Türkiye'nin önemli üzüm üretim merkezlerinden Nevşehir ve ilçelerinde, üreticilerin mesaisi başladı. Kış günlerini ve kış budamasını geride bıraktığımız bahar aylarında üzüm bağlarında yapılması gereken işler bağın gelişimi ve hasatı için oldukça önemlidir.

Bağ zamanı kesinlikle Nevşehir de bağı bahçesi olanları hummalı bir çalışma bekler.Her hafta sonu havalarında ısınması ile birlikte çoluk çocuk toplanır hem iş hem piknik açık hava bol gıda bağ yolunu tutarlar.

Meşhur Nevşehir üzümü sofralara gelmeden önce bağda yapılan işlemler oldukça zor ve meşegatli olsada Bağcılık üzüm yetiştirme sanatı artık Nevşehir de Ata yadigarı hemen herkeste büyük bir hobi ve alışkanlıkla beraber adeta vazgeçilmez bir hastalık haline geldi.

Baharın gelmesi ile birlikte üzüm bağlarında ki toprağın havalandırılması için göz açma dediğimiz işlem ve ilaçlama işlemleride başladı... 

NİSAN

  • Bağlarda İlkbahar krizması yapılır. Asmaların boğazları açılır. Gerekli gübreleme işleri yapılır.
  • Bazı bölgelerde asma çubuğu dikimi bu ay boyunca da devam eder.
  • Bağlarda budama sıkı bir şekilde devam eder. Bazı ılık bölgelerde uç alma işlemi uygulanır. Omcalar hereklere alınır. Bazı bölgelerde aşılama devam eder.
  • Hastalık ve zararlılara karşı ilaçlama önemle yürütür.

MAYIS

  • Yeni tesislerde yeşil sürgün budaması yapılır. 
  • Külleme mücadelesine devam edilir.
  • Bağ mildiyösüne (Pronos) karşı, yağış olması durumunda ilaçlama yapılır.
  • Silkme sorunu yaşayan bağlarda çiçekten önce sürgün ucu alma işlemi yapılır
  • Gübreleme amacıyla tam çiçeklenme döneminde yaprak örneği alınır. 

Üzüm bağlarına bu yıl rağbet çoğaldı...

Özellikle Korona Virüs'e karşı gıda, hijyen ve ev temizliğinde kullanılabilen "sirke" asidik olması dolayısıyla doğal temizleme maddesi olarak dikkati çekiyor.

Uzmanların, bağışıklık sistemini güçlendiren pekmez ve kuru üzüm ile birlikte korona virüse karşı sirke tüketimini önermesi ile bu sene gözler üzüm bağlarına çevrildi. Nevşehirli vatandaşlar üzüm bağlarına adeta gözü gibi bakıyor.

Nevşehirli her kişi Bağ bahçe işiyle öyle yada böyle haşır neşir olmuştur.

Eee ekmeden biçmek olmaz... Yaş yada kuru üzüm, hevenklik, sirke, pekmez, üzüm turşusu yemek için önce yetiştirmek gerekiyor...

Gelin şimdi isterseniz dünden bugüne Nevşehir'de "Üzüm ve bağla" ilgili deyim ve atasözlerine bir kulak verelim:

-Üzüm üzüme baka baka kararır. ...

-Üzümü (üzümünü) ye (de), bağını sorma. ...

-Armudu sapıyla, üzümü çöpüyle, pekmezi küpüyle. ...

-Baba (babası) oğluna bir bağ bağışlamış (vermiş), oğul (oğlu) babasına bir salkım üzüm vermemiş (üzümü çok görmüş). ...

-Bağa bak üzüm olsun, yemeye yüzün olsun (bağda izin olsun, üzüm yemeye yüzün olsun).

- Üzüm gözlü

- Maksat üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek

-Üzümün çöpü var, armudun sapı

-Bakarsan bağ, bakmazsan dağ olur

Üzümün Vatanı NEVŞEHİR...

Nevşehir'in meşhur üzümünün tarihçesine baktığımızda, yaklaşık bundan 300 sene önce Nevşehirli Sadrazam Damat İbrahim Paşa'nın bağlar kurdurup bu bağların çubukları kütükleri o döneminden kalmaktadır. 

Nevşehirli Sadrazam Damat İbrahim Paşa’nın çıkardığı bir fermanla Nevşehir vakıf arazilerinden bağcılık için yer ayrılmasını emrettiği bilinmektedir. Bu yerlerin Ürgüp-Göreme arasında Kurtderesi, Uçhisar arasında olduğu bilinmektedir. (Damat İbrahim Paşa Nevşehir-Ürgüp arasında bağ yeri açtırdı.)

