün Nevşehir’e bağlı olan Avanos’ta da cemiyetin bir şubesi kuruldu ve burada çalışmaların en etkin ismi Belediye Başkanı Nuri Bey oldu.
Mustafa Kemal’in Hacıbektaş Ziyareti
Milli Mücadele açısından Nevşehir ve çevresi için en önemli gelişmelerden biri de Mustafa Kemal Atatürk’ün 22 Aralık 1919’da Hacıbektaş’a gelişi oldu. Atatürk, Hacı Bektaş Veli Tekkesi Çelebisi Cemalettin Efendi ve tekke şeyhi Salih Niyazi Baba ile görüşerek Bektaşi toplumunun Milli Mücadele’ye desteğini aldı.
Bu görüşme, Mustafa Kemal’in Sivas Kongresi sonrasında elde ettiği en önemli siyasi ve manevi kazanımlardan biri olarak değerlendiriliyor. Görüşme sonrasında Anadolu’daki Bektaşi tekkeleri, Kuvay-i Milliye’nin önemli merkezleri hâline geldi.
(Kaynak: 20 Numaralı Nevşehir Şer’iyye Sicili, Sayfa 80)
Şer’iyye Sicilleri: Soy Araştırmaları İçin Bir Hazine
Oğuz Özdem’in dikkat çektiği bir diğer önemli nokta ise, 20 numaralı Nevşehir Şer’iyye Sicili’nde mahalle mahalle yaşayan kişilerin isimleri ve mahkemeye başvuru nedenlerinin detaylı şekilde yer alması. Bu kayıtlar sayesinde Nevşehir’de yaşayan ailelerin soy devamına ulaşmak mümkün hâle geliyor.
Sicillerden Dikkat Çeken Örnek Kayıtlar
Şer’iyye sicillerinde yer alan bazı örnekler, dönemin sosyal yapısını gözler önüne seriyor:
-
Kapucubaşı Mahallesi’nden Hanife bint-i Hafız Süleyman Efendi’nin mirasının oğlu Necib’e kaldığı ve vasi olarak dedesi Hafız Süleyman Efendi’nin tayin edildiğine dair kayıt.
-
Camiatik Mahallesi’nden Muhabere Yüzbaşısı Azim Efendi’nin, Çanakkale Savaşı sırasında şehit olduğunun şahitlerle tescil edilmesi ve eşi Sevdâ bint-i Nuri Efendi’ye yeniden evlenme izni verilmesine dair talak ilâmı.
-
Karaman Çarşısı’nda bulunan Dellaloğlu Hacı Mehmed Ağa Camii’nin mütevelliliğine dair atama kaydı.
-
Ermeni Katolik Mahallesi’nde yaşayan vatandaşlara ait miras ve veraset kayıtları; Nevşehir’in çok kültürlü sosyal yapısına dair önemli ipuçları sunuyor.
-
Niğde’ye bağlı Nevşehir kazasına ait köylerde yaşayan Türk, Ermeni ve diğer unsurlara dair evlilik, miras, askerlik ve ikamet kayıtları.
Nevşehir Tarihine Işık Tutan Belgeler
Şer’iyye sicilleri; yalnızca adli belgeler değil, aynı zamanda Nevşehir’in sosyal, demografik ve kültürel tarihini belgeleyen birer arşiv niteliği taşıyor. Mahalle isimleri, şahıs adları, meslekler ve aile bağları, kentin geçmişine ışık tutuyor.
Araştırmacı-yazar Oğuz Özdem, bu belgelerin detaylı incelenmesiyle Nevşehir’in tarihinin daha net anlaşılacağını ve özellikle aile kökeni araştırmaları açısından büyük bir kaynak sunduğunu vurguluyor.






