Uğur Işılak Nevşehir Belediyesi Kültür Merkezinde söyleşide Nevşehirli vatandaşlarla buluştu. Söyleşiye AK Parti Nevşehir İl Başkanı Mustafa Rauf Yanar, AK Parti Nevşehir Milletvekili Adayları Yücel Menekşe, Emre Çalışkan, Kadın Kolları Başkanı Ayşe Bilgiç, Gençlik Kolları İl Başkanı Ahmet Dolaşmaz ve çok sayıda vatandaş katıldı. 24 Haziran seçimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulunan Uğur Işılak, Dünya Lideri Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı 24 yıl önce tanıdığını belirterek "24 yıldır inandığım meselenin dün olduğuğu gibi bugünde yarında cesurca arkasındayım" dedi. Işılak, Benim ‘İki Erdoğan tanımım var. Cumhurbaşkanı dendiği zaman hizmet eden, hastane, yol yapan, mazlumlara sırdaş, gariplere yoldaş olan, cesur bir profil. Siyasetin dışında ise güven veren bir abi, dost ve aile reisi.” dedi. Uğur Işılak; Bir ‘Adam’la başladı bu kutlu hikaye ve daha bitmedi. “Sevgi basitti, karmaşık olan bizlerdik.” Erdoğan gitsin de, nasıl giderse gitsin diyenlerin göz ardı ettiği bir husus da, Erdoğan’ın fâni; fakat bu ruhun bâki olduğudur. Erdoğan Demek bu davanın Erdoğan’dan sonra da devam etmesi demektir. Erdoğan Demek ezilen, hor görülen, yıllar yılı dışlanan mazlum Anadolu çocuklarının yeniden varoluş hikayesi demektir. Sadece bu hizmet ve hürmetiyle bile, millet onu her zaman hayırla yad edecektir" dedi. Uğur Işılak: 'İnşallah Reis'in dediği gibi 3-0 biter bu iş' Daha önce Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için bestelediği 'Dombra' marşı ile büyük ses getiren ünlü müzisyen Işılak, şöyle konuştu: "İnandığım bir lidere yazdım, inanarak okudum ve insanlar da o samimiyeti hissetti. Cesur ve kararlı olmak çok önemli. Ben inandığım meselenin cesaretle arkasında oldum. Dün neredeysem bugün de oradayım." Cumhurbaşkanı Erdoğan ile dostluğu da bulunan Işılak, "Siyasetin içindeki ve dışındaki Erdoğan'ı tanımlar mısınız?" sorusuna şu yanıtı verdi: "Cumhurbaşkanı dendiğinde; hizmet eden, mazlumlara sırdaş, gariplere yoldaş olan, cesur, metanetli bir adam profili canlanıyor kafamda. Siyasetin dışındaki Erdoğan ise; güven veren bir dost, abi ve aile reisi" dedi. Uğur Işılak 24 Haziran seçimlerinde Nevşehir halkından REİS ve AK Parti içinde destek isteyerek; "Nevşehir Milletvekili adaylarımızın yanındayız. Allah yolunuzu açık etsin Emre Çalışkan .İnşallah Reis'in dediği gibi 3:0 biter bu iş" dedi. Uğur Işılak; Bu Dava; Büyüklenenlerin değil, Büyüklere hürmet edenlerin davasıdır.. AK Parti Nevşehir İl Başkanı Mustafa Rauf Yanar: "Yiğit Ozan Uğur IŞILAK Şehrimizde Teşkilatımız ve Halkımız ile buluştu. Bu güzel söyleşi için Kendisine ve Hemşerilerimize teşekkür ediyorum. Vakit Türkiye Vakti" dedi. AK Parti Nevşehir Milletvekili Adayı Emre Çalışkan; "Sanatkâr, usta, gönül adamı... Uğur Işılak Nevşehirimizdeydi. Yüreğine, gönlüne sağlık güzel adam... Ve Teşekkürler Nevşehir!" dedi. Çalışkan, Dombra demek Uğur Işılak demek! 