Kapadokya bölgesi; Tarihin derinliklerinden bu yana üzüm bağları ile Türkiye’deki bağcılık ve üzüm yetiştiriciliğinde önemli bir yer tutmaktadır. Bu bölgeyi çevreleyen Erciyes, Hasan ve Melendiz dağlarının püskürttükleri lav kalıntıları, tüflü topraklar ve sert olmayan kayalıklar, kaliteli üzüm yetiştiriciliğinin önemli nedenlerindendir.

Nevşehir Bölgesinde yetişen bazı üzüm türleri şunlardır:

BEYAZ BUZGULU ÜZÜMÜ: Kalın ve sert kabuklu 1-2 çekirdeği olan dayanıklı ve turşusu yapılan bir üzüm çeşididir. Siyah ve beyaz renkli çeşitleri vardır.

BULUDU (BULUT) ÜZÜMÜ: Hevenklik (kışlık) bir üzüm çeşididir. Mor, beyaz ve siyah olmak üzere üç çeşidine de bölgede rastlanmaktadır. Kurutulmuş çalı dallarına asılarak dayanıklılığı artırılır. Soğuk depolarda bahara kadar saklanan çeşidi de vardır. Sofralık ve şaraplık olarak kullanılır. Dayanıklı bir yöresel üzüm türüdür.

ÇAVUŞ ÜZÜMÜ: Yurdun değişik bölgelerinde aynı adı taşıyan üzüm çeşitleri bulunmaktadır. Safranbolu çavuşu, Bozcaada çavuşu, Pembe çavuş gibi çeşitleri de vardır. Anavatanının Kapadokya bölgesi olduğu sanılmaktadır. Çekirdekleri küçük kendine has aroması olan sofralık bir üzüm çeşididir.

DİRMİT (DİMRİT) ÜZÜMÜ: Bölgede üretilen üzümlerin en erkenci bir üzüm çeşididir. Olgunlaşma sürecine “alaca düşmesi” denilir. Daha çok sofralık olarak ve pekmez yapımında kullanılır. Yalnızca % 3 kadarı şaraplık olarak değerlendirilir. Şeker oranı oldukça yüksektir. (% 17-26) Temmuz ortalarında olgunlaşır. Asidi düşük, alkolü normal şarap üretir. Bunun dışında Dimrit, genellikle kupajlarda kullanılır.

Gülşehir ilçesinde yetişen dimrit üzümü, "ağ dirmit" diye bilinir. Burdur yöresinde de bu üzümden yetiştiği bilinmektedir.

EMİR (İMİR) ÜZÜMÜ: Kapadokya yöresinin sulu, beyaz bir üzüm cinsidir. Beyaz şarap üretiminde yoğun olarak tercih edilen bir türdür. Nevşehir, Kırşehir, Kayseri ve Niğde civarındaki bağlarda yaygın üretimi yapılmaktadır. Sek şarap yapımında kullanılır.

Emir üzümünün anavatanı Nevşehir'dir. Adını; hükümdarların özel şarabı olmasından dolayı, emirlerden aldığı söylenmektedir. Kapadokya bölgesi ve bölgeye yakın Kızılırmak havzasında yaygın olarak yetiştirilmektedir.

Daneleri orta büyüklükte, orta kalınlıkta kabuğa sahip, sulu bir üzüm çeşididir. Aromatik ve asitli yapısı şaraplık olarak değer kazanmasına neden olmaktadır. Hasadı Eylül ayı sonlarında başlamaktadır.

İç Anadolu bölgesinde, 900 - 1100 rakımlı yaylalarda Kızılırmak havzasının da  oluşturduğu mikro-klimatik alanda yetişmektedir. Bölgeye; volkanik, tüflü bir toprak yapısı hakimdir. Emir üzümü Nevşehir ile birlikte Kırşehir, Kayseri, Niğde'de de bulunmaktadır.

GÖĞÇEK ÜZÜMÜ: Pekmez yapımında tercih edilen, olgunlaştığı zaman daha yeşil hal alan, çok ince kabuklu, gevşek yapılı, sık taneli bir üzüm çeşididir. Şırası boldur.

HAFIZALİ ÜZÜMÜ: Yeşil-sarı renkli, çekirdekli, iri taneli, orta-geç mevsimde olgunlaşan, sofralık olarak değerlendirilen çeşittir.

HOROZ KARASI: İri taneli, mavi-siyah renkte, uzun eliptik şekilli, hoş kokulu, hem sofralık hem de şaraplık bir üzüm çeşididir. Salkımları sıkı ve iri, görüntüsü dolgun ve çekicidir. Bu üzüm çeşidinin verimi de oldukça yüksektir.

İSMAİLOĞLU ÜZÜMÜ:  Sert kabuklu orta sıklıkta bir beyaz üzümdür. Sofralık bir çeşit olması önemli bir pazara sahip olmasının nedenidir. Sofralık üzüm olması yanında pekmez yapımında da kullanılır. Asmada yetiştirilirse büyük ve gösterişli salkımlar elde edilir.

