Türkistan ve Horasan bölgesinden XI. yüzyılın sonlarından itibaren Anadolu’ya kitlesel göçler gerçekleşirken, bu topluluklar arasında çok sayıda mutasavvıf, âlim ve sanatkâr yer alıyordu. Halk arasında “Horasan Ereni” olarak anılan Halil Dede de bu isimlerden biri olarak kabul ediliyor. Ancak Halil Dede ve türbesine ilişkin, menkıbevi anlatımlar dışında yazılı kaynaklar oldukça sınırlı.
Selçuklu Dönemi'nden Bir Mezar Anıtı: Halil Dede Türbesi
Türbe, Nevşehir'in Ürgüp ilçesi ile Avanos yolu üzerinde Aktepe'nin zirvesinde yer almakta ve Selçuklu mimarisine benzediği, 12. yüzyıla ait olduğu düşünülmektedir.
Nevşehir'in Ürgüp bölgesinde “Halil Dede Türbesi”, “Dedenin Türbesi”, “Ağtepe Türbesi” gibi adlarla bilinen bu kutsal mekânın, tarihi geçmişine dair bilgiler son yıllarda yapılan araştırmalarla daha net hale getirilmeye başladı. Bu kapsamda hazırlanan belgesel çalışmasının yönetmenliğini Ömer Büyükakten üstlendi. Görüntü yönetmenliği ise Cengiz Büyükakten tarafından gerçekleştirildi.
Ürgüp – Halil Dede Türbesi’nin Tarihi Aydınlatılıyor
Horasan Erenleri geleneğinin izlerini taşıyan Halil Dede Türbesi üzerine yapılan akademik çalışmada, yıllardır yanlış okunan kitabe düzeltilerek “Mikail bin Halil” şeklinde yeniden yorumlandı. Yönetmenliğini Ömer Büyükakten’in yaptığı belgesel çalışma, bölgedeki kayıp zaviye ve derbent geçmişine ışık tutuyor.
Kitabenin Yeniden Okunuşu ve Önemli Bilimsel Değerlendirme
-
Tarihin İzinde: Halil Dede Türbesi Kitâbesi 800 Yıl Sonra Doğru Okundu
Türbede bulunan mezar taşının kitâbesi, zamanla bazı harflerinin silinmesi nedeniyle bugüne kadar yanlış okunarak “Mücabil bin Halil” şeklinde yorumlanmıştı. Ancak Prof. Dr. Hasan Hüseyin Dilaver ve Prof. Dr. Mehmet Akkuş tarafından yapılan akademik inceleme sonucunda, kitabenin “Mikail bin Halil” olarak okunmasının doğru olduğu üzerinde birleşildi. Bu çalışma, Ağustos 2017’de yapılan görüşmelere dayanıyor.
Kitabenin yanlış okunması, halk dilinde hiç kullanılmayan “mücabil” kelimesinin yıllarca unutulmasına ve türbenin farklı isimlerle anılmasına neden oldu.
Türbenin Tarihî Konumu ve Derbent Kavramı
Tarihî kaynaklara göre türbenin bulunduğu nokta, geçmişte “derbent” yani dağ geçidi ve güvenlik noktasının yer aldığı bir alan olabilir. Osmanlı döneminde stratejik geçitlerde yolcuları korumak için kurulan karakollarda görev yapan sorumlu kişiye “Derbent Ağası” denirdi. Bu ifade, bölgenin tarihî işlevselliğine dair önemli bir ipucu sunuyor.
Halil Dede Türbesinin tescil edilip onarılarak koruma altına alınması konusunda çalışmalar yapılması bekleniyor.
Akademik Kaynaklar ve Bilimsel Dayanaklar
Halil Dede Türbesi’ne ilişkin bilgiler;
-
Vakıflar Dergisi,
-
Ürgüp Tarihi, Bilinmeyen Kapadokya’dan Bir Kesit,
-
Türk Kültürü ve Hacı Bektaş Veli Araştırmaları Dergisi,
-
Osmanlı arşiv belgeleri (BOA),
-
Sanat tarihi uzmanları ve akademisyenlerin raporları
gibi önemli kaynaklarda yer alıyor.
Türbenin mimarî yapısı ise erken dönem baldaken tarzı Türk türbeleri ile benzerlik göstermesi bakımından dikkat çekiyor.
Belgesel Çalışmasının Künyesi
-
Yönetmen: Ömer Büyükakten
-
Kamera: Cengiz Büyükakten
-
Teşekkür: Cengiz Büyükakten, Yüksel Büyükakten, Hasan Hüseyin Dilaver
-
Kullanılan müzik: Kevin MacLeod – Mesmerize (Creative Commons lisansı)
Tarihî Mirasın Korunması İçin Çağrı
Bölgenin kültürel ve manevi değerleri arasında önemli bir yere sahip olan Halil Dede Türbesi’nin geçmişinin gün yüzüne çıkarılması, Kapadokya’nın tarihsel zenginliğine yeni bir bakış katıyor. Yerel araştırmacılar, türbenin ve kayıp olduğuna inanılan zaviyenin korunması ve tanıtılması için duyarlılık çağrısında bulunuyor.
Yönetmen: Ömer Büyükakten Kamera: Cengiz Büyükakten Teşekkürler: Cengiz Büyükakten, Yüksel Büyükakten, Hasan Hüseyin Dilaver








