Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'un torunu Selma Ersoy Argon, Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi (NEVÜ)'de düzenlenen konferansta öğrenciler ile buluştu.

NEVÜ Eğitim Fakültesi Türkçe ve Sosyal Bilimler Eğitim Bölümü tarafından Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'un torunu Selma Ersoy Argon'un davetli konuşmacı olarak bulunduğu 'İstiklalden İstikbale Akif İkliminde' konulu konferans NEVÜ Kültür ve Kongre Merkezinde gerçekleştirildi. Konferansa; Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Meydan, Dekan Yardımcıları Doç. Dr. Abdulkadir Uzunöz ve Dr. Öğr. Üyesi Gökçe Becit İşçitürk, akademik personel ve öğrenciler katıldı.

Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunması ile başlayan konferansın açılış konuşmasını yapan Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Meydan, şairliği ile bilinen Mehmet Akif Ersoy'un edebi ve manevi yönüyle de toplumun ön önemli kanaat önderlerinden birisi olduğuna vurgu yaptı. Meydan, "Bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz her etkinliğimizde İstiklal Marşımızı gururla okuyoruz. Bugün ise daha anlamlı bir şekilde İstiklal Marşımızı hep birlikte okurken, Mehmet Akif Ersoy'u da aynı şekilde saygı ve minnetle anıyoruz. Mehmet Akif Ersoy, okul hayatımıza başladığımız ilk günden itibaren hayatımızın geri kalan kısmında her daim bizim gönlümüzde ve aklımızda olan bir insan. Ama Mehmet Akif Ersoy dediğimizde şairliğinin yanı sıra aklımıza gelecek iki husus ön plana çıkıyor. Bunlardan birincisi edebi yönü, ikincisi ise manevi yönü. Mehmet Akif Ersoy bize sadece İstiklal Marşı'nı kazandıran, istiklalde ve istikbalde yön veren, bir ışık vermenin ötesinde toplumun kanaat önderlerinden birisi. Biz toplum olarak iyi alışkanları ve değerleri örnek aldığımız insanlardan alırız. Bunların başında da hiç kuskusuz Mehmet Akif Ersoy gelmekte. Onun manevi dünyası, olaylara karşı duruşu, tepki verişi ve söylediği sözlerin hepsi bizim kişiliğimizin ve inanç dünyamızın şekillenmesinde önemli unsurlardır. Bizim toplum olarak baş tacı ettiğimiz ve bundan sonra da ilelebet edeceğimiz insanların başında Mehmet Akif Ersoy gelecektir. Bu vesileyle bugün aramızda bulunan ve bizlere dedesi Mehmet Akif Ersoy'u anlatacak olan Selma Ersoy Argon'a bir kez daha huzurlarınızda teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Argon: Dedem Akif, Milli Mücadelede Manevi Bir Lider Olarak Çalıştı

Milli Şair Mehmet Akif Ersoy'un torunu Selma Ersoy Argon, milli mücadelenin en önemli kahramanlarından olan, kaleme aldığı ‘İstiklal Marşı’ ile milletin vatanına ve bayrağına olan sevdasını tüm dünyaya haykıran Mehmet Akif Ersoy'un vatanperverliğini ve yaşam öyküsünü anlattı.

Argon, “Mehmet Akif Ersoy'un en küçük kızı Suat hanımın kızıyım ve şu anda hayatta kalan tek torunu olarak 2011'den beri dedem Mehmet Akif’i anarak ama anlayarak anlatmaya çalışıyorum. Çünkü kendisi çok yönlü bir insandı ve o yönünün her bir tarafı belki de bir kitap olabilecek derece önemli. Sporculuğu, edebiyata olan düşkünlüğü, veteriner hekimliği, ziraat mühendisliği, vaizliği, şairliği olsun, hatta okullarda talebelerine verdiği dersler dışında da bir çok bilinmeyen yönü vardı. Dedem Mehmet Akif'i şair olarak anmak ona haksız olur diye düşünüyorum. Çünkü milli mücadelede şair yönünü bir tarafa bırakarak, bir aksiyon adamı, bir dava adamı olarak Mustafa Kemal'in yanında karış karış, cephe cephe dolaşıp askere moral verme, milli mücadeleyi anlatmak için insanlara vaazlar verip manevi bir lider olarak çalışmıştır. Hakikaten ileriki senelerde de, Mısır'a gittiğinde Kur'an mealiyle uğraşırken de şiirine ara vermiştir. O dönem çok önemli bir dönemdi ve ne yapması gerekiyorsa onu yapmaya çabalamıştır. Var gücüyle ailesini ardında bırakacak kadar vatan sevdalısı, vatan olmazsa hiç bir şey olmayacağını bize anlatır Safahat'ta da. 'Çalışın ve Allah'a dayanın başka bir yol bilmiyorum' dediği, çalışmanın ne kadar önemli olduğu, bilim ve ferdi yükselmenin bizi ancak ileriye götüreceğini ta o günlerden bize anlatmıştır. Mehmet Akif’i anlamak, Safahat’ı okumakla olur. Çünkü Akif’in hayatı da oradadır. Türkiye’nin de bir gerçeğidir Safahat ve okullarda okutulması gereken bir ders kitabıdır” dedi.

