Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Basın ve Halkla İlişkiler Birimi bünyesinde aylık periyotta yayınlanan ‘Aktüel’ dergisi, Ekim ayı sayısı yayınlandı.
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Aktüel dergisinin bu sayısında şu konular yer alıyor:
TBMM Başkanı Kahraman Üniversitemizdeydi
ABD üniversiteleri ile iş birliği arayışı
Ehl-i Beyt’in Yasında,
Muharrem Lokmasında
Dünya Çocukları 23 Nisan’da NHBVÜ’deydi
Makale: Hacı Bektaş Veli
Japon Dili Ana Bilim Dalı Hoşgeldin!
Kampüs Kekilli ve Lara ile Coştu
Rektörümüz ve Uluslararası Öğrencilerimiz
Bereket Sofrasında Buluştu
Ayla Filmi Ekibi Üniversitemizde
İİBF’de Kariyer Günleri
Uluslararası Lale Devrinde Osmanlı Devleti ve
Nevşehirli Damat İbrahim Paşa Sempozyumu
Makale: Bilimin Basamaklarını
Öğrencileriyle Tırmanan NHBVÜ
Şehir İçinde Bir Şehir
Ayın Yazarı: Yaşar Kemal
Bir Milletin Kıyamı: 15 Temmuz
Bir Film Bir Yönetmen: Roman Polanski
Mevlâna İdris: İçimizin Dış

Dergide Rektör PROF. DR. MAZHAR BAĞLI'nın yazısı;

