Bugünkü paylaşımımda sizlere atasözlerinin geçerliliğini bazı durumlarda (şükürler olsun ki) kaybedeceğini büyük bir keyifle anlatmak istiyorum.
Cennet mekan Adnan Menderes, Amerika'ya yakın olmak ve Nato'ya girebilmek için hepimizin bildiği üzere Kore'ye asker göndermişti. O tarihler Amerika ile balayımızın olduğu günlerdi. TÜRKİYE, Kore'ye asker gönderdiği aynı zamanlarda kalkınma hamlesini de Adnan Menderes'in başbakanlığında mucizevi bir şekilde gerçekleştirebilmişti. (Ülkemizin son 13 yılda yakaladığı başarı hikayesi gibi)
Hızlı ticari hamlelerin gerçekleşebilmesi için hepimizin bileceği üzere sıcak para gerekmektedir. (Kendi özsermayeniz yoksa kredi bulmak zorundasınızdır.) TÜRKİYE, tabiri caizse balayı yaşadığı Amerika'dan o tarihlerde kredi istediğinde sadece sembolik rakamlar alabilmiştir. Yeni bir çıkış yolu arayan Adnan Menderes, o günkü adıyla Sovyetler Birliği'nden kredi talebi için randevu istemiştir. Bunun üzerine Sovyetler Birliği’nden 2 Temmuz 1960 gününe kendisine davet yollanmıştır. Ancak hepimizin bildiği üzere bu ziyaret hiç gerçekleşememiş, ziyaretten 35 gün önce askeri darbe olmuş, Cennet mekan Adnan Menderes asılmıştır.
Sizleri geçmiş bu yakın tarihimizden bugüne getirmek isterim. Suriye, pkk, ypg ve ekonomiyle ilgili destek konularında ABD tarafından yalnızlığa itilmiş, ayrıca da bazı sihirli eller tarafından da Rusya ile aramız bozulmuşken ülkemizin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından Rusya'ya 9 Ağustos'ta ziyaret yapılacağı açıklandıktan sonra 15 Temmuz akşamı sinsi eller yine darbe yapmaya kalktı. (Amerika ile soğukluk yaşadıktan hemen sonra Rusya’ya her ziyarete gidiş düşüncesinin öncesinde darbe olması ne kadar komik bir tesadüf değil mi?)
Ancak onların unuttuğu bir şey vardı. Yeni yetişen nesiller tarih tekerrürden ibarettir sözünü elinin tersiyle bir kenara itmiş, Mehmet Akif Ersoy üstadın “TARİH TEKERRÜRDEN İBARETMİŞ, NE MASAL ŞEY, HİÇ İBRET ALINSAYDI TEKERRÜR MÜ EDERDİ” öğretisini benimseyip ruhuna işleyerek bu darbeyi yapmak üzere görevlendirilen yankilerin uşağı olan fetullahçı terör örgütüne gereken dersi vermiştir.
Rize mitinginde bu sözleri söylediğim zaman bazıları bana inanmamıştı. Onlara siz bu milleti tanımıyorsunuz demiştim. Bakkal Recep'i, kasap Ahmet'i, bilgisayar mühendisi Rıza'yı, emekli terzi Rauf amcayı tanımıyorsunuz, tanıdığınız zaman ise sizin için herşey çoktan geçmiş olacak, oluk oluk kanlarınız akacak demiştim.
Görevlendirdiğiniz fetöcular hemen teslim oldukları için oluk oluk kanları maalesef ki akmadı. (SIZINTI şeklinde kanları aktı.) Ancak biz esasında yankilerinizi bekliyoruz. Verdiğim sözün ikinci bölümünü gerçekleştirerek oluk oluk kanlarını akıtıp, akan kanlarınızda duş almak istiyoruz.
Bazen insanların olduğu gibi süper güç devletlerde güç zehirlenmesi yaşarlar. Maalesef ki fetöyü koruyan, kollayan yankilerde bu güç zehirlenmesini yaşıyorlar. Türkiye’yi kaybedenin Ortadoğu'yu, Ortadoğu'yu kaybeden ise tüm Dünya'yı kaybedeceğini bakar kör haline geldikleri için maalesef ki göremiyorlar.
Uzun lafın kısası artık bizim ülkemizin coğrafyasında atasözleri bile milletimizin direnci karşısında anlamını yitirmiştir. Sizin istediğiniz şekilde tarih tekerrür etmeyecek, eğer ki tekerrür edecekse bizim istediğimiz şekilde olacak yani MÜSLÜMAN TÜRKLER GEÇMİŞTE OLDUĞU GİBİ TÜM DÜNYA’YA HAKİM OLACAKLAR.
BİR UMUTTUR YAŞAMAK
SEDAT PEKER