Ersoy'un Soyundan Gelmek Benim İçin Gurur Verici

Mehmet Akif Ersoy’un en fazla önem verdiği değerin başında samimiyet geldiğinin altını çizen Argon, “Dedemin en fazla önem verdiği samimiyetti. Kaleme aldığı şiirler ve marştan tutun da yazdığı kitaplarda ve dostlarıyla olan ilişkilerinde inandığı yolda asla ve katiyen sapmadan, eğilmeden, bükülmeden dosdoğru gitmesi samimiyetini ortaya koymaya yetmektedir. Vatan ve millet sevdasıyla yanıp tutuşan Mehmet Akif Ersoy'un soyundan gelmek, böyle bir ailenin ferdi olmak benim için her zaman gurur verici olmuştur. Eğer dedem bazı kesimlerin insanı olabilseydi bugün birlikte onu anıyor olmazdık, o da Mehmet Akif olmazdı” diye konuştu.

Çanakkale Şirini Görmeden ve Hissederek Yazdı

Çanakkale Savaşı'nda dedesinin aklında her zaman Çanakkale'nin olduğunu ve her zaman dedesi Akif'in "Çanakkale'de ne oluyor?" diye sorduğunu söyleyen Argon, "Bir gün iyi haber gelmiş. Dedem o gece küçük bir yerde şimdi milyonların okuduğu 'Çanakkale' şiirini, Çanakkale'yi orada yaşananları hiç görmeden, gönlünde hissederek çöllerde yazmış" dedi.

Allah Bu Millete Bir Daha İstiklal Marşı Yazdırmasın

27 Aralık 1936’da ebediyete intikal eden dedesi Mehmet Akif Ersoy’un vatanseverliğini, ülke sevdasını ve çektiği çileleri katılımcılar ile paylaşan Selma Argon, “Dedem, ‘Ben böyle bir milletin İstiklal Marşı’nı para karşılığında yazamam’ demiş. Ne mutlu ki böyle bir vatanseverin torunuyum.

İstiklal Marşı yarışması düzenlendiği dönemde bir paltosu bile yokken, ödül olarak verilen ödülü elinin tersi ile itmiş. Dedemin arkadaşları şaka dahi olsa ‘Akif bir kısmını alsaydın da bir pardesü alsaydık’ dediklerinde dedem ‘Bu milli bir meseledir, maddi beklenti içerisinde olmak bana ve bu millete yakışmaz’ diyerek uzun bir süre arkadaşları ile konuşmamış. Dedemin beni en çok etkileyen yönlerinden biri de buydu.

Dedemin en güzel sözlerinden birisi de kendisini hastalığında sık sık ziyaret eden gençlerin bir gün kendisine ‘İstiklal Marşı'nın yeniden yazılması konuşuluyor. Ne dersiniz bu konuda?’ diye sormaları üzerine dedem de yatağından doğrulmuş ve demiş ki ‘Allah bu millete bir daha İstiklal Marşı yazdırmasın. Çünkü onu ben dahi yazamam. Onu yazmak için o günleri tekrar yaşamak lazım’ sözüdür. Bana göre dedemin bu duası o gün için de bugün içinde kabul olmuştur” diye konuştu.

Argon’un konuşmasının ardından program, kendisine Eğitim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ali Meydan tarafından plaket takdimi ile sona erdi.