24 Haziran akşamı da aynı coşku ve heyecanla Nevşehir sokaklarını inletecek inşallah!" dedi. AK Parti Nevşehir Milletvekili Adayı Yücel Menekşe; "Yiğit adam Uğur Işılak’ı Nevşehir’de misafir etmekten dolayı son derece mutluyuz. 24 Haziran seçimlerine Nevşehir hazır ve artık Vakit Türkiye Vakti diyerek sandıkları patlatmaya hazırız." dedi. İşte Sözleri Uğur Işılak'a ait olan seçim şiiri 'Bu dava' ... BU DAVA Bu dava; zamanın, mekânın ve makamın ötesindeki bir anlayışla, hırsını sevdasına, nefsini kalbine, öfkesini aşkına feda edenlerin davasıdır. Bu dava; çağlara meydan okuyarak büyük bir medeniyet tasavvuruyla varlık şuurunu, saadet asrının nuruyla aydınlatan erlerin, pirlerin, münevverlerin ve onlara gönül verenlerin davasıdır. Bu dava; varisi olduğu değerleri kurban edenlerin değil, hayat sunan o değerlere kurban olanların davasıdır. Bu dava; fikir sancısını doğum sancısından daha şiddetli ve derinden hissederek yeniden doğuşun hayali ve heyecanıyla derdini derman sayanların davasıdır. Bu dava, "suç, sadece boşluğu dolduran kötülerin değil, aynı zamanda o boşluğu doldurmayan iyilerindir." diyerek iyi olmayı, doğru ve emin olmayı yaşamanın ana gayesi bilenlerin davasıdır. *** Bu dava; varlık ve benlik iddiasından vazgeçerek hakikat köleliğini sahte özgürlüklere tercih edenlerin davasıdır. *** Bu dava; Yesevi'den Yunus'a, Edebali'den Akşemseddin'e, Hacı Bektaş'tan Ahi Evran'a, Abdulkadir Geylani'den Abdulhakim Arvasi'ye uzanan muhabbet silsilesinin her halkasına kıymet verenlerin davasıdır. Bu dava; büyüklenenlerin değil, büyüklere hürmet edenlerin davasıdır. *** Bu dava; cehaletin körlüğüne ve bilginin kısırlığına karşılık ilmini, Anadolu irfanıyla besleyen, feraset sahibi gönüllerin davasıdır. *** Bu dava; "Padişah-ı alem olmak bir kuru kavga imiş / Bir veliye bende olmak, her şeyden ala imiş." şiarıyla hareket eden sultanlar misali aşkın hududunu ötelerin ötesine taşıyanların davasıdır. *** Bu dava; "Bir kuş, bir kuş öldürse ben can çekişiyorum" sözünden mülhem dünyanın en ücra köşesinde zulme uğrayan mazlumların ahını duyup gücünü, sözünü ve imkanını bu yolda seferber edenlerin davasıdır. Bu dava; "Yetmiş iki millete aynı gözle bakmayan Halka müderris olsa hakikatte asidir." diyen Yunus gibi, her türlü ırkçılığı insanlık dışı gören ve üstünlüğü ancak şahsiyet, haysiyet, hassasiyet, insaniyet gibi değerlerde arayanların davasıdır. *** Bu dava; yerel ve küresel ihanet kadrolarının oyun ve hilelerine rağmen, hiçbir hainliğe hainlikle, hiçbir zulme zalimlikle mukabele etmeyen ve adaleti; intikamın üstünde tutanların davasıdır. Bu dava; kir dolu hayat akıntısını sır dolu geçit haline getirme gayesiyle yanıp tutuşan, sığ ve kokuşmuş zaman dairesinden tecrit olanların davasıdır. Bu dava; "işini doğru yapanın yardımcısı Allah'tır" düsturunu bir istikamet levhası gibi taşıyanların ve bu hakikati iliklerine kadar yaşayanların davasıdır. Bu dava; etkiyi yetkide değil, hizmette, şefkatte, merhamette, ve hikmette görenlerin davasıdır. Bu dava; muhabbettir, sevdadır, iştiyaktır, haktır Bu dava; aşkımızla doğdu, aşkımızla yaşayacaktır.