Ülkemiz, termal kaynakları bol olmasına rağmen bu potansiyelinin çok altında gelir elde ediyor. Türkiye, termal kaynak zenginliğinde Avrupa’da birinci, dünyada yedinci olsa da yıllık geliri 300 ila 500 milyon dolarda kalırken, birçok Avrupalı ülkede milyarlarca dolarlık gelir elde edilebiliyor. Sektör temsilcileri ise 2023 yılı hedeflerine ulaşabilmek için öncelikle eğitimli iş gücü açığının giderilmesini istiyor.

Termal kaynaklar açısından dünyada yedinci, Avrupa'da birinci ülke olan Türkiye'nin, termal turizmden daha fazla gelir elde edebilmesi için bu konuda eğitilmiş iş gücünü hızla artırması gerektiği bildirildi. Kaplıca Talasso ve Kür Merkezleri Derneği (TÜRKAP) Genel Sekreteri Ilgaz Nacakoğlu, termal turizmin güneş-deniz-kum turizmine göre yaklaşık 3 kat fazla gelirin sağlanabildiği bir alan olduğunu belirtti. Kaynak zengini olmasına rağmen AB standartlarına uygun tesis yetersizliği ve eğitilmiş eleman eksiği nedeniyle potansiyelini kullanamayan Türkiye'de son dönemde yeni yatırımların arttığına işaret eden Nacakoğlu, bin 100 termal kaynak üzerinde kurulu 390 tesisten ancak 142'sinin sağlık Bakanlığı tarafından ruhsatlandırıldığını, 5 çamur, 10 da ısıtılmış deniz suyu (talasso) tesisinin hizmet verdiğini kaydetti.

HEDEF 500 BİN YATAK
Uluslararası standartta sağlık turizmi yapan tesis sayısının çok az olduğunu ifade eden Nacakoğlu, Nevşehir,  İstanbul,  İzmir, Yalova, Afyonkarahisar, Bolu, Kütahya  ve Denizli'de özel kuruluşlar ve Sağlık Bakanlığına ait örnek tesisler bulunduğunu, Kocaeli ve Antalya'da da iki tesisin yapımının sürdüğünü söyledi. Termal turizmde nitelikli yatak sayısının 35 bin civarında olduğunu dile getiren Nacakoğlu, Türkiye'nin 2023 yılında 500 bin yatak kapasitesine ulaşmayı hedeflediğine dikkati çekti.

TÜRKİYE AVRUPA'DA LİDER

Bu hedefin yakalanması için yetişmiş iş gücüne de ihtiyaç duyulduğunu kaydeden Nacakoğlu, şu değerlendirmede bulundu: “Türkiye, termal kaynaklar açısından dünyanın 7'nci, Avrupa'nın birinci ülkesi. Tesis sayımız giderek artıyor ancak elde edilen gelir aynı şekilde artmıyor. Biz termal turizmde henüz başlangıç aşamasındayız. Bu konuda Avrupa'da Almanya, İtalya ve Macaristan başı çekiyor. Özellikle Almanya bu işin kaymağını yiyor. Termal kaynak zenginliğinde Avrupa'da birinciyiz ama termal turizmden Almanya 50 milyar dolara yakın gelir elde ederken Türkiye'nin geliri 300 ila 500 milyon dolar arasında kalıyor. Ülke olarak hedeflediğimiz yatak sayısına ulaştığımızda ihtiyaç duyacağımız sağlıkçı sayısını düşünürseniz bunu yurt dışından getiremeyeceğimize göre kendi elemanlarımızı eğitmemiz gerekiyor. Öncelikle yetişmiş eleman konusunda sıkıntımız var. Sağlık meslek liselerinde, tıp fakültelerinde 'kaplıca tıbbı' diye bir müfredat yok. YÖK ve Sağlık Bakanlığı'na sağlık meslek liseleri, tıp fakülteleri ve tıpta uzmanlık eğitiminde 'kaplıca tıbbı' eğitiminin verilmesi için dilekçeyle başvurduk.”

GELİR HIZLA ARTABİLİR
Türkiye'deki tesislerin Avrupa'dan turist çekememesinde Avrupa'daki sağlık sigortalarının, üye olmayan ülkelerin tesislerindeki tedavileri tam olarak karşılamamasının etkili olduğuna işaret eden Nacakoğlu, buna rağmen Almanya, Hollanda ve Norveç gibi çok sayıda ülkeden hastanın Türkiye'yi tercih ettiğini vurguladı. Nacakoğlu, “Avrupa standartlarına uygun termal yaşam merkezlerinin kurulması halinde Türkiye, bu alandan elde edeceği geliri hızla arttırır çünkü insanlar havası tüm yıl kapalı olan bir tesis yerine ocak ayında dahi güneşlenebilecekleri bir tesisi tercih ediyor” diye konuştu.


Kaynak: Yeni Şafak