KARABURCU ÜZÜMÜ: Adı kara olmasına rağmen kendisi beyaz olan sık taneli, az çekirdekli sofralık bir üzüm çeşididir.

KAYSERİ KARASI: Daha çok Ürgüp ve Kayseri yöresinde yetişen yuvarlak, iri taneli, ince kabuklu, koyu mor renkte, sofralık ve şaraplık bir üzüm çeşididir. Narin ve çok güzel aroması olan bir üzüm türüdür.

KETEN GÖMLEK ÜZÜMÜ: Küçük taneli, önce sarı renkli olan, olgunlaştıkça kısmen kızaran, seyrek taneli çok tatlı sofralık bir üzüm çeşididir.

KIZIL ÜZÜM/MİS ÜZÜMÜ: Gül üzümü, kızıl üzüm adları ile de anılır. Pembeden kızıla kadar tonları vardır. Seyrek taneli, kendine has hoş kokulu, sofralık bir çeşittir.

NEVŞEHİR KARASI: Kalecik karasına benzeyen sofralık ve şaraplık bir üzüm çeşididir.

PARMAK ÜZÜMÜ: Genellikle sofralık olarak kullanılan beyaz bir üzüm çeşididir. Silindir biçimindedir.

ŞİRADAR ÜZÜMÜ: Yuvarlak taneli, koyu mor renkli, bol şıralı, şaraplık biri üzüm çeşididir. Kalecik karasına benzer.

TİLKİ KUYRUĞU (KURT KUYRUĞU): Beyaz, iri,  çok sık taneli, genelde sofralık üzümdür. Şaraplık olan türleri de vardır. Ukrayna’nın Odessa şehri yakınlarında büyük bir şarap fabrikasında Tilki Kuyruğu üzümünden yapılan şarapları görme fırsatım oldu. Ukraynalılar, üzümün Türkiye’den getirildiğini, şarabın müze bölümünde yazmışlar.         

Yöresel üzümlerin varlıklarının korunması gereklidir. O nedenle Nevşehir Bağcılık İstasyonun kapatılması da doğru olmamıştır.

Peki, üzümden sadece pekmez mi yapılır? Kuşkusuz hayır… Yörede yapılan pekmez çeşitleri şunlardır: Duru pekmez, çalma pekmez, ekşi pekmez, kabaklı pekmez, ayvalı pekmez, pelverde, sündürme, tarhana, köfter...

Üzümden sadece pekmez değil; sirke, üzüm turşusu, meyve suyu, çerezlik kuru üzüm, hoşaf ve üzüm çekirdeğinden ilaç yapılmaktadır.

ÜZÜMÜN FAYDALARI  

Üzüm, lezzetinin yanı sıra, bir enerji kaynağı olarak yararlarıyla da biliniyor. Son yıllarda yapılan araştırmalar, hem kuru üzümün, hem taze üzümün çeşitli kanser türlerinin önlenmesindeki payını ortaya çıkartmış.

ÜZÜM ÇEKİRDEĞİNİN

Antioksidant özelliğinin C vitamininden 20 kat ve E vitamininden ise 50 kat daha üstün olduğunu, Kara üzümü ya da kurusunu yerken çekirdeklerini çiğneyerek yemenin antioksidant etkisini arttırdığını 200 gr. üzüm pekmezi kalori içeriği itibarıyla 1150 gr. süte, 300 gr. ekmeğe ve  390 gr. ete eşdeğer olduğunu…  BİLİYOR MUYDUNUZ ? 

KURU ÜZÜMDEKİ İNULİN

Kuru üzüm, kalsiyum açısından süt, peynir, yoğurt kadar zengin bir meyve. 100 gram kuru üzümde 50-80 mg. kalsiyum bulunuyor. Kuru üzüm, kansızlığı gideren minarelerin doğal olarak bulunduğu en önemli yiyeceklerden. Bu nedenle kolon kanserine yakalanma riskini çok düşürdüğü biliniyor. Amerika’da yapılan son araştırmalara göre kuru üzümün içinde kolonları sağlıklı tutan inulin isimli madde bol miktarda bulunuyor. Kuru üzüm ayrıca vücudun lifli gıda ihtiyacını da karşılayabiliyor.

1. Mayıs ayında üzümlerin filizleri büyüdü...

2. Haziran'da taze asma yaprakları toplanırken, üzümler koruk oldu

3.  Temmuz ayı başında Alacalar düştü

4. Temmuz sonuna doğru Üzümler olmaya yaklaştı...

Ağustos ayında bağlardan taze taze üzüzmler yiyeceğiz inşallah. Eylül ayında ise Nevşehir'de üzüm hasadı ve bağ bozumu zamanı. Hemen peşindende pekmez kazanları kayanayacak...