Nevşehir Osmanlıların son dönemlerinde Niğde Sancağı''na bağlı bir kaza idi. Cumhuriyetimizin ilanından sonra 1924'' te Niğde yeni idari yapılanmada bir il olarak ortaya çıkarken Nevşehir de ilçelerinden biri oldu.
6429 sayılı yasa ile Nevşehir 20 Temmuz 1954 tarihinde il haline getirildi. Kırşehir ve Kırşehir'' e bağlı Mucur, Avanos, Hacıbektaş ( 1945'' ..te ilçe oldu.), Kayseri''ye bağlı Ürgüp   ( 1935'' te ilçe oldu.), Niğde'' ye bağlı Arapsun (1948'' de Gülşehir adını aldı.)
Nevşehir'' in ilçeleri haline getirildi.
Kozaklı ve Hamam orta köyleri Avanos'' a bağlı birer köy iken birleştirilerek 1954'' te Kozaklı adıyla ilçe olarak Nevşehir''e bağlandı.
 
Kırşehir 1957''de tekrar il yapıldı. Mucur ilçesi ile beraber Nevşehir''den ayrıldı. Daha önceleri Melegübü ismi ile anılan bir bucak merkezi olan Derinkuyu 1 Nisan 1960'' ta ilçe durumuna getirildi. Acıgöl kasabası ise 4 Temmuz 1987'' de ilçe oldu.

ELLERİN TOPRAKLA, RÜZGARIN KAYALARLA DANSI : AVANOS
Avanos, Kapadokya’nın gizemli bölgelerinden birini oluşturur. Malum, Kapadokya, milattan önce 4 bin yılına kadar uzanan tarihiyle, bu topraklarda Hıristiyanlık dininin oluşum merkezi olması, olağanüstü doğa harikası peribacaları ve yer altı şehirleriyle ünlü.
1967 yılında İtalyanların Topaklı Höyüğü’nde yaptıkları kazılardan elde edilen bulgulara göre; Avanos’un tarihinin Etiler’e kadar uzandığı söylenmekte. Hititler, Medler, Frigler, Asurlular, Persler, Keltler, Kapadokya Krallığı, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar çeşitli sürelerle Avanos tarihinin değişik evrelerinde yer almışlar. Pek çok tarihçiye göre, Avanos’un ismi Hititler döneminde Zuwinasa, Asurlular döneminde Nenansa, Bizanslılar döneminde Venessa’dır. Avanos kelimesinin ne anlama geldiği konusunda çeşitli iddialar söz konusu. Selçuklular döneminde Avanos ismine kaynaklık eden “Evenuz” kelimesinin ayrıştırılmasında “Evani”, kap, mutfakta kullanılan kaplar, kacaklar, mutfak eşyaları anlamına gelmektedir. “Evenüz” de çanak, çömlek yapan bir yer olduğuna göre “Evani-öz, Even-öz”, yani kap yapan, çanak çömlek yapan kasaba anlamına gelmekte.
1888′de ilçe olan Avanos, Nevşehir’e bağlı, Kızılırmak’ın iki yanına yerleşmiş 12 bin nüfuslu turistik bir ilçe. Pek çok film ve hikayeye konu olan Kızılırmak, ilçeyi doğudan batıya tam ortadan ikiye ayırır. Hititler döneminde ismi “Marassantia”, Bizans döneminde ise, “Halys” olan ırmak, Avanos’un iki yakasını, ikisi çevre yolu, biri taş, diğeri asma olan dört köprü ile birbirine bağlar. Taş köprü ve Türkiye’nin ikinci asma köprüsü olan Tahta Köprü görülmeye değer. Kızılırmak’ın kuzeyinde yer alan bölüm, Avanos’un eski yerleşiminin olduğu, çarşı ve hükümet binalarının bulunduğu kısım. Diğer taraf, daha çok ikamet amaçlı yerleşimin hakim olduğu bölümü oluşturuyor.
Eski bölgedeki yapıların çoğu, üst üste geçmiş bir görüntü verir. Kisir taşı kullanılarak yapılmış bu eski bölgedeki evlerin birindeki bir odaya kazma vurulsa, oradan başka bir evin odasına ulaşılır. Büyük çoğunluğu 100-150 yıllık bir geçmişe sahip bu evlerin ön cephelerinde taş işçiliği dikkat çekici.