MERHABA
Üniversitelerin hazırladığı ve çoğunlukla
resmi etkinlikleri haberleştiren, üniversite
bülteni formatındaki dergicilik
anlayışının ötesinde, içeriğinde bilim, sanat ve
kültürel çalışmaların, haber ve makalelerin olduğu,
kampüs dışına taşan ve okuyanların hem
Nevşehir Hacı Bektaş Veli Üniversitesi’ndeki gelişmelerden
haberdar olduğu hem de aktüaliteyi
takip edebilecekleri yeni bir yayın oluşturmak
adına büyük bir heyecanla hazırladığımız dergimizin
ilk sayısında sizleri sevgiyle selamlıyorum.
Hayranlık uyandıran tabiatı, sosyolojik dokusu,
tarihi ve arkeolojik zenginliği, bin yıllar
öncesinden beri farklı toplumların burayı yurt
edinmesinden doğan inanç çeşitliliği gibi unsurları
barındıran yapısıyla turizmin odağında
olan; yurt içi ve yurt dışından gelen binlerce
insanın oluşturduğu hareketlilikle büyük kültü-
rel etkileşimin yaşandığı bir kentin üniversitesi
olmak büyük bir ayrıcalığın yanında büyük sorumlulukları
da beraberinde getiriyor.
Evrensel ölçekte bağımsız ve tüzel kişiliğe sahip
olan kurumlar olarak aklı ön planda tutup
sosyal ve beşeri bilimlerde söz sahibi olmak için
akademik çalışmalar yürüten üniversiteler, bilgiyi
hars edip üretmek, üretilen bilgiyi koruyup
tüm insanlığın hizmetine sunmak ve en önemlisi
bu bilgiyi yeni nesillere aktarmak için öğretim
faaliyetleri sürdürmek şeklinde sıralayabileceğimiz
ulvi amaçlara sahiptirler. Ancak üniversitelerin
yerel ölçekte de gerçekleştirmesi gereken
görev ve ödevleri bulunmaktadır. Bu minvalde
hayata geçirmeye çalıştığımız ve iki ayda bir
sizlerle buluşmasını amaçladığımız Nevşehir
Hacı Bektaş Veli Üniversitesi Aktüel Dergisinin
kampüs içine olduğu kadar Nevşehir ve çevresine
de odaklanacağını, böylece daha zengin bir
içerikle siz değerli okuyucularımızın karşısına
çıkacağını belirtmek istiyorum.
Nevşehir, alametifarikası jeolojik yapısı, bol
ve çeşitli tarım ürünleri, doğal soğuk hava depoları,
Kızılırmak’ın hediyesi ve yüzyıllar boyu
burayı çömleğin merkezi haline getiren killi toprağı,
bölgeye adını veren güzel atları, kayalara
oyulmuş harika kentleri, kadim kiliseleri, Anadolu’yu
Türkleştirip İslam ile tanıştıran Nişaburlu
Hacı Bektaş’ı ve burada sayamayacağımız
onlarca unsuruyla mühendisliğin, ilahiyatın,
edebiyatın, matematiğin, felsefenin, sosyolojinin,
kimyanın, arkeoloji ve sanat tarihinin, ziraatın,
mimarinin hülasa başlıca müspet ilmin
tecrübe edilip öğretilebileceği, adeta yukarıda
tarifini yaptığımız “üniversite”nin yeşerip büyü-
yebileceği bir iklimi oluşturmaktadır.
 Dergimizi siz okuyucularımıza takdim ederken
üniversitenin biricik unsuru belki de varoluş
nedeni olan öğrencilerimize de bu vesileyle
seslenmek isterim. Bugün artık dilimize yerleş-
miş olsa da öğrenci kelimesi önceleri çok daha
doğru ve anlamca daha dolu olan talebe kavramı
ile ifade edilirdi. Büyük Selçuklu Devleti üniversite
anlamında bugünkü işleyişe en yakın
örnekleri olan medreseleri kurduğu zaman bu
yapıları tıpkı mimarisi gibi kendine has birtakım
özellik ve ayrıcalıklarla donatmıştı. Selçuklular
her şeyden önce 11. yy. dünyasında son derece
külfetli bir iş olan ve ayrıcalıklı bir kesime hitap
eden yüksek öğrenimi, medreselerin kendi mali
imkanlarını kullanmasını sağlayarak yani medreselere
mali özerklik vererek toplumun yoksun
kesimlerine de ulaştırmış, bu kesimdeki zeki çocukların
da yetişmesini sağlayarak bir anlamda
eğitimde fırsat eşitliğinin ilk adımlarını atmış-
lardı. Sultan Alparslan’ın çabalarıyla onun veziri
Nizamülmülk’ün ilk olarak Rey kentinde açtığı
medreselerin ardından Bağdat, Basra, İsfahan,
Herat, Nişabur, Musul gibi kentlerde kurulan
medreseler bu kentleri zamanın bilim ve kültür
merkezleri haline getirmişti, yeni anlayışla
kurulan bu medreseler ortaçağ dünyasında bü-
yük bir öğrenci hareketliliğine neden olmuştu.
Öyle ki Endülüs’teki Kurtuba’dan yani bugünkü
İspanya’dan, Musul’a ilim tahsil etmeye gelenler
olduğu bilinmektedir. Zaten modern Avrupa
üniversitelerinin kökeninde de Endülüs yoluyla
Avrupa’ya girmiş olan medrese kurumunun
etkisi bulunmaktadır. Sözü yeniden talebe kelimesine
getirecek olursam, işte bu köklü kurumlarda
eğitim gören insanlar ilmi, öğrenmeyi,
bilmeyi, aydınlanmayı talep eden kişilerdir ve
buradan türeyen “talebe” kelimesi mana bakı-
mından “öğrenci”nin çok ötesindedir. Bu güzel
kelimenin artık pek kullanılmıyor olması siz öğ-
rencilerimizin “talebe” olma vasfından bir şey
kaybettirmemeli. Nevşehir’e üniversite tahsili
için gelen her biriniz, bin yıl önceki medreselere
akın eden ve oradan aldıkları eğitimle önce Bü-
yük Selçuklu, ardından Anadolu Selçuklu Devleti
ve Osmanlı gibi bir devletin ilmi, fikri, felsefi
ve dini temelinin mimarları olan büyük âlimler
gibi; tıpkı Gazali, Hacı Bektaş, Hacı Bayram,
Mevlâna gibi; İbn-i Heysem, Biruni, İbn-i Sina ve
İbn-i Rüşd gibi ilmi, öğrenmeyi, aydınlanmayı
talep edenlerden olmalısınız.
Birbirinden ilginç çalışma konularının yer
aldığı dergimizin ilk nüshasında elbette yukarıda
sıkça bahsettiğim büyük İslam âlimi, bugün
dahi Anadolu’dan Balkanlar’a uzanan geniş
coğrafyada etkisi devam eden mütefekkir,
şair, mutasavvıf Hacı Bektaş Veli’yi bir makale
konusu olarak ele almamak olmazdı. Dergimizin
edebiyat bölümünde, Türk Edebiyatının en
önemli yazarlarından Yaşar Kemal’in “Bu Diyar
Baştanbaşa” serisi içinde yer alan Peri Bacaları
adlı kitabı değerlendiriliyor. Arkeolojiye ilgi duyan
biri olarak zevkle okuyacağınızı umduğum
bir diğer konu ise yeraltı şehri hakkında. Nev-
şehir merkezinde ortaya çıkarılan, halihazırda
bilimsel kazı çalışmalarının yürütüldüğü yeraltı
şehrinin bölgemizde birden çok örneği bulunan
benzerleri ile birlikte bu alandaki çalışmalara
ışık tutacağını düşünüyorum. İlk sayımızda yer
alan ve önemsediğim yazılardan biri de Muharrem
Ayı hakkındaki çalışma oldu. Hicri Yılbaşı
dolayısıyla Üniversitemizde de güzel bir etkinlikle
yad ettiğimiz Muharrem ayı, Muharrem
Orucu, Ehl-i Beyt’in Yası ve Muharrem Lokması
hakkındaki makaleler dergimizin dosya konusunu
oluşturuyor.
Yukarıda zikrettiğimiz haber ve çalışmalardan
çok daha fazlasını, röportaj, öğrenci etkinlikleri
ve devlet büyüklerimizin üniversitemize
olan ilgilerinin nişanesi olan ziyaretlerinin detaylarını
bulacağınız dergimizi zevkle okumanız
dileğiyle siz değerli okuyucularımızı bir kez
daha selamlıyor, dergiyi hazırlayan arkadaşları-
mı kutluyor ve çalışmalarında başarılar diliyorum.

Bir sonraki sayımızda buluşmak dileğiyle
sağlıcakla kalın