Koroner Kalp Hastalıklarının da Tetikleyicisi

NEVŞEHİR(MHA) İl Sağlık Müdürlüğü, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de oldukça yaygın ve önemli bir halk sağlığı sorunu olan Hipertansiyona dikkat çekiyor.

Koroner kalp hastalıkları, inme, kalp ve böbrek yetmezliği gibi ciddi komplikasyonlara yol açmakta olan Hipertansiyonunun kontrolü ile kalp yetmezliği ve inme sıklığı yarı yarıya, kalp krizleri de dörtte bir oranında azaltılabilmekte olduğuna değinilen açıklamalarda, “Hipertansiyon kontrol altına alınmadığında ise kalp, böbrek, beyin ve gözler başta olmak üzere birçok organda kalıcı hasarlara yol açmakta. Dünya genelinde hipertansiyonun toplam ölümlerin %13’ünden sorumlu olduğu bilinmektedir. Ancak gerek dünyada gerekse ülkemizde hipertansiyon farkındalık oranları ve kan basıncı kontrol oranları istenilen düzeylerde değil. Hipertansiyona yol açan ve risk oluşturan “aşırı tuz tüketimi” de ülkemiz için ciddi bir sorun olup, sağlıklı yaşam için önerilen günlük tuz tüketim miktarı 6 gram olmasına rağmen, ülkemizdeki günlük kişi başı tuz tüketimi ortalama bu rakamın 3 katı olan18 gram. En büyük sorun ise hipertansiyon hastalarının çok önemli bir bölümünün hastalığını bilmemesi ve bu yüzden iyileştirici değil kötüleştirici tercihlerini sürdürmesidir Yüksek kan basıncında can ve yaşam kalitesini korumanın tek yolu, erken tanı konabilmesi; bunun tek yolu da zaman zaman yaş ilerledikçe daha sık tansiyon ölçtürmekte.

Hipertansiyon seyrek olarak belirti vermektedir; çoğu kez kendini iş işten geçtikten sonra göstermektedir. Seyrek rastlanan belirtileri: Baş ve ense ağrısı, kulakta uğultu, çarpıntı hissi, sürekli yorgunluk duygusu. Yüksek kan basıncından korunmak için ağır ve yağlı yemeklerden, tuzdan, sigaradan, alkolden ve fazla kilolardan sakınmak; düzenli egzersiz yapmak, kan basıncını düzenli ölçtürüp kaydetmek, hekimin vereceği ilaçları hekim değiştirene ya da durdurana kadar, düzenli olarak almak gerekmektedir.

Asıl olan, hastalanmayı önlemektir. Yüksek kan basıncı hastalığına yakalananların ise yaşamlarını buna göre düzenlemelerini ve tedavilerini yaşam boyu hiç aksatmadan sürdürmelerini sağlamak gerekmektedir

Dünya Hipertansiyon Birliği (WHL) tarafından 2005 yılından itibaren 17 Mayıs günü “Dünya Hipertansiyon Günü” olarak ilan edilmiş ve hipertansiyonun yarattığı sorunlara dikkat çekilmesi, toplumun hipertansiyon konusunda bilinç düzeyinin arttırılması, önleme, teşhis ve tedavi konusunda halkın bilgilendirilmesi faaliyetlerinin yürütülmesi ve kan basıncı kontrol oranlarının arttırılması hedeflenmektedir.

Hipertansiyon nadiren belirti vermekte, çoğu kez sinsi seyrederek organlarda hasara yol açabilmektedir. Seyrek rastlanan belirtileri; Baş ve ense ağrısı, Kulakta uğultu, Çarpıntı hissi, Yorgunluk hissidir.

Yüksek kan basıncından korunmak için Ağır ve yağlı yemeklerden, Tuzdan, Sigaradan, Alkolden ve şişmanlıktan korunmak; Düzenli egzersiz yapmak, Kan basıncını düzenli ölçtürüp kaydetmek, Hekimin vereceği ilaçları düzenli olarak kullanmak gerekmekte” ifadelerine yer verildi.