Camiler aynı safta omuz omuza, diz dize namaz kıldığımız, birlik ve beraberliğimizi, kardeşlik duygularımızı, hoşgörü anlayışımızı güçlendirdiğimiz yerlerdir. Camilerimiz vatan sevgisinin milli bütünlüğün telkin edildiği, şehitlik gazilik ruhunun beslendiği, çalışma azminin, güzel ahlakın işlendiği dini ve milli kültür ocaklarımızdır. Camiler aynı zamanda birbirimize merhamet etmeyi, acıları paylaşmayı, kimsesiz, yoksul dul ve yetimlere yardım etme duygularını kazandığımız mabetlerdir.

Ülkemizin en ücra köşesinden metropollere kadar hizmet veren din görevlilerimiz, aydınlatıcı, uzlaştırıcı, bütünleştirici görev anlaşışıyla dini konularda halkı aydınlatırken, sosyal sorunlara da çözüm arayan, ulvi bir vazifeyi yerine getirerek, toplum hayatında önemli bir görev üstelenmişlerdir. Özellikle 15 Temmuz darbe girişiminde camilerimizin minarelerinden yükselen sala nidaları halkımızın birlik ve beraberlik şuurunu zirveye çıkarmış ve hep birlikte bu işgal girişimine karşı vatan savunması yapılmıştır. Bu noktada camilerimizin sadece ibadet değil vatanımızın ve milletimizin bölünmez bütünlüğünün korunmasında önemli bir payı ortaya çıkmıştır. Yine o karanlık gecede her türlü tehlikeyi göze alan, tüm tehdit ve tahriklere aldırmadan camilerine gidip sala ve ezan okumak suretiyle halkı sokağa ve meydanlara davet eden din görevlilerimizin de görevlerinin sadece beş vakit namaz kıldırmak olmadığını, vatanın müdafaasında önemli roller üstlenebileceği ortaya çıkmıştır.
 
Bu vesile ile Camiler ve Din Görevlileri haftasının ülkemiz ve milletimiz için hayırlara vesile olmasını temenni ediyor, cami yapan, yaptıran, yapımında emeği geçen, din hizmetinde ömür tüketen rahmete kavuşanları rahmetle anıyor, yaşayanlara sağlık, sıhhat ve başarılar diliyor, “Camiler ve Din Görevlileri“ haftasını kutluyor, saygılar sunuyorum.