Üniversitemiz Sanat Kulübü öğrencilerinden Recep Çiftci ve Öğrenci Konseyi Başkanı İlhan Aktaş’ın konuşmalarıyla başlayan etkinliğin açılışında konuşan Rektörümüz Prof. Dr. Filiz Kılıç, “Şanlı tarihimizin en önemli iftihar tablolarından biri olan Çanakkale, Dünya tarihinin yeniden yazıldığı yerin adıdır. Bir kale düşünün… Bu kalenin duvarları, yüz binlerce şehidin kanıyla sulanan ve imanıyla yoğrulan harçla örüldü. Öyle bir kale ki, düşmanın en amansız topları bile bu surlarda bırakın bir gedik açmayı, tozunu bile silkemedi. Neden mi? Çünkü bu kale “Çanakkale Ruhu” denilen bir mimariye sahipti. Nitekim ruh güçlüyse hiçbir maddi güç onu yıkamaz” dedi.
Rektörümüz devamında “Çanakkale, neredeyse bütün dünyanın yıkmak için geldiği Aziz Milletimizin son kalesiydi. Hani İstiklâl Şairi Akif’in dediği gibi “Eski Dünya, Yeni Dünya, bütün akvam-ı beşer” saldırıya geçmişti. Eğer ki yıkılsaydı bu gün ne biz burada olurduk ne de bunlar bu günkü gibi konuşulurdu. “O aslan nefer” imanıyla düşman karşısına çıkarak “Çanakkale Geçilmez” dedi; düşmana diz çökmedi; onun karşısında eğilmedi; eğilmez de. Çünkü Çanakkale Ruhu, sadece “rükûda” eğilir. Bu sebeple Çanakkale’yi anarken derin bir saygıyla anmak gerek, anlamak gerek.
Çanakkale’de olup bitenleri, anadan ve yardan helallik alıp cepheye koşan Mehmet’i nasıl anlamalıyız? Ayağında çarığı olmayan Mehmet, nasıl oldu da en gelişmiş silahlarla tevhidin surlarını bombalayan akvam-ı beşeri mağlup etti? Seyit Onbaşı tek başına 215 kiloluk top mermisini sırtlanıp savaşın seyrini nasıl değiştirdi? Tüm bu ve buna benzer soruların tek bir cevabı vardır. O da cephede tüm varlığını ortaya koyan Mehmet’in imanıdır. Çanakkale ruhudur.
Asımın nesline layık bir nesil olmak, onları anlamak, yolundan gitmek ve unutmamakla mümkün olur. Böylece Çanakkale ruhu ve şuuru tüm benliğimizi sarar.
Atalarımızın bizlere miras bıraktığı bu zaferin haklı gururunu yaşamak ve gerek Çanakkale’de gerekse bu vatan toprakları için yurdumuzun dört bir yanında canını veren şehitlerimizi rahmet ve minnetle anmak en büyük vazifemizdir. Bizler onların varisleri olarak ecdadımıza olan vefa borcumuzu sadece 18 Mart’larda değil her gün bastığımız yerleri toprak diyerek geçmeyip tanıyarak, üzerinde yaşadığımız toprakların kıymetini bilerek, onu koruyarak, Çanakkale’deki beraberlik ruhunu yaşayarak ve yaşatarak bir nebze olsun ödemeye çalışmalıyız.
Bu düşüncelerle 18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferinin 101. Yıldönümünde Aziz Şehitlerimizi bir kez daha saygı, minnet ve şükranla yâd ediyorum. Ruhları şâd olsun!” diye konuştu.
Ecdada Mektup Yarışması Ödül Töreni
Rektörümüz konuşmalarının ardından öğrenciler arasında düzenlenen ‘Ecdada Mektup’ yarışmasında birinci olan Büşra Cihan, ikinci olan Mustafa Döş ve üçüncü olan Rabia Aslan’a ödüllerini takdim ederek kendilerini tebrik etti.
Vatan Şehitleri İçin Dua Edildi
Etkinliğe katılanlar Yrd. Doç. Dr. Süleyman Narol eşliğinde başta Çanakkale olmak üzere vatan uğruna can vermiş tüm aziz şehitlerimiz için dua etti.
Türkü Dinletisi ve Oratoryo Gösterisi Duygulandırdı
Üniversitemiz Güzel Sanatlar Fakültesi’nin Çanakkale Zaferi’nin 101. Yıl Dönümü kutlama etkinlikleri kapsamında hazırladığı günün anlam ve önemine ilişkin türkü dinletisi ile Sanat Kulübü tarafından sahnelenen ‘Çanakkale’ konulu oratoryo gösterisi katılımcılara duygulu anlar yaşattı.
Fotoğraf Sergisi Gezildi
Etkinlik sonunda Rektörümüz Prof. Dr. Filiz Kılıç ve katılımcılar üniversitemiz Öğrenci Konseyi Başkanlığı ile Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Sanat Kulübü işbirliği ile açılan ‘Çanakkale Ruhu 101. Yaşında’ konulu fotoğraf sergisini gezdiler.