Avanos, Kapadokya’nın el sanatları merkezi gibi. Ekonomi, özellikle son yıllarda turizme dayalı bir şekilde yürümekte. Çanakçılık ve halıcılık turizmin temelini oluşturuyor. Özellikle çanakçılık, Avanos turizmine hayat verir.
Hititlere kadar uzanan geçmişiyle bir ata mesleği. Şu an Avanos’ta, çoğunluğu geleneksel yöntemlerle çalışan 50 civarında işlik bulunmakta, bu işliklerde 150′si çanak ustası olmak üzere 250 kişi çalışıyor, bunların yakınları da hesaba katıldığında, bugün yaklaşık 1500 kişi fiilen bu sektörden geçinmekte.
Avanos turizmindeki bir önemli sektör de, halıcılık. Bunun dışında, son yıllarda yaygınlaşan “ev şarapçılığı” da, Avanos turizminde giderek önemli bir paya sahip olacak gibi görünüyor.
Zengin bir yemek kültürüne sahip Avanos’un geleneksel yemeklerinin tadı da vazgeçilmez. Tarhana çorbası, ağ pakla (kuru fasulye), bağ pilavı, güveç, bazlama, hamursuz, çığıtma ve şimdilerde pek çok restoranda, konuklarına sunulan ve testi kebabı olarak anılan fırında çömlek eti, en vazgeçilmez lezzetlerinden.
Avanos’ta gezilecek çok yer var
Çanak atölyelerinin çoğunluğu şehir merkezinde. Her biri kayadan olma doğal mağaralardan oluşur. Yamanlı kilise, Avanos’un Yeni Mahalle Mevkii’nde bulunan eski bir kilise. 4. ve 6. yüzyıllar arasındaki Hıristiyanlık kültürünü temsil eden kilisenin içinde, çeşitli tarzlarda haç resimleri bulunuyor. Bazı özel günlerde, turistlerin talebi üzerine bu kilisede ibadet yapılabiliyor. Çeç Tepesi, Avanos’un 15 kilometre batısında, yüksek bir tepede yer alır. Bazen kovboy şapkasına, bazen huniye benzetilen Çeç, 300 metrelik bir alanda kurulu, yarı çapı 50, yüksekliği 30 metre olan bir tümülüs. Saruhan Kervansarayı, İpek yolu üzerinde ve Avanos’a beş kilometre mesafede bulunan, 13. yüzyıl Selçuklu eseri. Paşabağ, Avanos’un 3,5 kilometre uzağında ve Zelve yolu üzerinde. Şapka türü peribacaları burada bulunuyor.
Zelve, Paşabağ bölgesinin devamında ve yolun sonunda. 9-13. yüzyıllar arasında bölgedeki ilk Hıristiyanların ikamet merkezi. Yaklaşık 15 civarında kilisenin yer aldığı Zelve Vadisi’nde; Balıklı, Geyikli ve Üzümlü Kilise, vadinin en ünlü kiliseleri. Avanos’a bağlı Çavuşin, beş kilometre mesafede küçük bir köy.
Köyde; Çavuşin Kilisesi, Vaftizci Kilise ve Bizans İmparatoru Nicefor Fokas adına yapılan Güvercinlik Kilisesi var. Özkonak yer altı şehri: Avanos’un 13 kilometre uzaklıktaki Özkonak Kasabası’nda. Dört kattan oluşuyor, en alt katta da yeraltı şehrinin cezaevi bulunuyor.
Belha Sarayı da Özkonak’ta. Alaaddin Camisi, Selçuklu döneminin Avanos’taki ilk ve en önemli eseri. Avanos’un ilk yerleşimi olan Alaaddin Mahalle’sinde.
Bunların dışında, Avanos’un beş kilometre uzağında Deve Bağırtan Mevkii’nde ” kum sekisi ” olarak bilinen, girişi taşla kaplı tarihsel bir kalıntı var.
Avanos, hala geçmiş dönemlere ait pek çok yönü ve gizemiyle tarihin merkezi gibi. Kapadokya’nın önemli turistik noktaları Göreme, Ürgüp, Uçhisar, Ortahisar, Mustafapaşa’ya birkaç kilometre, Kaymaklı ve Derinkuyu Yeraltı Şehirleri’ne 30 dakika mesafede olup, buraları gezmek için de uygun bir hareket noktası durumunda.
Yazı ve fotoğraflar :        İsmet İNCE